Şifa Hastanesi İlk ve Acil Yardım Bölüm Başkanı, Eymen es-Sahbani, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının ardından hastanedeki manzaraların içler acısı olduğunu vurgulayarak, "Karşılaştığımız görüntüleri anlatmak gerçekten zor. Hastaneye bazen başı kopmuş çocuk cesetleri, paramparça olmuş vücutlar geliyordu" dedi.

"Uyku nedir bilmiyorlar"

İşlerini yoğun baskı altında yapmaya çalıştıklarını dile getiren Sahbani, "Burada çalışan arkadaşlarımız uyku nedir bilmez oldu. Yoğun stres altında bir yandan yaralılara müdahale ederken, diğer yandan da hastaların panik halindeki ailelerini sakinleştirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

"Çocuğunun halini görmesin diye annesinin gözlerini kapıyoruz"

Saldırılara maruz kalan Filistinlilere gerekli müdahaleyi yapmakta yetersiz kaldıklarını belirten Operatör Dr. Atıf Hallas ise İsrail'in yasak silahlar kullandığını öne sürerek, "Yaralıların durumunu tahmin bile edemezsiniz. İsrail'in kullandığı yasak silahlar nedeniyle hastaneye paramparça olmuş cesetler geliyordu" şeklinde konuştu.

Hastanede görevlerinin sadece yaralıların tedavisiyle sınırlı kalmadığını belirten Hallas, şunları söyledi:

"Çocuğunun içler acısı halini görmemesi için annesinin gözlerini kapadığımız zamanlar oluyor. Ya da morgda birikmiş cesetlere şahit olmamaları için aileleri oradan uzaklaştırmaya çalışıyorduk."

"Duygularımızı saklamaya çalışıyoruz"

Pratisyen hekim Bilal Dabur (24) ise hastanede yaşanan manzaraların kendilerini derinden etkilediğini vurgulayarak, "En çok ufacık çocuklarının parçalanmış bedenleri karşısında ağlayan ailelerin durumu acı veriyor" ifadesini kullandı.

Olaylar karşısında metanetli olmaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Dabur, "Yürek burkan manzaralar karşısında duygularımızı saklamaya çabalıyoruz. Eğer böyle yapmazsak işimize devam edemeyiz" dedi.

Yeni şafak