Facebook'un Filistin Davası Hazımsılığı

Facebook'un Filistin Davası Hazımsılığı

Facebook Gerçeği ve Filistin Davası

Faacebook  Gerçeği Ve Filistin Davası Üzerine Bir Yazı

Müslamanlar olarak çok safız… Çünkü biz kaybolmuş özgürlüğümüzü elektronik dünyasında bulduğumuzu sanıp, burada kimsenin bizi sorgulamadan, takip etmeden, gözetmeden etrafımızda olup bitenleri anlatabileceğimizi sandık.

Başta Facebook olmak üzere sosyal ağların nefes alma yeri olduğuna inandık. Özgürlük merdivenini tırmanıp batılıların vardıkları noktaya ulaştığımızı zannettik…
Birçok facebook kullanıcısı, kullandığı ağın fezada asılı durduğunu, onu kimsenin idare etmediğini, kimsenin kontrol etmediğini, yeryüzünden hiçbir insanın bundan sorumlu olmadığını sanıyor.
Gerçekte ise iş böyle değil.
Facebook ve diğer sosyal ağ şirketlerinin sahipleri var. Bizler, onların şartlarına ve belirlemelerine göre ve yine onların yazdıkları taahhütnamelerle belli alanları kiralıyoruz. Kullanıcı olarak onların şartlarını kabul etmekten başka şansın da yok. Yoksa senin kendini ifade edebileceğin bir alanı sana asla vermezler.
Bu ağların sahipleri batılı insanlardır. Buralarda Batı değerlerini pazarlıyorlar. Hatta sözleşmede bile bunları dayatıyorlar. Onlardaki bir alanı alabilmek için senin de bu değerlere boyun eğmen gerekiyor.
Bundan da öte doğru ve yanlış ölçülerini onlar koyuyor ve karar veriyor. Onların doğru gördüğü doru; hata gördüğü ise hatadır. Onlar kimi terörist görüyorsa, teröristtir. Bu kişi kurban da olsa hiç fark etmez. Katil veya suçlu da olsa onların suçsuz gördüğü suçsuzdur.
Onlardan alan kiralayanlar olarak bizim “evet sizin dediğiniz gibidir” demekten başka çaremiz yok. Yoksa zorla da olsa bizi kiraladığımız yerden atarlar.
Filistin davasını önemseyenler olarak bizler son zamanlarda Siyonist işgal terörünü duyurmaya, işgalcinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaya başlamıştık ki, Facebook diktatörüyle karşılaştık. Kötü bir kral gibi ve daha önce uyarmadan mağrur bir dil kullanarak keyfine göre kiracılarını kovaladığına şahit olduk.
İki gün önce sürpriz bir şekilde, daha önce herhangi bir uyarı olmadan facebook Es-Sebil’in admin hesabını hak ve sorumluluk beyannamesine uymadığı gerekçesiyle tamamıyla kapattı. Gönderilen mesajda “başta gelen en büyük önceliğimiz Facebook’u kullanan şahısların rahat ve selametini korumaktır. O nedenle başkasına eziyet edecek tarzda ciddi tehditlerin yapılmasına, şiddeti esas alan örgütlere destek verilmesine veya aşırı derece düşmanlık gösterenlere izin veremeyiz” diyordu.
Admin Facebook idaresinden, hak ve hukuk sözleşmesine aykırı diye tanımladığı resim ve bilgilerin ayrıntılarını göstermesini talep etmesi üzerine Facebook idaresinin oldukça mağrur bir dille şu cevabı verdiğini gördü:
“Facebook topluluğunun ölçülerine uymadığın için hesabın tamamıyla kapatılmıştır. Sebebi ne olursa olsun söz konusu şahsın hesabını hiçbir şekilde geri iade edemeyiz. Bu, hesabınla ilgili bizden alacağın son mesajdır.”
Diktatörlükle yönetilen ülkelerde yargının bile aşamaları vardır. Yargılanma, itiraz, temyiz var. Facebook bunlarda daha fazla diktatör. Çünkü daha önce uyarı yapmadan, varsa yaptığı muhalefetlere dikkat çekip bilgilendirmeden ve şikâyetlerine de zaman ve hak tanımadan kiracısını kovabiliyor.

Abdullah El-Mecali