Filistinlilerin "Kara Yılı"

Filistinlilerin "Kara Yılı"

İsrail'in Kudüs'teki hukuk ihlallerini izleyen Silvan Vadisi Enformasyon Merkezi tarafından yayımlanan raporda, İsrail'in ihlallerine maruz kalan Kudüslü Filistinliler için 2014'ün adeta kara yıl olduğu bildirildi.

Kudüs'te özellikle geçen yılın ikinci yarısında tansiyonun yükseldiği görülüyor. Mescid-i Aksa'ya giriş yasakları, tutuklamalar, ev yıkımları ve yerleşim birimlerinin genişletilmesi tansiyonu yükselten nedenlerin başında geliyor.

Yahudi yerleşimcilerin, Doğu Kudüs'te Filistinli Muhammed Ebu Hudayr'ı kaçırdıktan sonra yakarak öldürmesi ve Yusuf er-Ramuni isimli otobüs şoförünün aracında asıllı halde bulunması, akıllarda kalan en acı olaylar olarak öne çıkıyor.

Buna göre, geçen yıl boyunca Mescid-i Aksa'ya giren aşırı dinci Yahudi sayısı 12 bini geçerken Aksa'da cuma namazına 17 kez sınırlama getirildi. Ayrıca, İsrail güvenlik güçleri Mescid-i Aksa'yı 17 kez basarken, Kudüs'te 2 bin 200'den fazla Filistinli gözaltına alındı. Yıkımlara da devam eden İsrail, geçen yıl toplam 100 yapıyı yıkarak, 250 Filistinliyi evinden etti.

Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller

İsrail hükümetinin, güvenlik birimlerinin ve aşırı sağcı liderlerinin 2014'te Mescid-i Aksa üzerinde "tam egemenlik kurma" ve "mevcut statükoyu ortadan kaldırmaya" yönelik girişimleri, uzun zamandır yaşanmayan gerginliklerin doğmasına neden oldu.

Tıpkı el-Halil'deki İbrahim Camisi'nde olduğu gibi Mescid-i Aksa içinde de "Yahudilere özel ibadet alanlarının açılmak istenmesi ve Yahudilerin yıl boyunca Aksa'ya girebilme serbestisine sahip olma" talebi, Müslümanlar tarafından büyük tepkiyle karşılandı.

Geçen yıl içerisinde aralarında İskan Bakanı Uri Ariel, Güvenlik Bakanı Yitzchak Ahranovich, Knesset Başkan Yardımcısı Moshe Feiglin'in bulunduğu İsrailli siyasetçiler de Aksa'ya girerek tansiyonun yükselmesine neden oldu. Bu yılda Aksa avlusuna giren Yahudi sayısı 12 bin 892 olarak gösterilirken, bu rakamın en yüksek olduğu ay ise bin 817 ile haziran oldu.

Raporda, Aksa'da şahit olunan en tehlikeli günün ise tamamen ibadete kapatıldığı 30 Ekim olduğu belirtiliyor. Söz konusu günde İsrail güvenlik güçleri, 1967'den bu yana ilk kez Müslümanların vakit namazlarını kılmasının yanı sıra imam ve müezzinin de camiye girişini engellemişti. Ayrıca, 5 Kasım'da Mescid-i Aksa'ya postallarıyla giren İsrail askerleri, cami içerisinde plastik mermi ve gaz bombası kullanmıştı. Bunun üzerine Ürdün İsrail'deki büyükelçisini geri çekmiş, Türkiye'den de konuyla ilgili yoğun tepki gelmişti.

Kudüs'te 2 bin 250 Filistinli gözaltına alındı

Raporda dikkat çekilen bir başka nokta ise geçen yıl İsrailli güvenlik güçlerinin Kudüs'te toplam 10 Filistinliyi öldürmesi. Buna göre, güvenlik güçleri sadece öldürmekle kalmıyor aynı zamanda, öldürdüğü kişilerin cesetlerini bazen günlerce ailelerine teslim etmiyor.

İsrail, öldürülen Filistinlilerin cenaze törenlerine de kısıtlamalar getirerek, gece yarısından sonra defnedilmesi ve sadece yakın aile bireylerinin cenaze törenine katılması şartını koşuyor. Cenaze, aileye defnedileceği mezarlığın kapısında teslim ediliyor ve yıkanmak üzere başka bir yere götürülmesine veya yakınların öldürülen kişiye son bir kez bakmasına bile müsaade edilmiyor.

Rapora göre, bununla da yetinmeyen İsrailli yetkililer, öldürülen Filistinlinin ailesinin evini yıkma kararı alıyor, bunun yanı sıra aile bireylerini de gözaltına alma gibi "insan haklarına aykırı" uygulamalarda bulunuyor.

İsrail'in 2014'te Kudüs'te yaşayan 2 bin 250 Filistinli'yi gözaltına aldığına değinilen raporda, bunlardan 700'ünün çocuk, 69'unun da kadın olduğu vurgulandı. Gözaltına alınan en küçük Filistinlinin ise Silvan'dan 7 yaşındaki Ubeyde Muhsin Ayeş olduğu belirtildi.

Filistinlilerin evlerine yönelik yıkım kararları ve Yahudi yerleşim birimleri

Kudüs Belediyesi 2014'te özel ve ticari yapıları izinsiz yapıldıklarını gerekçe göstererek, yıkmaya devam etti. Bununla da yetinmeyen belediye yetkilileri, Tarihi kentte yaşayan bir çok Filistinlinin evlerini kendilerinin yıkmasını isteyerek, aksi takdirde hapis veya oldukça yüksek para cezası tehdidinde bulunuyor.

Geçen yıl Kudüs'te Filistinlilere ait 24 yapı İsrail tarafından yıkılırken, 12 binanın da içinde yaşayan aileler tarafından yıkılması istendi. Söz konusu yıkımlar sonucunda 250 Filistinli evinden oldu.

Raporda, İsrail, yıkım gerekçesi olarak evlerin izinsiz inşa edildiğini öne sürse de Kudüs Belediyesinin Filistinlilere ev yapmaları için izin verme konusunda oldukça isteksiz olduğuna işaret ediliyor. Buna göre, yüksek meblağlar belirleyen belediyeden izin alabilmek için Filistinlilerin belki de yıllarca beklemesi gerekiyor.

İsrail ayrıca "teröristlikle" suçladığı kişilerin ailesinin evini de yıkıyor.

İsrail'in Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki yerleşim birimleri inşası, Filistinlilerle yürütülen barış görüşmelerini de sekteye uğratan başlıca konulardan biri olarak biliniyor. 2014 yılında binlerce yerleşim birimi inşa edilmesi kararı alan hükümet, yeni projeler geliştirmeye de devam ediyor.

Rapora göre, İsrail geçen yıl, bir kaç yerleşim biriminde Kudüs sınırlarında toplam 2 bin 239 konut inşa kararı aldı.

İsrail verilerine göre, daha önce 2 bin 500 olan Kudüs'teki yerleşim birimlerinde yaşayan kişi sayısı, 2014'te 2 bin 750'ye yükseldi.

(AA)