FETÖ'yü 10 YIL Önce Böyle Deşifre Etmiştik !!!

FETÖ'yü 10 YIL Önce Böyle Deşifre Etmiştik !!!

Sitemizin yayın danışmanı İbrahim Küçük, 2006 yılında Tevfik Akıldanesi Müstear ismiyle yazmış olduğu makalede FETÖ bağlantılarını ve okullarını 10 YIL önceden böyle deşifre etmişti.

Vuslat Dergisi Arşivi/2006

Ilımlı Türkçe Olimpiyatları

 

Herkesçe malum, yakınlarda Türkçe olimpiyatları düzenlendi. Aklı başında bildiğimiz birilerinin dahi gözyaşlarıyla bu yarışmayı takdirle izlemesinden daha çok, fasid medyanın da bu Türkçe yarışmasına ilgi ile yaklaşması meselesinin altında bit yeniğinden daha büyük bir sırtlan ısırığının olduğunu hissettiriyor.
   Denilebilir ki; bu işte de mi bir gariplik var. Her olayın altında bir hesap arıyorsunuz. Evet, hesapsızlıklar dahi bir hesapla ortaya çıkar. Türkçe olimpiyatı belli bir okul zinciri ile tekamüle dönüşmüş ise ve bu okullar açılırken Türkiye'deki mütedeyyin insanlara nur okulları açıyoruz denmiş ise, okulun açıldığı belde eski bir Osmanlı beldesi ise "Biz Osmanlı torunlarıyız" denilerek belde halkının sevgisi kazanılmış ise, gayri Müslim bir beldeye okul açılacağında da "Biz dinler arası diyalog fırkasının temsilcileriyiz, Laik T.C.'nin vatandaşıyız, ılımlı İslam'ın taraftarlarıyız" deniyor ise tabiidir ki altında bir hesap aranacaktır. Hele bir de bu okullara çağdaş Ebu Leheb Karaoğlan da sahip çıkmış ise ve üstüne üstlük ABD büyükelçileri de yardımcı oluyor ise iş hepten tahkike muhtaç değil midir?
    Bir dili öğrenmek aynı zamanda o milletin kültürünü de öğrenmek değil midir? Kültüre vakıf olmak dini değerlerini de tanımak değil midir? Allah-u Alem buradaki hesap şu olsa gerek; eski Osmanlı topraklarında yaşayan Müslüman halkların Osmanlıya olan hayranlıklarından istifade ederek yeni Osmanlı torunları eliyle ılımlı İslam anlayışını o beldelere yerleştirmektir. Zira yeni Türkiye model bir İslam ülkesidir. Ilımlı, laik, demokratik bir İslam ülkesi(!) İslam'ın bayraktarı zannedilerek Türklere duyulan hayranlığı kullanarak ılımlı İslam anlayışının oturtulma hesabı gayet mantıklı geliyor. Gayri Müslim beldelerde oluşabilecek Tevhid-i hareketlerin de önü ancak böyle alınabilir. Ilımlı Türklerin, ılımlı Türkçe'si ile ılımlı İslam yayılır hesabı yapanlar, Allah'ın bir hesabı olduğunu hesap edemeseler de, bir gün ılımlı Türkçe'yi öğrenmiş Afrikalı çocuk Türkçe konuşan bir tevhid eri ile karşılaşır ise ne olacak?
Siyah derisi ile gül pembeyi bülbül gibi şakıyan zenci çocuk, yeni kurtulduğu hristiyan misyoner tuzağından ılımlı İslam misyonerliği tuzağına düştüğünün farkında mıdır acaba? Ya da çekik gözleri ile "Üsküdar'a giderken" şarkısını söyleyen Uzakdoğu bebesi, eteğinin çamurdan başka şeylerle de kirlendiğinin farkında mıdır? İslam ile dahi henüz tanıştırılmayan bu kuşak kendi yaşıtlarının Filistinde, Irakta, Çeçenistan v.s. gibi yerlerde katledildiğinin farkında mıdır? Hamas'ın Arapçasını sert, F.K.Ö'nün arapçasını ılımlı sayanlar, Ahmed-i Necad'ın Farsçasını sert, Şah Rıza'nın Farsçasını ılımlı sayanlar, dilleri ve dinleri birlikte dejenere ediyorlar. Ama bilsinler ki Türkiye'de sadece ılımlı Türkçe konuşulmuyor. Tevhidi Türkçe, Kürtçe, Çerkezce de konuşuluyor. Ve hep zenci çocuklar gül pembeyi öğrenmiyor. Bazıları Fatiha'yı ezberleyip, şevkle okuyor. Yine o çocuklar biliyorlar ki; nimet verilenlerin ABD, İsrail güdümünde refahlı ama uşakça yaşayanlar değil, asıl nimet verilenlerin; yalın ayak da olsa Tevhid peygamberinin müezzini gibi izzetli ve özgür yaşayan Bilali Habeşi gibiler olduğunu biliyorlar.

Kaynak: Tevhid Haber