Fethullah Gülen’i bekleyen büyük tehlike

Fethullah Gülen’i bekleyen büyük tehlike

Akşam yazarı Emin Pazarcı, hakaret iddiasıyla yüzlerce dava açan Fethullah Gülen'i bekleyen en büyük tehlikeyi yazdı.

Fethullah Gülen, TCK’nın 267. Maddesi uyarınca “iftira” suçlaması ile mahkeme karşısına tehlikesiyle karşı karşıya.

Akşam gazetesi yazarı Emin Pazarcı, Fethullah Gülen'in suç duyurusuyla açılan davalarda hakkında takipsizlik kararı verilenlerin karşı suç duyurusunda bulunabileceğini yazdı.

Gülen'i hedef alan yazılara açılan davalarda gözden kaçan bir ayrıntıyı kaleme alan yazar, TCK'nin 267. Maddesi’nin birinci fıkrasını bugünkü köşesine taşıdı:

“Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” 

BİRİLERİNİ SUÇLARKEN KILI KIRK YARMALARI LAZIM

Söz konusu maddeyi hatırlattıktan sonra davalarla ilgili takipsizlik kararı verildiğine dikkat çeken Pazarcı, yazısını böyle tamamlıyor:

"Üstelik, bizim mevzuatımızda bir savcının dava açması için şüphelinin ifadesini almasına da gerek yok. İlle de şüpheliye ulaşılması şart değil. Savcı delillere bakar, yeterli şüphe varsa davasını açar.
Mahkeme safhasına gelince…
Elbette bir kişiye ceza verilebilmesi için savunma şart. Ancak, o kişinin yurt dışında olması, savunmasının alınamayacağı anlamına da gelmez. Adli Yardımlaşma çerçevesinde Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı vasıtası ile ilgili ülkeye yazı yazılır. Şüphelinin ifadesinin alınması istenir.
Mahkeme ifade gelirse değerlendirir.
İfade gelmezse doğal olarak bekler. Ancak bu defa ifadesi alınamayan kişiye bulunduğu ülke tarafından “koruma zırhı” sağlandığı değerlendirmeleri yapılır ki!.. Bu durum, suçlanan kişi için daha büyük bir sıkıntı!
Demem o ki…
Fethullah Gülen’in avukatlarının birilerini suçlarken kılı kırk yarmaları lazım. Aksi halde neler olabileceği ortada. İşin sonunda TCK’nın 267. Maddesi uyarınca “iftira” suçlaması ile mahkeme karşısına çıkmak da var.
Çünkü, bizim mevzuatımız çok açık ve bunun örnekleri de ortada duruyor."