Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

G20 liderler zirvesi başlarken

En gelişmiş 20 ülkenin 2-3’ü hariç tamamı monarşi, başkanlık, yarı başkanlıkla yönetiliyor ya da fedarasyon. “Muasır medeniyet”çilere ne oldu da başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar.

Geçelim bu konuyu bir magazin haberi. Titanic Deluxe Belek’te kalacak olan Japonya Başbakanı Shinjo Abe aynı otelde geceliği 10 bin euroluk presidential süit yerine 1200 euroluk standart süitte konaklayacakmış. Bellis De Luxe’de kalacak İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’un tercihi ise geceliği 600 euroluk süit olacak. Endonezya Başkanı Joko Widodo’nun IC Santai’deki odasının geceliği 250 Euro. Antalya’nın en pahalısı olarak öne çıkan ve Belek’teki tesislerden ayrılan Mardan Palace’ın 13 bin 500 euroluk kral dairesinde ise Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdülaziz el-Suud kalacak. Ve toplantıya en kalabalık heyetle katılan da Suud heyeti.

Küresel ekonomik gelişmelerle küresel siyasi gelişmeler bölgesel ve global sıcak gündem de elbette bu zirvede alınacak. Ama daha fazlası da sözkonusu. İbrahim Kalın’ın açıklamalarına göre, Türkiye’nin G20 dönem başkanlığında 70’in üzerinde resmi toplantı yapılmış; Maliye, Çalışma, Enerji, Tarım Bakanları düzeyinde önemli toplantılar gerçekleştirilmiş.

G20 de bu dönem birçok ilklere tanık oldu. Türkiye’nin dönem başkanlığında yer alan B-20, C-20, L-20, T-20, W-20 ve Y-20 açılım gruplarının sürece katılmaları ile G20 farklı bir misyon ve vizyon kazandı. Genç-20 (Y20), Kadın-20 (W20), Sivil Toplum Kuruluşları-20 (C20), Düşünce Kuruluşları-20 (T20), İş Dünyası-20 (B20) ve Emek Dünyası-20 (L20). Türkiye kendisi değişirken dokunduğu her şeyi adeta dönüştürüyor. İlk defa bir açılım grubu olarak kadın 20 bölümü de kuruldu. G20’nin dönem başkanlığında 6 açılım grubu oluşturuldu. Bu açılım grubunda işadamları da var, STK’lar da. 

Bu zirve; Suriye’nin geleceği, göç ve terör konusunda hayati öneme sahip kararlar alacak, ya da eğer zirveden bir karar çıkmazsa bunun bölge ve dünya açısından nasıl bir sonuç doğuracağını yaşayarak göreceğiz.

Çipras 18 Kasım’da Ankara’da olacak. G20’den hemen sonra gerçekleşecek toplantının ana konularından biri de göç ve terör konusu olacak.

Liderlerin Antalya’da resmi programları dışında, sınırlı kültürel etkinlikler haricinde bir program yok. Eşleri gezerken, liderleri çok yoğun bir program bekliyor. Erdoğan terleyecek ve terletecek. 

Tabii toplantı süresince ciddi bir güvenlik protokolü uygulanacak. Fiziki güvenlikten siber güvenliğe kadar bütün ihtimaller hesap edilmiş. Terör eylemcilerinden göstericilere kadar her konuda alınan tedbirler en üst seviyede.

14, 15, 16 Kasım tamamen resmi görüşmelere ayrılmış ama, özellikle ikili görüşmeler sebebi ile konukların 17 Kasım’da da çalışmalarını sürdürmeleri ihtimali yüksek.

Suriye meselesi, sınır güvenliği ve DAEŞ konusu, enerji, Rusya ile Avrupa ve ABD arasında devam eden gerginlik de bu zirvede yoğun diplomatik temaslara sebeb olacak.

Küresel ekonomi ile ilgili sorunlar da zirve boyunca ikili ve çoklu görüşmelere sebeb olacak.

Gündem son derece yoğun. Görüşmelerin büyük bölümü nihai bildiriye yansımayacak. Ama en azından liderlerin üzerinde anlaştıkları konularda uygulamaların yönü, şekli ve zamanı herhalde kısa zamanda kendini gösterecektir..

Bu zirvenin yeri, zamanı çok önemli. Beklentiler ise çok yüksek.. Bu zirve bölge barışı, istikrar ve gelişme için ya bir umuda ya da endişeye sebeb olacak. Bu zirve sonuçları itibarı ile sadece zenginleri değil, fakir ülkeleri ve gelişmekte olan ülkeleri de yakından ilgilendirecektir.

Bu zirve her halukârda Türkiye için bir şanstır. Bundan sonraki yol haritası da Türkiye için bu zirve yeni bir başlangıç olacaktır.. Erdoğan bu zirvede büyük ihtimalle yine Rabia vurgusu yapacak, Filistin meselesini gündeme getirecek, uluslararası düzenden söz edecektir..

Zirvede neler olacağını yaşayarak görecek ve öğreneceğiz.. Konuşulan kendi geleceğimizdir. Selâm ve dua ile.

yeniakit

Bu yazı toplam 830 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar