Görmez Mescid-i Aksa'ya postallarla girilmesini kınadı

Görmez Mescid-i Aksa'ya postallarla girilmesini kınadı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İsrail’in Mescid-i Aksa’yı Müslümanlara kapatması ve askerlerinin Mescid-i Aksa’ya postallarıyla girmesini kınadı.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İsrail’in Mescid-i Aksa’yı Müslümanlara kapatması ve askerlerinin Mescid-i Aksa’ya postallarıyla girmesini kınadı.

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, ABD Ankara Büyükelçisi John R. Bass ve beraberindeki heyet, Görmez'i makamında ziyaret etti. 

Görmez, ziyarette yaptığı açıklamada, İsrail’in Mescid-i Aksa’yı Müslümanlara kapatması ve askerlerinin Mescid-i Aksa’ya postallarıyla girmesini kınadı.

Görmez, yapılan bu hareketin büyük sonuçlar doğurabileceğini vurgulayarak,  “İslam dünyasının bazı dini liderleriyle görüşmelerim oldu. 60’lı yıllardan bu yana ilk defa Mescid-i Aksa’nın tamamen Müslümanlara kapatılması ve askerlerin postallarıyla birlikte caminin içine girmiş olmaları,  zaten travmalar yaşayan coğrafyamızda çok ciddi suistimallere yol açabilir. Bölgede travmaları artıracak davranışlardan uzak durulması gerekiyor. Bu hareketin olumsuz anlamda, dini sembolik etkisi yüksektir” diye konuştu.

Dünyanın katlanılması güç bir süreçten geçtiğini dile getiren Görmez, şöyle devam etti:

“Üzülerek belirteyim ki dünya zor süreçlerden geçiyor. Çünkü dünyanın pek çok bölgesi modernleşmeyle karşılaşmadan küreselleşmeyle karşılaştı. Bu zor süreçleri atlatmakta büyük güçlükler yaşadı. Küreselleşen dünyada tüm kültürler, inançlar, kimlikler iç içe geçti. Aslında insanlık bunu bir fırsata dönüştürerek birlikte yaşama kültürünü, ahlakını, hukukunu inşa ederek daha güzel bir dünya kurabilirdi. Ancak üzülerek belirteyim ki insanlık modern zamanlarda bu konularda başarılı olamadı.” 

-"Dünyada büyük acılar yaşanıyor"

Dünyada son yıllarda büyük acıların yaşandığını belirten Görmez, şunları kaydetti:

"En üzücü olan da bütün bu üzücü hadiselerin büyük kısmının yeryüzüne rahmet getiren din ve mezhepler adına yapılıyor olmasıdır. Tabii bu yeryüzüne sevgiyi ve rahmeti getiren kaynakların da bozulması anlamına gelir. Diğer üzücü olan bir husus da dünyanın bir bölgesinde yapılan bir yanlışlık, dünyanın diğer yanlarında da hak ihlallerine gerekçe kılınabiliyor.

Biz çevremizde olup bitenlerin sadece din ve mezhepten kaynaklandığını kabul etmiyoruz. Sebeplerini sadece dinde aramak sosyal bilimlerin bütün verilerini yok saymak olur. Hepimiz biliyoruz ki büyük kaosların yaşandığı merkezlerde dört-beş asır önce farklı inançlar birlikte yaşayabilmişlerdir. Ancak kültürel fay hatlarının sarsılmasıyla, dikta rejimlerin gölgesinde yaşayan nesiller yanlış bir din telakkisine de sahip oldular. Çünkü bu gibi hallerde insanlar kendileri dini anlamaya çalışmaz, kendi ideolojilerini dinlere söyletmeye çalışırlar."

Görmez,  Diyanet İşleri Başkanlığının, hem bölgede hem de dünyada bütün bunların farkında olarak bir din hizmeti yürüttüğünün altını çizerek, "Diyanet’in üç önemli boyutu vardır. Birincisi,Diyanet bir kamusal kurumdur. Ancak sıradan, her yönüyle devlete bağlı bir kamu kurumu değildir. Çok önemli bir sivil ayağı da vardır. Çünkü Türkiye’de bütün camileri halk yapar. Ve onlar din hizmetini Diyanet’ten alırlar. Bu şekilde halkla iç içe bir kuruma dönüşmüştür. Bir diğer boyutu ise, din eğitimi ve din hizmetini İslam dünyasının başka yerlerinde görülmeyecek bir özenle ve bilimsellikte yürütmesidir. Üçüncü yönüyse özgür bir kurum oluşudur. Din işlerini yürütürken doğrudan devletten direktif almaz. Dinin bilgisi neyi gerektiriyorsa onu söyler" ifadesini kullandı.

-“Diyanet, dünyanın pek çok yerinde hizmet yürüten bir kurumdur…”

Diyanet İşleri Başkanlığının sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok yerinde hizmet yürüten bir kurum olduğuna işaret eden Görmez, Avrasya coğrafyasında iki yılda bir toplanan Avrasya Şurası’nın başkanlığını Diyanet İşleri Başkanı'nın yürüttüğünü, üç yılda bir Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi'nin toplandığını, Ramazan ayında ilk defa bütün dünyadaki İslam alimlerini, barış, sağduyu ve itidal toplantısıyla bir araya getirdiklerini anlattı. Bu ayın 12'sinde Latin Amerika Dini Liderler Zirvesini yapacaklarını aktaran Görmez, bu etkinlikleri kendi istekleri üzerine değil, kendilerine gelen talepler üzerine oluşturduklarını vurguladı.

-Büyükelçi Bass

Büyükelçi Bass ise Diyanet İşleri Başkanı Görmez’e kabulünden dolayı teşekkür ederek, halkın Diyanet’e olan saygısını ve güvenini gördüğünü ve başkanlığı daha iyi tanımak ve dini rehberlik görevini nasıl yürüttüğünü öğrenmek için de ziyaretin kendisi için önemli olduğunu söyledi. 

Büyükelçi Bass, Başkan Görmez’in verdiği bilgilerin çok açıklayıcı olduğunu kaydederek, “Küreselleşme döneminde sizin yapmış olduğunuz tanımlar, hepimizin yaşamak zorunda olduğu küresel zorlukların ne kadar derin olduğunu göstermektedir. Bu bölgede zaman geçirmiş ve Irak'ta bulunmuş birisi olarak yaşananların İslam dinini ne kadar olumsuz yönde etkilediğini görmek benim için acı vericidir.” dedi.

Büyükelçi Bass, Başkan Görmez’den özel bir ricada bulunarak, “Yaptığım açıklamalarda dini konularda hatalı ifadeler olduğunda lütfen beni arayarak yanlışlarımı bana söyleyin ve değerli fikirlerinizi benimle paylaşın” ifadelerini kullandı.

Başkan Görmez, görüşmenin ardından Diyanet İşleri Başkanlığının Washington’da yapımı tamamlanmak üzere olan Kültür ve Sanat Evi’nin açılışına Büyükelçi Bass’i davet etti.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Büyükelçi Bass’e nezaket ziyareti için teşekkür ederek, yeni görevine başlamasından dolayı başarı diledi.