Ermenistan meselesi

Ankara-Erivan hattında yaşanan son gelişmeleri, sınırın açılması meselesini, Bakü yönetiminin tavrını, Azerbaycan ve Türkiye kamuoyundaki infial halini nasıl okumalıyız?

Bu konuyu önümüzdeki günlerde tartışacağız inşaallah.

Ama önce, girizgâh bâbında, eski bir yazı"

15 Ekim 2007'de bu köşede şunları yazmışım:

Ermenistan, bir Rus müstemlekesi. Erivan Havaalanı'nda pasaport kontrolünü Rus Polisi yapıyor. Ülkede Ermeni askerinden çok Rus askeri var. Ekonomi, büyük ölçüde, Rusya'da yaşayan Ermenilerin gönderdiği harçlıklarla dönüyor. Bağımsızlık ve refahtan eser yok.

Yine de burnundan kıl aldırmıyor Ermenistan. Rus uydusu olmaktan kurtulmak, kendini bağımsız bir devlet olarak gerçekleştirmek ve refaha kavuşmak için Türkiye kapısından dünyaya açılmaya mecbur olduğu halde, bu kapıyı açmaya dönük adımlar atmaya katiyen yanaşmıyor. Azerbaycan topraklarının beşte birini işgal altında tutmaktan vazgeçmiyor. Türkiye ile sağlıklı bir diyalogu imkânsız kılan Ermeni diyasporasının dümen suyunda gitmekten de vazgeçmiyor. "Hiç değilse Karabağ dışında işgal altında tuttuğunuz Azerbaycan topraklarından çekilmeye başlayın, biz de sizinle ilişkilerimizi normalleştirmeye başlayalım. Karabağ meselesi de bu süreç içinde çözüm yoluna girer" diyen Türkiye'ye kulak vermiyor. Hava sahasını Ermeni uçaklarına açan ve 70 bin Ermenistan vatandaşını istihdam eden Türkiye'nin bu jestlerine mukabele etmeyi hiç aklından geçirmiyor. Aklından geçiriyorsa da buna cesaret edemiyor.

1999'da işgal sorununun çözümü için bir ümit doğmuştu. Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, Azeri meslektaşıyla görüşüp uzlaşmaya hazırlanıyordu. Bu gelişme üzerine Daşnak militanları veya Rus ajanları (ikisi aynı şey) Ermenistan Parlamentosu'nu basıp başbakan ve meclis başkanı dahil yedi milletvekilini öldürdüler. O gün bugündür Erivan yönetimi sağduyunun s'sine bile yanaşmıyor. Karabağ'ın ve diğer işgal topraklarının zerre kadar hayrını görmediği halde -tam tersine bu işgal yüzünden Rusya'ya bağımlılığın ve sefaletin dibini bulduğu halde- işgal siyasetini sürdürüyor. (") Erivan yönetiminin izlediği / izlemek zorunda kaldığı bu siyaset, karnını doyuramadığı vatandaşlarının ekmek parası için kitleler halinde Rusya Federasyonu veya Türkiye'ye göç ederek ülkeyi boşaltmasıyla iyice trajik ve de komik duruma düşüyor. "Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider bilmem neye" derler ya; tam öyle bir durum.

(Hem Ermenistan'ın hem de Türkiye'nin menfaatleri için) Ermenistan'ı Rusya'nın ve Ermeni diyasporasının hegemonyasından kurtarmak lazım. Bunun yolu sınırı açmaktan geçiyor. Ne var ki işgal sorunu çözüm yoluna girmeden böyle bir adım atmak Türkiye'ye yakışmaz"

Bu yazı toplam 1083 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar