GEZİ NOTLARI 7: Münih-Saraybosna otobüsünde fusha muhabbeti

Sene 2003.

 

İki arkadaş, Aliya İzzetbegoviç’in cenazesi için Almanya’nın Münih şehrinden otobüsle Saraybosna’ya gidiyorduk.

 

Otobüste, gençlik yıllarından beri Münih’te yaşayan 60 yaşlarında Boşnak bir hanımla tanıştık.

 

Saraybosna’ya varana kadar birbirinden güzel, birbirinden ilginç şeyler anlattı bize.

 

Beni en çok etkileyen, ablamızın fasih Arapça tutkusu oldu:

 

“Kur’an’ı kendi lisanıyla okuyup anlamak için Arapça tahsil etmeye karar verdim. Ürdün’ün Arapçası güzel dediler, oraya gittim. Hoca, karatahtaya bir cümle yazıyor, onu fasih olarak okuyor, sonra da ammice izahat yapıyordu. Ammi­ce, yani sokak Arapçası. Dedim ki ‘Böyle olmu­yor ama. Fusha (Fasih Arapça) konuşalım lütfen. Bu ölü bir lisan değil ki tarih öğretilir gibi öğretilsin. İzahatı da fusha isteriz.’ Olma­dı maalesef. Kızdım, Sudan’a gittim. Orada da aynı hikâye. Müslü­man Arap âleminin en büyük trajedilerinden biri budur efendim. Fushadan kopmak. Birçok kabalık da bundan mütevellit. Arapca fasih haliyle öyle incelikli bir lisandır ki onunla yoğrulmuş in­sanların zulmünde dahî bir asalet bulunur. Ben anlamıyorum; Martin Luther İncil’i Almancaya tercüme etmeden evvel Almanların müşterek bir Almancası yok idi; Hochdeutsch dediğimiz fasih ve müşterek Al­manca doğalı şunun şurasında beş asır bile olmadı; halbuki Kur’an 1400 seneyi aşkın müddettir ortada; fusha ortada, al konuş, ama yok işte! Çok yazık.”

 

Bir de şunu söyledi:

 

“Ammice konuşup da ben Arapça konuşuyorum diyen halt ediyor. Sırpça veya Sırpça-Hırvatça diye bir lisan var, değil mi? Bulgarca, Makedon­ca, Slovence diye ayrı lisanlar da var, değil mi? Bu lisanlar arasındaki farklar, ammice ile fusha arasındaki farklardan daha küçüktür belki de. Demek ki ammice ile fasih Arapça, yani esas Arapça, yani Arapça, farklı lisanlardır.”

 

Daima fusha konuşan Tunus’un karizmatik cumhurbaşkanı Kays Said sayesinde fushanın Tunuslu gençler arasında moda haline geldiği haberini okuyunca o ablayı hatırladım.

 

Yaşıyorsa, Allah ömrünü bereketlendirsin. Öldüyse, Allah ganî ganî rahmet eylesin.

Bu yazı toplam 749 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar