Esirlerin Piri: “Esirlerin Yaşadığı Sıkıntılar Büyük Bir Patlamanın Habercisi”

Esirlerin Piri: “Esirlerin Yaşadığı Sıkıntılar Büyük Bir Patlamanın Habercisi”

Esirlerin Piri: “Esirlerin Yaşadığı Sıkıntılar Büyük Bir Patlamanın Habercisi”

Batı Yaka’nın Ramallah şehrinden olan ve idari cezalı esirlerin piri sayılan Abdulhakim Bevatine, özgürlüğe kavuştuktan sonra yaptığı açıklamada, demir parmaklıkların arkasında bulunan Filistinli esirlerin gardiyanlardan çektikleri eziyetler ve cezaevleri idaresinin kendilerine uyguladığı cezalar nedeniyle cezaevlerindeki durumun patlama noktasına geldiğini söyledi.

Filistin Enformasyon Merkezi muhabirinin özgürlüğe kavuşmasından kısa bir süre sonra kendisiyle yaptığı röportajda Abdulhakim Bevatine, halkın esirler için harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Sessiz savaş

Siyonist işgal rejimi cezaevlerindeki Filistinlilerin zor koşullarda kaldıklarını belirten Bevatine, idari ceza alan esirlerin en son yaptıkları eylemin ardından baskı ve zulmün daha da arttığını belirtti.

Cezaevleriyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları paylaştı:

“İçerdeki durum son derece zor ve ağırdır. Gece baskınları, aramalar ve dışarıdan getirilen özel birlikler aracılığıyla uykudayken yapılan ani baskınlar, ailelerin ziyaretinden mahrum bırakılmalar ile ailelerin izin kağıtlarının ellerinden alınması bunlardan sadece bazılarıdır.”

“Bunların yanında kantinden mahrum edilmeler, düzenli günlük uykudan mahrum etmeler, bazı televizyon kanallarını göstermeme gibi uygulamalar da bu baskılardan bazılarıdır.”

“Esirlere psikolojik baskının yanında oldukça ağır mali yaptırımlar da uygulanıyor. Bu konuda özellikle açlık grevine girenler hedef alınıyor.”

“Son zamanlarda durum daha da kötüleşti. Gazze savaşıyla bu eziyetler  zirveye ulaştı. Savaşta başarısız kalan işgal rejimi, düşmanları içinde en zayıf halka olan esirlere yönelik baskılarını artırdı. Psikolojik ve fiziki işkencelerle intikam almak istiyordu.”

“Cezaevi idaresi, direnişin zafer kazanması üzerine esirlere baskı yaparak, onların iradelerini kırmaya çalışarak Filistin halkını alçaltmak istiyordu.”

Esirlere işkence

Özgürlüğe kavuşan Filistinli esir cezaevlerindeki durumla ilgili tespitlerini paylaşmaya devam ederken, esirlerin karşılaştığı işkencelere de değinerek, işgal güçlerinin askeri soruşturma adı altında esirleri sorgu odalarına alarak kendilerine fiziki ve psikolojik işkence uyguladığını söyledi.

Bu konuda şunları söyledi:

“Esirler sorgudan ağır işkence gördüklerinden ya hasta olarak, ya bedeni bir zararla veya günlerce yürüyemeyecek ve ayakta kalamayacak derecede bitkin dönüyorlardı. Döndükten sonra tedavi görmedikleri gibi kendilerine gereken ilaçlar da verilmiyordu. Bu zaten var olan bir politikaydı, ancak son zamanlarda daha da arttı.”

“Cezaevi idaresinin uyguladığı diğer bir haksızlık da esir yakınlarının cezaevi idaresi aracılığıyla ulaştırdığı para ve malzemenin uygun bir şekilde kendilerine ulaştırılmamasıdır. Cezaevi idaresi kendilerine tahsis edilen yemek ve suyu vermeyerek aslında onları cezalandırıyor.”

“Kendilerine tahsis edilen yemek aslında esirlerin bir tek öğününü bile karşılamaktan uzak. Cezaevi idaresi ise bunu bile düzenli vermediği gibi, esirlerin kendi özel imkanlarıyla yiyecek almalarını da engelliyor.”

İdari cezalarla içerde tutulan en eski esirler

İdari ceza alan esirlerin durumuyla ilgili bilgi veren Bevatine şunları söyledi:
“İdari ceza alan esirlerden en fazla içerde kalan Mahmud Şelatut’tur. 2012 yılında tutuklanan Şelatut 29 aydır idari cezayla içerde tutuluyor. Ramallah şehrinin batısında yer alan Abud köyünden olan Şelatut En-Nakab cezaevinin 21. bölümünde kalıyor.”

“Son operasyonların ardından şu anda cezaevlerinde idari cezalı olarak tutulan 500’den fazla Filistinli esir var. Bunların çok azı salıverildi. Çoğu halen cezaevinde. İdari ceza alan esirlerin başlattığı açlık grevi direnişine gösterilen ilgi ve alaka beklenenin çok altındaydı. Basın bu konuda görevini yaparken, toplumsal bazda bunun fazla işlenmediğini gördük.”

“Filistinlilerin dışarıda yaptıkları girişim ve etkinlikler de beklenin çok altındaydı. Esirlerle dayanışmak için kurulan eylem çadırı ve çadırdaki insanlar saldırıya uğradı. Ama buna gösterilen tepki gereken boyutta değildi. Esirler, Filistin dışında yapılan etkinliklerin boyutundan hoşnut değiller.”

“Biz, toplumsal olarak tepkinin istenen düzeyde olmasını arzu ediyoruz. Çünkü esirlerin buna ihtiyacı var. Onlar büyük baskı ve zulümler görürken dışarıda da kendilerine sahip çıkılmasını istiyorlar.”

“Esirler son zamanlarda hayatlarının en zor anlarını yaşıyorlar. Esirlerin gasp edilmiş haklarını geri almak ve kendilerine reva görülen zulmü ortadan kaldırmak için eylem yapmaları bekleniyor.”

Birkaç defa işgal rejimi tarafından tutuklanan Bevatine en son tutuklanmasının ardından 29 ay idari cezalı olarak zindanda tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Birkaç kez tutuklanıp serbest bırakılan Bevatine ömrünün beş yılını zindanlarda geçirdi.

FİLİSTİN ENFERMASYON MERKEZİ