Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Esoterik düşler ve teolojik travma!

 

Cemaat tartışması, özellikle cemaat ve tasavvuf çevrelerinde yakın gelecekte ciddi teolojik çalkantılara ve travmalara sebeb olacağa benziyor.. Bu iş batılıların kehanetleri, Evengalistlerin Mesih beklentisi gibi bir şey.. Bizde de Mehdi beklentisi var biliyorsunuz. Hem Sünni dünyası, hem de Şiiler iki farklı karakterde Mehdi bekliyor..

Hıristiyanlar Mesihi, Müslümanlar Mehdi’yi önceliyor.. Kimse Yecüc Mecüc ya da Deccal konusu ile ya da Dabbetül Arz’la fazla ilgili değil. Sekine, sanduka, emanet sandığı daha çok Yahudilerin önceledikleri bir konu. Meşiah beklentileri hep büyük travmalara sebeb olduğu için onu pek dillendirmiyorlar..

Mehdi, Mesih, Deccal tartışmaları, yeni bir dünya savaşına kapı aralayabilecek dehşetli bir senaryoya dönüşebilir.. Bu konu başlıkları, her dini topluluğunun kendi içinde ve ötekilerle olan ilişkilerinde de bir çatışma sebebi olabilir..

Şimdi düşünebiliyor musunuz, Hz. Peygamberi Hz. İsa’nın babası ilan edip, onu kendi toplantılarına, evlerine, yurtlarına konuk ettiklerine inandırılan insanların dünyasında bu yaşananlar nasıl bir şok etkisi yapacak.

Oysa bunlar sırlar aleminden ruhani bilgiler alıp gelmiyorlar mı? 40’lar, 7’ler, 3’ler meclisinde Resulullah’la görüşüp ona göre karar vermiyorlar mı idi?

Bu adamlar, Çanakkale savaşı vesilesi ile Liman Von Sanders komutasındaki, Osmanlı’nın yıkılmasına sebeb olan İttihat Terakkici darbe çetesinin saldırgan politikalarının başımıza bela ettiği, İmparatorluğun parçalanmasına yol açan bir savaşta Hz. Peygamberi asker etmediler mi?

Bizim saftirik Müslümanlar da buna inanıyor.

Oysa size denmedi mi ki, “Şeytan size Kur’an’la aldatmasın”, yine denmedi mi “Din büyüklerinizi, liderlerinizi, şeyhlerinizi İlah ve Rab edinmeyin, put edinmeyin” diye..

Millete kurtarıcı liderler empoze ediyorlar.. Her lider sanki yeni bir Mustafa Kemal.. Sanki birileri olmasa Allah onları kurtaramaz. Onun için Allah’ın (haşa) yetmeyen gücüne güç, yetmeyen parasına para, yetmeyen aklına akıl yetirmeye çalışıyorlar..

İnanmayın bunlara.. Güya birçoğu öteler ötesinden haber getiriyor ve kendi cemaatına o esoteric haberleri iletiyor.. Bakıyorsunuz her şeyh başka bir şey diyor. Müritleri de bu sözleri aynen tekrarlıyor..

Hani hepsi öbür taraftan haber getiriyordu! Bu çelişki neyin nesi peki! Bunlara inanmayın, bu yalanlara kulak vermeyin.. Kafanızı bunlara kiraya vermeyin. Bunların önünde musalla taşındaki meyyid gibi durmayın.. Din büyüklerinizi, kanaat önderlerinizi İlah ve Rab edinmeyin! Sonra önünüze dün Lawrance’ın geçmesi, 28 Şubatta Kalkancı’nın düşmesi gibi, birini önünüze düşürürler ve sonra yıllarca kendi cehenneminize sırtınızda odun taşıtırlar size!

Peygamberler müstesna kimse masum değil. Allah (cc) ilham etmedikçe kimse gaybı bilmez. Bize hayır gibi gelende şer, şer gibi gelende ise Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz Allah bilir. Kalpleri çevirme gücü ancak Allah’ın elindedir..

Peygamberlerin kurtarıcı gücü yok. Öyle olsa kendi eş ve çocuklarını, ailelerini kurtarırdı.. Onlar kurtarıcı değil, kurtuluşa çağıranlardır.. Allah’ın peygamberlerinin sahip olmadığı yetki ve tasarrufları kendi şeyhinizde vehmetmeyin!

Mezhep ve tarikatlarınızı din edinmeyin. Evet, bir kere söyleyeyim: dininize mezheplerinizi, tarikatlarınızı, örgüt ve liderlerinizi eklemeyin.. Bunların hepsi beşeri ve nakıs şeylerdir. Kim ki dinine mezhep tarikat ya da her ne ise, neyi ekler ya da çıkartırsa, kişi eklediği ve çıkarttığı ile baş başa kalır, din aradan çekilir..

Müslümanlar kardeştir. Aralarındaki işler istişare ve şûra iledir. Sizi ötekilerden ayıran, onlarla konuşmanızı yasaklayan hareketler ve topluluklar müfsittir.. Din, mezhep ve tarikat milliyetçiliği de kavmiyetçilik gibi bir beladır.. Biz Müslümanlardanız. Biz “İslamcı” değil Müslümanız! Akıllı olduğumuz ve “akılcı” olmadığımız gibi! Mehdi, Mesih, İmam, hepsi birbirine karıştı.. Hüccetiyeye göre Şiilerin beklediği Mehdi geldi ve ilanı için gün sayıyorlar.. Adnan Hocanın ismi Tevrat’ta geçiyormuş, hahamlar bulmuş! Bir bu eksikti. Eskiden yoğ idi, iş bu rivayet yeni çıktı! Gülen örgütünde durum farklı. Mehdiyet cemaatte de kendisi ne oluyor o zaman!

İşler çok karıştı! Bu kadar okumuş adam, böyle bir hurafenin peşine nasıl takılır! Hepsi hipnotik etki altında biyonik robot gibi sanki. İnsanları nasıl mankurtlaştırıyorlar. Hasan Sabbah’tan bugüne teknikler hayli gelişmiş demek ki! Birilerinin gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, kalpleri var hissetmiyor.. Takiyye ruhlarına işlemiş gibi.. Çifte kişilikli hale gelmişler sanki! Mısır’da, Sisi’nin peşine takılan Selefi Nur Partisinin mensupları da aynı!

Bir insan, yasalardan korkmuyorsa, eğer vicdanı da yoksa, hele dini bildiği halde din de onu durduramıyorsa o insan Şeytandır.. Sarışın bir Rus’la kol kola bir otele girerken, az ileride onu görüp telefonla arayan, nerdesin diye soran arkadaşına “Umredeyim” diyen kişiyi ne durdurabilir ki! Takiyye münafıklığın maskesi olmuşsa! Aman ha, Şeytan sizi Kur’anla kandırmasın..

Unutmayalım; hırs gözü bürüyünce, bunlar kardeşlerini kuyuya atmaktan çekinmezler. Hz. Ali’yi şehid edenler Kur’an’dan delil getirmediler mi, cinayetlerini Kur’an’la delillendirmeye kalkmadılar mı? Hz. Osman’ı öldürmeye gelenler arasında Hz. Ebubekir’in oğlu o katiller çetesinin başında değil mi idi..

Allah bizi bize bırakmasın. Makam ve şehvet hırsı çoğu zaman helak sebebidir.. Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir..

Selâm ve dua ile.

yeniakit

 

Bu yazı toplam 1376 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar