Filistinli Kadın ve Direniş Sürecindeki Rolü

Filistinli Kadın ve Direniş Sürecindeki Rolü

Filistin kadını sergilediği tabloyla dünyadaki bütün direnişçi kadınlara örnek olmuştur. Filistin kadını şehit olmuş, esir alınmış, yaralanmış, oğlunu şehit vermiş ve oğlu esir düşmüştür.

Ğazzan Eş-Şami

Direnişten bahseden tarih ve ansiklopedilere baktığımızda Filistinli kadının öne çıktığını görürüz. Kitaplarda Filistinli kadını ve işgale karşı direnişini anlatan kitapların bunu hakkıyla anlatmadıklarını da görürüz.

Filistin kadını Filistin direniş tarihinde önemli kahramanlıklar göstermiş ve bu sürece önemli katkılar sağlamıştır. Fedakârlık noktasında kendini ifade etmek için birçok yola başvurmuş, direnişe olanakları dâhilinde destek vermiş, devrimcilerin silah ve mühimmat almaları için ziynetini, mehrini ve süs eşyalarını satmıştır.

Filistin kadını sergilediği tabloyla dünyadaki bütün direnişçi kadınlara örnek olmuştur. Filistin kadını şehit olmuş, esir alınmış, yaralanmış, oğlunu şehit vermiş ve oğlu esir düşmüştür. Yine tutuklanan eşinin yokluğunu ailesine hissettirmemiş, çocuklarına hem anne hem baba olmuş, aile yükünü omuzlamış, evinin reisinin yokluğunda ailesinin geçimini üstlenmiştir.

Filistin kadınının uzun direniş tarihi için kelimeler, cümleler, makaleler yetmez. Ben burada sadece o güzel tarihin sahifelerini karıştırıp birkaç noktayı paylaşmak istiyorum.

Filistin direnişinin bütün aşamalarında Filistin kadınının rolü ve etkisi olmuştur. O direniş süresince hiçbir zaman geri durmamıştır. İngiliz işgalinde (1917-1947) işgalciye karşı verilen mücadeleye katılmış; yapılan gösteri ve yürüyüşlere aktif olarak iştirak etmiş, siyasi dilekçe ve mektuplar yazıp telgraf şeklinde veya postayla birçok yere Siyonist işgalcilerin kirli planlarına dikkat çekmiştir. Sosyal ve hayır kurumlarının inşasına büyük katkısı olmuş, kadın hayır derneklerinin kurulmasına ön ayak olmuştur. Bu amaçla kurulan dernekler tutuklanan esirlere sahip çıkmış, onları ziyaret ederek moral vermiş, geride bıraktıkları ailelerine destek olmuş, devrimci erkeklerin ailelerini sahiplenmiş, şehitlerin ailelerini kendi aileleri saymış, şehitlerin bıraktıkları çocuklar için okullar açmış, Filistin’de okuma yazma seferberliği ilan etmiştir.

1936 yılında patlak veren büyük devrimde Filistin kadını çok büyük görevler üstlenmiştir. Toprağını ve vatanını korumak isteyen erkeklerin yanında durmuş ve mücadeleye aktif olarak katılmıştır. Tarih kaynakları bize 1936 yılında yaşanan savaşlarda mevzilerde nöbet tutan ve meydanlarda işgale karşı savaşan erkeklere mermi taşıyan Filistin kadınların fotoğraflarını taşımıştır.

1948 yılında meydana gelen Nekbe’de de yine Filistin kadınının yukarıda anlatılanların yanında sosyal alanda aktif olarak çalıştığını, Filistinli aileleri dağılmaktan kurtardığını görüyoruz.

Filistin kadını giderek toplum içinde daha da aktif olmaya başladı ve 1964 yılında Filistin Kadın Birliği adıyla bir dernek kuruldu. Sosyal, siyasi ve milli çalışmalarını bu kez bunun üzerinden yürütmeye başladı.

Yetmişlere gelindiğinde kadınların direnişe daha da aktif olarak katılıp bizzat eylemler yaptıklarını görüyoruz. İşgale karşı birçok feda eylemine imza atan ve 28 Kasım 1968 tarihinde şehit edilen Şadiye Ebu Ğazele bunlardan biridir. Ebu Ğazele Tel Aviv’de işgal güçlerine ait bir binaya bomba atmak isterken bombanın elinde patlaması sonucu şehit oldu.

11 Mart 1978 yılında şehit olan büyük direnişçi Delal Mağribi ile 28 Ağustos 1969 yılında Siyonist El-Al şirketine ait bir uçağı kaçırma eylemine iştirak eden Leyla Halid’i unutmak da mümkün değildir.

Filistin kadınının 1967-1994 yılları arasında Gazze’de işgale karşı sergilediği direnişle ilgili yaptığım araştırmanın ardından Gazzeli direnişçi kadınların işgale karşı verdikleri mücadeleden kısa anekdotlar aktarmak istiyorum. Gazze’deki direnişe aktif olarak katılan Filistin kadını birçok işgal askerinin ölmesine veya yaralanmasına neden olmuştur.

Aişe İd Hammade 3 Ağustos 1968 yılında işgal askerlerine ait devriye araçlarına bomba attı.

Ayide Sa’d (18), Şucaiyye’de polis merkezi önünde duran işgal askerlerine ait iki araca bomba attı.

Temmuz 1970 tarihinde işgal güçleri Nusayrat’ta 3 genç kızı işgal güçlerinin üstüne bomba atmak ve İsrail petrol tankerine saldırmak suçuyla tutukladı.

Rayika Süleyman Ebu Şahade, işgal güçlerinin öldürdüğü eşinin intikamını almak için 5 Kasım 1971 yılında Deyru'l-Belah’ta Siyonist askeri hâkimin evine bomba attı.

Delal Ebu Kamar 1971 yılında işgal rejimi adına casusluk yapan bir kişiye karşı düzenlediği eylemde ajanı öldürdü. Eylem üzerine tutuklanan Delal sekiz yıla mahkûm edildi.

Nimet El-Hulv 24 Kasım 1972 yılında Cibaliya mülteci kampında devriye gezen işgal askerlerine yönelik bombalı saldırıda bulundu.

Fatime El-Halebi de işgal askerlerine karşı birçok eyleme katılmış, eylemlerden birinde Şucaiyye’nin doğusunda işgal askerlerine ait bir noktaya saldırmış, eylemde bir asker ölmüş birçok asker de yaralanmıştı.

Burada Filistin Hansa’sı olarak bilinen direnişin annesi merhume El-Hacce Ummu Nidal Ferhat’ı unutmamak gerekir. Üç Kassam şehidinin annesi olan Ummu Nihal’ın evi direniş komutanlarıyla mücahitlerin barınağıydı. Evine uğrayanlardan biri de 1993 yılında evinde şehit olan Kassam komutanı İmad Akil idi.

Filistin tarihi, yüzlerce şehit, binlerce yaralı ve esir veren sabırlı Filistin kadınının mücadelesiyle doludur.

Burası Filistin kadınının direniş tarihini yazmaya yetmez.

Burada Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Filistin kadının direnişinden kısa notlar aktarmakla yetindik.