Flaş... Flaş... Flaş?..

Milliyet gazetesinde Aslı Aytıntaşbaş yazdı, internet haber siteleri "Flaş" anonsuyla aktardılar:

Mavi Marmara'nın Gazze yerine El Ariş'e gitmesi konusunda uluslararası mutabakat (Türkiye-ABD-Mısır mutabakatı) vardı ve İsrail bunu biliyordıu... İHH Başkanı Bülent Yıldırım da, İsrail donanması ile karşı karşıya gelmeleri halinde Mısır'ın El Ariş limanına yönelmeye başından beri niyetli olduklarını söylüyor... Nitekim 30 Mayıs gecesi saat 23.30'da (İsrail donanmasının tacize başlamasından bir saat sonra) Mavi Marmara'nın rotası El Ariş'e çevrildi... İsrail buna rağmen saldırdı... Dokuz kişi buna rağmen öldü...

Arkadaşlar "Flaş haber" diyorlar, ama İsrailli korsanların o cinayetleri Mavi Marmara Mısır'a yöneldikten sonra işledikleri bilgisi yeni değil.

Mavi Marmara ve İHH camiası olarak çeşitli vesilelerle öteden beri dile getirdiğimiz bu husus, katliamdan bir hafta sonra bu köşede yayınlanan "Mavi Marmara Çamur Tutmaz" başlıklı yazımda da yer alıyordu.

Şöyle:

"Mavi Marmara onların sınır olarak ilan ettiği yere geldiğinde durabilir veya burnunu Mısır sularına çevirebilirdi... Nitekim saldırı başladıktan hemen sonra gemimiz Mısır'a yöneldi (o zaman kan akmamıştı henüz), ama saldırı durmadı ve korsanlar 9 arkadaşımızı hunharca katlettiler..." ("Saldırı" yerine "taciz" kelimesini kullanmalıydım.)

Bu bilgi tabii ki önemli. Tabii ki üzerinde durulmalıdır bu bilginin. Ama asıl üzerinde durulması gereken şey şu:

Gazze İsrail'e ait değil. İşgal bölgesi bile değil (İsrailliler 2005'de Gazze'den çekip giderken "Artık Gazze'yle hiçbir alakamız kalmadı" dediler). Kimse uluslararası sulardan geçip Gazze limanına yanaşmak için İsrail'den izin alınması gerektiğini ileri süremez; en azından, uluslararası hukuka dayanarak ileri süremez. Hele, her kayıt ve şart altında uluslararası hukukun teminatı altında olan insani yardım nakliyatına müdahale hiç mazur gösterilemez. Dolayısıyla, Mavi Marmara'nın, uluslararası sular şöyle dursun, Gazze açıklarında saldırıya uğraması bile suç teşkil edecekti.


* * *
Bir şey daha:

İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi EşkaNAZİ, öceki gün "Turkel Komisyonu"na verdiği ikinci ifadede, Mavi Marmara'ya saldıran askerlerin (bize göre korsanların) "kendilerini savunmak" için adam öldürdükleri yalanını tekrar etmiş.

Ne demek bu? "Bizim askerlerimiz onları öldürmeseydi onlar bizim askerlerimizi öldüreceklerdi" demek.

Cehennemin dibine kadar yolu var EşkeNAZİ'nin; ama bu vesile ile belirtmek isterim: Asker dediği adamlar öğle korkak ve beceriksizdi ki, Mavi Marmara'da İsraillilerle topyekün savaşmaya niyetli olsaydık, böyle bir irademiz ve hazırlığımız olsaydı, İsrail o gece tarihinin en ağır askeri zayiatını verebilirdi.

yenişafak

Bu yazı toplam 2680 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar