Filistinli yazar Beyan Sadık’ın Tekfirci terör örgütü IŞID-DAEŞ ile ilgili kaleme aldığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz:

Orta ve dengeli düşünceyle savaşan Arap ülkeleri, bu aşırı düşünceyi destekleyerek hareketin zemin bulmasına katkı sağladı.

IŞID, Batıya İslam’ı kötü göstermeyi ve batılıların içine Müslümanlara karşı korku sokmayı başardı. O kadar etkili oldu ki artık bir Müslüman batılı insandan değil, bizzat Müslüman olan kardeşinden korkar hale geldi.

Ancak bu başarı, barbarlığı ve cinayetleriyle sağladığı geçici bir başarıdır. Çok geçmeden yaptıkları kendileri için hüsran, İslam için de faydalı olacaktır. İşinde galip olan Allah hak dinini diğer dinlere üstün kılacaktır.

Filistin toprakları, toplumdan kopuk, ayyaş ve sabıkalı; vatanlarını ve kendi vatanlarından kaçıp sığındıkları ülkeleri sevmeyen insanların sahneledikleri bu tiyatrolardan uzak ve temiz kaldı. Bütün bunlar, bu Nazi örgütünün Siyonistlerin eliyle kurulduğunun güçlü işaretlerinden biridir.

Yıllardır dünya ülkelerinden ağır darbeler yemesine rağmen bir gün ümmetin baş düşmanı olan işgal rejimine karşı bir eylem yapmadı. Buna rağmen Mazın Fukaha’nın şehit edildiği saldırıya alet olabildi…

Azı hariç bütün Araplar Riyad’da kendilerine ilham veren çılgın adama uyarak Hamas’ı terör örgütü ilan etme konusunda uzlaşıp kararlarını verdiler. Tabi Filistin halkının işgale karşı gösterdiği direnişle bu hareketin gösterdiği direnişin adaletini dünyanın gözünde karalayacak, onu terörist olarak gösterecek bir şeyler yapmaları gerekecekti.

Arap güvenlik birimleriyle düşmanın “Ayak Takımı IŞID” şirketindeki hisseleri sınırlı olduğundan, IŞİD’in Kudüs’te Siyonistlere yönelik ilk saldırısını gerçekleştirdiğiyle ilgili yayınladıkları bildiriyle döküldüler.

Hasta, yakınları tarafından itilmiş veya hayatında başarısız olmuş kişiler IŞID’in yakıtıdır. Bildiri ve açıklama hırsızlarının gözleri, Kudüs’teki kahramanca eylemi Deir Ebu Meşal’den olan üç gencin yaptığını, bunların Hamas ve Halk Cephesi mensupları olduklarını, Siyonist işgalcinin Kudüs ve diğer kutsal mekanlara yaptığı zulümlerin kendilerini rahatsız ettiğini, gençlerin işgalciyle hesaplaşmak için de Ramazan ayını seçtiklerini görmeyecek kadar bağlanmıştır.

IŞİD’in Kudüs eylemi ile ilgili bildirisinde gösterdiği acele, sonunun geldiğini gösteriyor. Bu tavrıyla IŞİD, daha önce Kassam’ın yaptığı eylem ve operasyonları sahiplenen ve Filistin’de kendisine “Mağaza Grubu” denilen gruba benziyor. Bu grup tamamıyla yok oluncaya kadar eriyip gitti. Bugün onlardan hiçbir eser kalmamıştır.