Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Gerginlik sayesinde var olabilenler

Müslümanlar olarak özellikle bayramlardan önce küskünlerin barıştırılması demirbaş olarak en çok dinlediğimiz ve bizlerin de işlediği konuların başında geldi.

Şunu itiraf edelim ki bizim hedefimizde hep bireyler, hadi birazcık da aileler arasındaki küskünlükler, kırgınlıklar olagelmiştir.

Halbuki yaşadığımız şu ülkede kitlesel gerginlikler, toplumsal kutuplaşmalar zirve yapmış durumda. Açıkça söyleyelim, söz konusu bu gerginliğin başını siyasiler çekmektedir. Tabi onların ağzına bakan kalemşorları ve ekranşorları da kendilerine vazife çıkarmaktadır.

Elbette insanlar arasında farklı düşünceler, farklı hayat tarzları ve bundan kaynaklanan doğal kamplaşmalar olacaktır. Aynı ülkede yaşıyoruz, hepimiz aynı gemideyiz diye insanlar sahip olduğu değerleri sıfırlayacak değil.

Fakat kitleler bugün bunların çok ötesinde gerginlik yüklü hale gelmiş durumda.

Akl-ı selim ve insaf sahiplerinin böyle bir dile tahammül etmeleri asla mümkün değildir.

Özellikle üst düzey siyasilerin bu gergin söylemleri ha bire niçin sürdürdüklerini bazı dostlarla dile getirdiğimizde meselenin çok daha acı olduğunu görüyoruz;

Anlıyoruz ki bunlar gerginlikten beslenmekteler. Hatta gerginlik bunların yegâne gıdasıdır.

Ve gerginlikle beslenenler sadece siyasiler ve kalemşorları değil aynı gıdaya mahkûm olmuş kitleler mevcut. Yuvadaki kuş yavrularının ötüşerek analarına ağızlarını açtıkları gibi maalesef öyle kitleler oluşmuştur ki liderlerinin getireceği gerginlik gıdalarını çılgınca beklemekteler.

Bir daha belirtelim, akl-ı selim ve vicdan sahipleri bu atmosferden oldukça huzursuzdur.

Sadece siyasi kamplar arasındaki gerginlikler değil, cemaatler arasındaki gerginliklerden, kırgınlıklardan, kopukluklardan ve iletişimsizliklerden de içimiz yanmakta, üzgünüz.

Şu küs bireyleri barıştırma işini daha yukarılara kim taşıyacak, yok mu buna talip olan? Biliyoruz zor bir iş. Aynen siyasiler gibi sadece gerginliklerden beslenen hatta gerginlikler sayesinde var olan karakterler bulunduğu sürece bu işin zorluğunu biliyoruz. Peki vaz mı geçelim bu işten.

Bu yazı toplam 1001 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar