Erzincan'a Defnedilen kişi 'Yeşil' Değil

Erzincan'a Defnedilen kişi 'Yeşil' Değil

Adli Tıp Kurumu, Musa Anter davasında dosyaya gönderdiği yazıda, DNA incelemelerine göre, Erzincan'da defnedilen "Mahmut Özer"in, "Yeşil" olmadığını bildirdi

Yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da arasında olduğu 4 sanığın yargılanmasına devam edildi. Adli Tıp'tan mahkemeye gönderilen raporda Erzincan'da defnedilen Mahmut Özer'in 'Yeşil' olmadığı belirtildi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi, müdahil Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada, "Mahmut Özer" adıyla Erzincan'da defnedilen ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım olduğu iddiaları bulunan kişinin cenazesinden alınan DNA örneklerine ilişkin Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin cevap gönderdiği açıklandı. Buna göre, cenazeden alınan DNA örnekleri ile sanık Mahmut Yıldırım'ın iki çocuğundan alınan örneklerini karşılaştıran daire, defnedilen kişinin "Yeşil" olmadığını bildirdi.
Sanıklardan "Abdulkadir Aygan" olarak bilinen, İsveç'te yaşayan PKK itirafçısı Aziz Turan'ın ifadesinin alınması konusunda Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden yazı gönderildiği tutanağa geçirildi. Yazıda, İsveç yasalarına göre, Turan'ın görüntülü sistemle İsveç'ten ifadesinin alınması için rızası gerektiğine ve mahkemenin gönderdiği talep yazısındaysa bunun bulunmadığına yer verildiği belirtildi.
Bu yanıt üzerine mahkemenin, genel müdürlüğe müzekkere yazarak, Turan'ın rızası bulunup bulunmadığının İsveç makamlarınca sorulmasını ve rıza göstermesi halinde savunmasının görüntülü sistemle alınmasını istediği, ancak bu yazıya henüz yanıt gelmediği kaydedildi.
Silivri 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünden, Rüstem Ay adlı kişinin, Mahmut Yıldırım ile ilgili ihbarda bulunduğu, mahkemenin de buna ilişkin cumhuriyet savcılığına müzekkere yazdığı belirtildi.
Sanık Mahmut Yıldırım'ın yakalanamadığı ile Ankara Emniyet Müdürlüğünün mahkemeye gönderdiği cevap tutanağa geçirildi. Ankara Emniyet Müdürlüğünün cevabında, Yıldırım'ın, "Hasan Tanrıkulu" adıyla 22 Ocak 1995'te gözaltına alınmadığı bilgisi yer aldı.
Anter ailesinin avukatlarından Selim Okçuoğlu, davadan fazla ümitli olmadığını dile getirdi ve heyecanlarının her celse azaldığını söyledi. "Benzer faili meçhul cinayet davalarının nasıl sonuçlandığını hepimiz takip ediyoruz" diyen Okçuoğlu, bu davada da gerçeğe ulaşılması için yeterli çaba gösterilmediğini savundu.
Okçuoğlu, "Ankara Emniyet Müdürlüğü, Hasan Tanrıkulu'nun gözaltına alınmadığını söylüyorsa, diyecek bir şeyimiz yok. Biz, baştan beri eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün dinlenmesini istedik. Çünkü bunu defalarca yazdı, çizdi" diye konuştu.
Okçuoğlu, tutuksuz sanık Gevrekçi'nin tutuklanmasını istedi.
Daha önce MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve itirafçı Ali Ozansoy'un tanık olarak dinlenmesini talep eden şikayetçi avukatlarından Oya Aydın da, "Tanıkların gelecek celse dinlenmesini istiyoruz. Aksi halde bu dosya iktidarca karartılacaktır" görüşünü ileri sürdü.
Tutuklu sanık Hamit Yıldırım'ın avukatı Kaya Yelek, müvekkilinin 4 yıldır hapishane köşelerinde unutulmuş durumda olduğunu söyleyerek, adli kontrol şartıyla tahliyesini talep etti.
Yelek ve söz alan diğer sanık avukatları, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin ölümünden duydukları üzüntüyü de dile getirdiler.
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen de sözlerine "Diyarbakır Barosunun merhum başkanına rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum" diyerek başladı. Gevrekçi'nin tutuklanması talebinin reddini, Yıldırım'ın tutukluluğunun devamını talep eden Türközmen, Aziz Turan'ın İsveç'ten ifadesinin alınması konusundaki yazışmanın cevabının beklenmesini istedi. Türközmen ayrıca, "Yeşil" hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesi talebinde de bulundu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Hamit Yıldırım'ın tahliyesi ile sanık Savaş Gevrekçi'nin tutuklanmasına ilişkin talepleri reddetti.
"Yeşil" hakkındaki yakalama emrinin infazının ve sanık Turan'ın ifadesinin alınması için yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine karar veren heyet, "Susurluk Raporu"nu hazırlayan eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş ile Orhan Taşanlar ve Mehmet Eymür'ün "tanık" olarak dinlenmeleri için adreslerinin belirlenmesini kararlaştırdı.
Duruşma ertelendi. 
DAVANIN GEÇMİŞİ
İddianamede Anter'in ölümü ve Miroğlu'nun yaralanmasıyla sonuçlanan eylemi Mahmut Yıldırım'ın planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım'ın eylemi gerçekleştirdiği, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Vekili Savaş Gevrekçi'nin ise emri altında bulunan Aziz Turan'ı faillere yardım için görevlendirdiği öne sürülüyor.
Sanıkların, 765 sayılı TCK'nın 450/4. maddesindeki "taammüden adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra, "halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (birbirini öldürme, vuruşma) teşvik etmek" ve "adam yaralamak" suçlarından da cezalandırılmaları talep ediliyor.
Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ve Yargıtay tarafından güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilen davanın önceki celselerinde, Belçika'da hayatını kaybeden ve Erzincan'da toprağa verilen "Mahmut Özer"in, sanıklardan "Yeşil" olduğuna ilişkin iddialar gündeme getirilmiş, bunun üzerine mahkeme, mezarın açılarak, cenazeden DNA örnekleri alınmasını kararlaştırmıştı.
Karar üzerine önceki haftalarda açılan mezardaki cenazeden alınan örnekler, İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmişti.