Esad Çoklu Giriş Vizelerini Askıya Aldı

Esad Çoklu Giriş Vizelerini Askıya Aldı

Suriye yönetimi, Şam'ı düzenli olarak ziyaret eden AB diplomatlarının çoklu vizesini iptal etti. Artık diplomatların her seferinde vize alması gerekiyor.

Suriye yönetimi, Şam'ı düzenli olarak ziyaret eden AB diplomatlarının çoklu vizesini iptal etti. Artık diplomatların her seferinde vize alması gerekiyor. Yetkililer, bu kararın Avrupa ülkelerini Şam'daki elçiliklerini yeniden açmaya zorlama amacı taşıdığını belirtti.
Suriye hükümeti, başkent Şam’ı düzenli olarak ziyaret eden Avrupa Birliği (AB) diplomatlarına sınırsız giriş çıkış hakkı tanıyan özel vizeleri iptal ettiği iddiası doğrulandı. AB’nin icra organı Avrupa Komisyonu, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Şam yolcusu AB diplomatlarına özel vizeleri kaldırdığını teyit etti.

‘YARDIM ÇALIŞMALARININ ETKİLENMEMESİ İÇİN UĞRAŞACAĞIZ’

Komisyon’un bir sözcüsü, basın toplantısında, “Beşar Esad rejimi çoklu giriş vizelerini askıya aldı” diyerek şöyle devam etti: “Bunun, bizim sahada yürüttüğümüz önemli çalışmalara önemli etkide bulunmasından kaçınmak için elimizden geleni yapacağız.”

Buna göre, Şam’a erişim sağlayan çoklu giriş vizeleri için özel izin, ocak ayı başında Suriye hükümeti tarafından resmi açıklama yapılmaksızın kaldırıldı.

‘AB’YE ELÇİLİKLERİ YENİDEN AÇMASI İÇİN BASKI’

Artık diplomatlar, Şam’a her bir ziyaret için yeniden vize başvurusu yapmak zorunda kalacak. AB yetkilileri, Esad yönetiminin ‘çoklu vize yasağıyla’ Avrupa ülkelerini Şam’daki büyükelçiliklerini yeniden açmaya zorlama amacı taşıdığını belirtti.

Suriye, savaşın harap ettiği şehirlerini yeniden inşa etmek için uluslararası yatırımcıları çekmeye çalışıyor. Fakat aşması gereken engellerden biri, Avrupa Birliği (AB) yaptırımları.

Washington Post’un haberine göre; AB, geçen pazartesi 11 şirket yöneticisi ve beş kuruluşu daha Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın savaş çabalarına maddi destekte bulunan Suriyeliler’den oluşan ve gittikçe büyüyen yaptırım listesine dahil etti. Listedekilere banka hesaplarının dondurulması, seyahat yasağı ve Avrupa’da iş yapma yasağı gibi yaptırımlar uygulanıyor. Listeye alınan iş adamları, pembe dizilerden demir çelik endüstrisine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren isimler.

Washington Post’a konuşan Avrupalı diplomatlar, yaptırımlarla Suriye yönetiminin ülkenin yeniden inşa edilmesi için muhtaç olduğu iş dünyasına soğuk bir mesaj amaçlandığını söylediler.

Yasaklıların ortak noktası: Lüks gayrimenkul inşaatı

Kara listedeki isimlerin çoğunun ortak noktası, Suriye’nin geleceği için ciddi etkileri olacak yeni bir ekonomik alandaki faaliyetleri: Kamulaştırılan arazilerde lüks gayrimenkul inşaatı.

Dünya Bankası verilerine göre sekiz yıllık savaş, ülkenin konut stokunun üçte birini yok etti.

İsmini vermeyen Avrupalı bürokratlardan biri konuya dair şunları söyledi: “Bu isimler rejimle olan bağları sayesinde ciddi kârlar elde edip karşılığında rejime finansal destekte bulunuyorlar”.

Yaptırımlar tam da Suriye’nin yatırım çekmeye çalıştığı bir zamanda geldi. Devlet medyası sık sık yabancı ticari delegasyonların gelişini müjdeliyor. Zamanında muhalifleri destekleyen Körfez ülkeleri, İran ve Türkiye’ye zemin kazandırmamak için rejim ile ilişkilerini yeniden sıkılaştırıyor.

“Marota City” isimli inşaat projesinin tanıtım videosu. Projedeki lüks rezidanslar ve gökdelenler dikkat çekiyor.

 

Muhaliflerin dönüşünü engellemek için bilinçli bir adım

Rejim yanlıları yeniden inşa projelerini, göç sebebiyle kayıt dışı ve güvensiz binaların inşa edildiği alanları geliştirmek için uzun vadeli bir projenin parçası olarak gösteriyor.

Fakat eleştirel gözler farklı bir hikaye görüyor. Onlara göre bu inşaatlar yüz binlerce Suriyeli mültecinin dönmesini engellemek için bilinçli bir adım. Ve elimizde bu savı doğrulayabilecek çok güçlü bir kanıt var: Neredeyse tüm proje alanları, zamanında insanların kitlesel halde protestolara katıldığı mahallelerde.

Halep, savaşta en çok zarar gören şehirlerden.

Üst düzey Suriyeli yetkililer, muhaliflerin ülkeden uzak durması gerektiğini söyledi.

Beşar Esad Ağustos 2017’de bir konuşmasında “En parlak gençlerimizi, altyapımızı kaybettik, fakat daha sağlıklı ve ahenkli bir toplum kazandık” demişti.

Sonraki yıl Suriye Hava Kuvvetleri istihbaratının başkanı Cemil Hasan’ın gizli bir toplantıda, Suriye hükümetinin tüm mültecilerin geri dönmesindense 10 milyon itaatkar vatandaşın dönmesini tercih ettiğini söylediği iddia edilmişti.

“Güç dengesi yeniden düzenleniyor”

Washington Post, gazetenin Beyrut muhabiri Louisa Loveluck’ın konu üzerine değerlendirmelerini aldı.

Suriye’nin neden tam da şimdi dünyaya yeniden entegre olmaya çabalaması üzerine Loveluck, “Savaşın şu an ki durumu elbette bunu kolaylaştırdı. Suriye’de silahlı muhalif grupları tamamen yenildi. Sağ kalanlar, kuzeyde milyonlarca sivilin arasında, El Kaide bağlantılı grupların kontrolünde sıkışmış durumda. Suriye hükümetinin ayakta olduğu çok açık.

“Başkan Trump’ın Suriye’den çekilme açıklamasının bir etkisi olabilirdi. ABD’nin çekilmesi güçlenmiş bir Rusya ve onun yörüngesindeki Suriye ile bölgedeki güç dengesinin daha temelden bir şekilde düzenlenmesinin son aşamasını işaret ediyor.

“Fakat bu kadar basit değil. Bir yanda, Suriye harap olmuş durumda. Bir tahmine göre ekonomisi yüzde 50 küçüldü ve şehirlerde doğal gaz krizinden ötürü elektrik kesintileri yaşanıyor. Ve ABD’nin çekilmesine rağmen Batılı ülkeler bu hafta, Beşar Esad’ın ülkeyi yeniden inşa çabaları üzerindeki baskılarını artırdılar. Suriye’nin buna nasıl karşılık vereceğini göreceğiz.”

Sputnik-Washington Post