FETÖ  Escobar'ı  Örnek Almış

FETÖ Escobar'ı Örnek Almış

15 Temmuz darbe girişimini araştırmak üzere kurulan Meclis Komisyonu çalışmalarına başladı.

15 Temmuz’daki darbe girişimini araştırmak üzere kurulan Meclis Komisyonu çalışmalarına başladı. 

Komisyonun ilk gün dinlediği isimlerden ilginç açıklamalar geldi.

Hürriyet'ten Umut Erdem'in haberine göre, komisyonun ilk gününde yaşananlar şöyle:

ÖĞRENCİ ALAY KOMUTANI ÖZKÖK

Fethullah’ın Askerleri kitabının yazarı emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel komisyonda şunları anlattı: “Harp Okulu’nda 1982’de özel bir sınıf ihdas edilmiştir. Mezuniyetleri 1985 olmuştur ve teğmen olmuşlardır. Bu kısmın yarısı general, 11 tanesi general. Bunun 11’i de 15 Temmuz gecesi darbenin içerisindeydi. Ben de üçüncü sınıfım bu arada, onlar da ikinci sınıf. Öğrenci alay komutanı Kurmay Albay Hilmi Özkök.”

FETÖ'NÜN YERİNE MENZİL HEVESLİ
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Prof. Mustafa Öztürk, FETÖ’den boşalan yere diğer tarikat ve cemaatlerin heveslendiği uyarısı yaptı. Komisyonda dinlenen Öztürk, şunları söyledi: “Din devlet cemaat ilişkileri sıkıntılı. Bu yapıların muadilleriyle bir daha böyle bir karşılaşma yaşamamak için devlet aklının bunları dikkate alması gerekir. Bu dini yapıların devlet tarafından denetlenmesi, faaliyet alanlarının belirlenmesi, Türkiye’de bu kadar özgürlüğün cemaatler için lüks olduğunu düşünüyorum. Bunları merdiven altına indirecek kadar baskı da serbest bırakacak kadar önüne açmak da riskli. Aksi halde birini bertaraf ettikten sonra, öbürünün palazlanıp gelme riskinin geleceğini düşünüyorum. Şu anda başka yapılar da o boşluğu doldurmanın hevesi içinde. Menzil cemaatinin devletle ilişkilerinin senli benli olmaya çalıştığını bu konuda çok talepkâr olduğunu biliyorum. Nurculuğun diğer kolları da hevesli.”

ESCOBAR'I ÖRNEK ALMIŞ

Komisyonun dün ilk dinlediği isimlerden olan Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ertan da anlattıklarıyla üyelerin yoğun ilgisini çekti. Ertan, 1980’li yıllara dayanan ve mahzende zeki bir polisin çalışmasıyla yakılmaktan kurtulan bir belgeye ulaştıklarını söyledi. Bu belgeye dayanarak önemli bilgilere ulaşdıklarını ileri süren Ertan şunları anlattı: 

“Bu örgüt, cemaat tabirini tampon bölge olarak kullanıyordu. Devletin kayıt altına aldığı resmi belgeler var, suç örgütü olduğuna yönelik. O belge bu örgütün kendi kendini bitirdiği belgeydi onları unutmasaydı bunları konuşamayacaktık. Ama biz o belgeyi bulduk. Bu örgütün yapılanması 1980’lere gidiyor. Yapılanırken bugünleri görerek yapılanmışlar. Unuttukları bir mahzenden yapılanmalarıyla ilgili belgeleri çıkarttık. Polis akademisini yapılandırırken iki senedir darbe olacağını, silahlı eylem yapılacağını öngördük. 2000’li yıllarda bu güç yetiştirdiği elemanları bürokrasiye sokma arayışına girdi. Sonra devlete hakim olabilecek noktaya geldiler. O belgede Fetullah hoca örgütün talebeleri diye geçiyor. 2000’li yıllara gelindiğinde vesayete sızıyorlar. İlk hamleyi 17-25 Aralık’ta yargı ve emniyet ayağına yapıyorlar. Koza İpek grubunun bilirkişiliğini üstlendim. Bunların yapısını o tarihte daha dehşet bir şekilde gördük. 2015’in yazında. Kapalı devre sistem uyguladığını gördük. Mali boyutta da örgütsel bir yapıda olduğunu gördük. 10 bin polis elemanını, sabah komiser yardımcısı yapacak şekilde bir A4 hazırlamışlardı. Cizvit tarikatını örnek alıyorlar. İkincisi Escobar’ın (Kolombiyalı, dünyanın en büyük uyuşturucu baronu) mali yapısını örnek alıyorlar. Şu anda bir tek alandan darbe bekliyoruz. Mülki alanda, yargı alanında, emniyet alanında darbeyi buldular. Bir alan kaldı, mali alanımız. Özel olsun, kamu sektörü olsun. Bunlar vazgeçmeyecekler, yetiştirdikleri elemanlar aramızda. 

Komisyon olarak inşallah sizi de aldatmazlar. Yeri geldi Bülent Ecevit ile kol kola girdiler, yeri geldi başka gruplarla kol kola girdiler. Bu belgeyi can güvenliği ile ilgili sıkıntılar yaşanmaması için yazılı olarak talep ederseniz vereceğim. O belgelerde gizli ikinci Fetullah Gülen’in kim olduğunu da göreceksiniz. Londra Düşüyor filmi ile benzeşiyor yaşadıklarımız. Siyasi irade, sivil irade devlet iradelerine yansıdığı takdirde bunları temizlemek mümkün. Bunların yetişme alanı bürokratik kademedir. Bu dış destekli. İç savaşın olduğu ülkelerde okullar açtılar. Okullarına bir mermi bile isabet etmiyordı. Yabancı devletin desteğini almadan okul açamazsınız.”