Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

FB Cumhuriyetinden, Ergenekon Cumhuriyetine

Bu tartışma ne zaman başlayacak diye bekliyordum.. Şamil Tayyar işaret fişeğini ateşledi..

Gerçeği gizlemeye ne gerek var, FB Cumhuriyetinden Ergenekon Cumhuriyetine uzanan ince ve uzun bir yol var.

Ha! Hemen söyleyeyim bu sadece FB ile sınırlı bir durum da değil. Birçok futbol kuruluşu da aynı durumda. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle.. Derin devlet burada da var ve belki bir gün de bu konu ayrı bir dava konusu olur. Para aklamadan, gizli operasyonlara kadar bir sürü karanlık işler gün yüzüne çıkar. Futbol sadece spor değildir, kısaca.

Yıldırım, kupa, kongre derken iş fazla mıncıklandı.. Bu işle bu kadar oynanmamalı idi.

Ali Koç aile içi baskı sebebi ile aday olmadı deniyor; sanmam. Aile zaten içinde de, bu bomba kimin elinde patlayacak o korku piyasaya hakim sanırım.. Topbaş'ın oğlu nasıl bu işe dahil edildi onu da bilmem ama, birilerinin bu işi Doğuş'a ihale etmek istediğini düşünüyorum. Birileri genç işadamının futbol tutkusundan yararlanarak onu mayınlı tarlada top oynamaya çağırıyor sanki.. Zaten sektör olarak bir şekilde işin içinde olunca, kolay bir tercih gibi görünüyor sanki, ama işin derin boyutu, bana kalırsa ürkütücü.

Aziz Yıldırım, "Saikalar yaratan bir ırkın ahfadı"ndan geliyor.. NATO müteahhidi olmak, askerlerle iş tutmak böyle bir misyonu gerektiriyor..

Askerlerle ilgili, silah alımları, ihalelerle bu kadar iddia ortalıkta dolaşırken, askerle iş tutan kişilerin adının bu işler arasında anılması çok da sürpriz olmasa gerek..

Konu, Beyaz TV'de ekrana gelen Derin Futbol programında, şike davası masaya yatırılırken, programa telefonla bağlanan MHP milletvekili Lütfü Türkkan'ın açıklamaları ile gündeme oturdu.. Aslında bu konu herkesin kendi arasında konuştuğu ama açıkça kimsenin konuşmadığı bir şeydi. MHP'li vekil Meclis'te karşılaştığında Şamil Tayyar'a sormuş; "Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe ile sorunun ne?" demiş. Şamil Tayyar, "Aziz Yıldırım Ergenekon'un finansörü" demiş.

Herhalde, şimdi savcılık bu iddiayı dikkate alacaktır. Dahası, Meclis'teki darbeleri araştırma komisyonu da Şamil'e iddiasının dayanağını soracaktır. Ya da Yıldırım, Tayyar'a dava açacaktır ve Tayyar da kendini savunacaktır..

İster misiniz şike davası, bu gelişmeden birkaç adım sonra Ergenekon davası ile birleştirilsin!?. Ergenekon savcılarının da bu iddiadan sonra iddia sahiplerini tanıklık için mahkemeye çağırması gerekir.. Herhalde Ergenekon savcılarının bu işi bu kadar soruşturup da bu ayrıntı hakkında hiçbir bilgi sahibi olmamaları düşünülemez..

Bana kalırsa bu tartışma bir adım ileriye götürülürse bu işe "Cemaat" ya da "Camia", her neyse o da karışır. Ya da karıştırılır..

FB'liler bu noktada nerede dururlar bilmiyorum.. Aziz Yıldırım'ı savunmaya devam ederler mi? Ergenekoncular, 'Fenerbahçe kardeşliği'ni kullanarak halkı sokağa çekebilirler mi, bilmiyorum..

Futbolun sadece futbol olmadığını, hele sadece spor olmadığını bir defa daha hatırlatıyorum..

Bu işin içinde de Media, Mafia, Sermaye ve Siyaset var.. Bu işin uluslararası ayağı da var.. Futbol kardeşliğinin bürokrasideki uzantılarına da bakmak gerek..

Bu işin finansal boyunun iyi soruşturulması gerek..

Sahi siyasiler ve sermaye neden bu işe bu kadar çok ilgi duyuyor; sadece duygusal olarak mı?

Futbol "idol" (Sanem)lerle dolu bir mabede benziyor.. Bir yanı ile de kumar.. Üzerini adrenalin tutkunlarının gözünü boyamak için takım renkleri ile süslü bir şalla örtüyorlar. Perdenin arkasında ne ararsanız var.

Hepsi tamam da, "bizimkiler"in bu işe ilgisi nereden geliyor anlamıyorum.. Yoksa!

Futbol seyirciliği ile sporun bir ilgisi yok ya hu!

Devlet ve belediyeler bu işten elini çeksin. Bu iş bir gösteri ve kumar işi.. Bu iş derin bir iş..

Tayyar'ın şimdi iddiasını isbat etmesi ve bu işin arkasını getirmesi gerekir..

Taraftarın da artık oynanan oyunun farkına varması gerekir..

Cemaatın bu tartışmanın içine çekilmeye çalışılması da ilginç bir durum. Bana kalırsa Cemaat değil, camia bu işle ilgili olabilir. Cemaat ilkeli, manevi bir birlikteliği ifade ediyor. Camia ise sosyolojik bir topluluk. Fenerbahçe de bir camia. Bu camia içinde de, öteki camianın yönetiminde söz sahibi olmak isteyenler olabilir. Niye olmasın ki.. Madem aynı sahada top koşturuyorlar! Önemli olan topu kaleye göndermekse, birileri kaleyi ele geçirmek isteyebilir.. Zaten önemli olan topun kaleye girmesi ise, o zaman kale arkasından da bu iş halledilebiliyorsa, birileri neden o yolu denemesin ki! Şike denen olay da bu değil mi zaten?

Tekrar söylüyorum bu işin FB'si GS'si, Beşiktaş'ı yok. Ya da Anadolu takımı filan yok! Hepsi kendi bölgesinde ve kendi çapında, bir şekilde bu işle ilgilidir ya da işin içinde mutlaka birtakım kripto adamlar ve Zurnikler vardır. Belki pek azı bu işin dışındadır. Benim kanaatim bu!

Benden söylemesi.

Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1375 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar