Gazze'de İlaç Sıkıntı Çok Büyük

Gazze'de İlaç Sıkıntı Çok Büyük

Gazze’deki Hastaneler Genel Müdürü: Temel İlaçların %47’si Bulunmamaktadır

Gazze’deki Hastaneler Genel Müdürü Dr. Abdullatif El-Hac, Gazze’de devam eden ilaç krizi konusunda uyararak, hastanelerde hizmet gören temizlik ve gıda şirketlerinin alacaklarını tahsil edememeleri yüzünden aksayan hizmetler nedeniyle hastanelerin ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi.

Filistin Enformasyon Merkezi’nin kendisiyle yaptığı röportajda Gazze’deki hastanelerin içler acısı durumunu ortaya koyan Dr. El-Hac “Gazze’deki Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler, depolarında bulundurması gerekli olan temel ilaçların %47’sinden yoksun durumda. Bu da doktorları ve zor ekonomik koşularda yaşamak durumunda kalan hasta yakınlarını zora sokmaktadır” dedi.

Hastaneler Genel Müdürü El-Hac verdiği bilgide, uzlaşı hükümetinin Gazze’deki bakanlıkları teslim almasından sonra sorunların daha da büyüdüğüne işaret ederek, temizlik ve gıda gibi sorunların gereken ödemelerin şirketlere yapılmaması nedeniyle daha da ağırlaştığını söyledi.

Dr. El-Hac ile yaptığımız röportajı sunuyoruz:

Uzlaşı hükümetinin Gazze’de görevlerini teslim almasından sonra buradaki sağlık durumunu nasıl görüyorsunuz?

Biz gerçek bir felaketten bahsediyoruz. Zira sorunlar daha da büyüdü. Hastanelere yemek hizmeti veren ve bu konuda sözleşme imzalayan şirketlerin, ödeme yapılmadığı gerekçesiyle hizmetlerini durdurmaları sorunları daha da büyüttü. Bu durum, Gazze’deki 13 hastaneden 8’ini etkiledi. Bunu, Gazze halkının dayanışma ve yardımlaşmalarıyla aşmamız mümkündür. Ancak bu sadece yemek sorunu değil ki hastanın karnını doyurmakla sorun bitsin. Bu hastaya sunulan tedavinin bir parçasıdır ancak. Zira her hasta için hastalığına uygun olarak ayrı ayrı menü hazırlanıyor.

Peki, bunun sağlık üzerindeki etkisi nedir? Özellikle hastanelerde temizlik konusunda…

Yemek konusundaki sorunlarla biraz başa çıktığımızı düşünüyoruz. Ancak yaşadığımız en büyük kriz temizlik konusundadır. Çünkü işçiler işlerini bırakmış durumda. Hastanelerin en temiz ve hijyenik olması gereken yerleri ameliyat odaları atıklardan geçilmiyor. Üzülerek belirtelim ki bu durum hastaların sağlığını ciddi manada tehdit ediyor.

Bundan dolayı doktorlar işlerini bıraktılar. Hastanelerin avlularına inip, böylesine sağlıksız koşullarda hastalara gereken güvenli hizmeti sunamayacaklarını ilan ettiler. Bunun ardından bakanın talimatıyla bakanlık krizi aşmak için şirketlere ödeme sözünü verdi. Ancak korkumuz bunun tekrarlanmasıdır. Biz sağlık alanındaki sıkıntıların kökten çözülmesini istiyoruz.

Bakanlığın stoklarındaki ilaç durumu nasıl?

Üzülerek belirteyim ki bu konuda da ciddi sorunlar yaşıyoruz. Şu anda stoklarda bulunması gereken ilaçların %47’si bulunmamaktadır.

Yine üzülerek belirtelim ki hastalara bu ilaçları yazıyoruz ki onlar kendi işlerini idare etsinler ve ilaçları bulup kullansınlar. Bölge halkı ise uzun süredir devam eden kuşatma ve ambargo nedeniyle ciddi ekonomik sıkıntılar çekiyor. Bu insanların sağlık güvencelerinin olması gerekir. Ama çoğunun yok. Olanlar da sınırlı bir şekilde yararlanıyor. Çoğu ilacı dışarıdan kendi paralarıyla alıyorlar. Sorun test ünitelerine kadar ulaşıyor. Şu anda piyasada bulunmayan onlarca ilacın listesi var.

Peki, bu durumda bakanlık ve hastaneler nasıl çalışıyor?

Bu durum, Gazze’ye karşı sağlık alanında yetkililerin idari ve mali açıdan sorumluluk hissetmemesi gerçek bir felaketin habercisidir. Temizlik şirketlerine alacaklarının ödenmemesi büyük bir kötüleşmenin yaşanmasına neden oldu. Bunun sonucunda ameliyatlar durdu. Bizim yaptığımız hayatı kurtarmaktır sadece.

Mesela Şifa Tıp Merkezi, 24 saatte arı kovanı gibi sadece 18 odada, 150 ameliyat kapasitesi ile çalışmaktadır.

Doğumhaneler de böyle. Kimseden izin almadan gerçekleşiyor. Olağanüstü apandis ameliyatları da aynı şekilde. Çok zor şartlarda çalışıyorlar. Bizim burada Şifa Tıp Merkezi’nde 2000 kişi çalışıyor. Hiçbir vatandaşın ölmemesi için minimum düzeyde de olsa hizmet sunmaya çalışıyoruz.

Peki, uzlaşı hükümetinin özellikle Sağlık sektörüne hâkimiyeti ne boyuttadır?

Gazze’deki Sağlık çalışanlarının Bakan Cevad İvad ile görüşme trafiği söz konusu. Tayin edilmiş olan bakanlık vekili ile her görüşüp konuştuğumuzda ve durumu takip etme konusunda dileklerimizi ilettiğimizde, bize büyük küçük her şeyin bakanlık tarafından gönderileceği söyleniyor. Ancak biz sonuçları beklemeye devam ediyoruz.

Örnek olarak şunu hatırlatmakta fayda var: Bazen bakanlık depolarında dezenfekte maddesi olarak bilinen bir tek litre Poloden bulamıyoruz. Tabi buna köklü bir çözüm bulunması gerekir. Sağlık hizmetleri her Filistinli vatandaşın hakkı olan bir hizmettir. Bu hakkın hiçbir örgütsel boyutu olmamalıdır. Aynı şekilde biz ulusal hükümetin de bir parçasıyız. Bu hükümet sağlık sektörünün bütün ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır.

Bakan İvad bakanlığı teslim aldığında durum nasıldı ve işler nasıl ilerledi?

Diğer bakanlıklarda olduğu gibi bizim de bakanımız bizi ziyaret etti. Durumla ilgili her şey anlatıldı. Başta hastaneler olmak üzere ve özellikle sadece Gazze’nin değil, bütün Filistin’in en büyük hastanesi olan Şifa Hastanesiyle bakanlığın diğer kuruluşlarında yaşanan sıkıntıların giderilmesi için hızlı harekete geçmesini umuyoruz.

Bakanın bakanlıktaki sorumlulukları ve ilgili kuruluşları teslim alması gayet kardeşlik ve sorumluluk havası içinde geçti. Büyük bir memnuniyet vardı. Bakana her konuda bilgiler verildi. Ve her şey bakanın bilgisine açıldı. Çalışmalarını bırakan bütün teknik elemanların işlerine geri dönmeleri bunun açık bir göstergesidir. Bakanın talebi üzerine yapılan bu işin sonunda dönen memurlar güzel bir şekilde karşılandılar.

Burada bir çekişme ve karışıklık yoktur. İşler tam bir sorumluluk duygusu içerisinde devam etmektedir. Fakat biz, şu ana kadar Gazze’deki felaket boyutundaki sağlık durumuna bir cevap verilmemesini ayıplıyoruz.

Kriz devam ederse, gelecekte ne bekliyorsunuz?

Biz, sağlık durumunun bizim için kırmızıçizgi olduğunu söylüyoruz. Bu durum karşısında susmak asla mümkün değildir. Sağlık alanındaki sorunları çözmek, maalesef uzlaşı sürecine bağlı atılacak adımlara bağlıdır. Buna göre ya ilerler veya geriler. Sağlık çalışanları olarak bizim olumlu veya olumsuz olarak bu şekilde etkilenmemiz bizi üzmektedir.

İşgal döneminde de Mısır’ın hâkim olduğu dönemde de sağlık çalışanlarının işgalden etkilendiğini görmedik. Peki, Filistin ulusal hükümetlerinin el değiştirdiği bir süreçte nasıl etkileniyoruz?

Son mesajımız ve çağrımız şudur: Vatandaşların bu olumsuzluklardan etkilenmemesi için yetkililerin ve ilgililerin sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz.

Aynı şekilde hükümetin ve dolayısıyla bakanlığın verdikleri sözleri yerine getirmeleri ve Gazze’deki sağlığın durumunu ıslah etme yönünde hızlı adımlar atmaları gerekir.