Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Ermeniler"den 1914 tarihli mektuplar

Gelin karşılıklı olarak arşivleri açalım, bu işi tarihçiler çözsün!" Yıllardan bu yana Türkiye gerek Ermenistan kamuoyuna, gerekse bu konuda görüş üreten tüm ilgililere bir bakıma açık çek vererek, bu çağrıyı yaptı ve yapıyor ama nedense Türkiye"ye bir "Soykırım fatura etmek" ve bu fatura sonucu Türkiye sathında çeşitli taviz ve kazanımlar elde etmek isteyen malum çevreler bu çağrıya bir türlü olumlu cevap vermiyor, daha doğrusu veremiyorlar.

Çünkü ellerinde Türklerin bir "Soykırım" yaptığına dair inandırıcı ve tatmin edici herhangi bir delilleri yok. Bu konuda Türkiye"yi sıkıştırmak isteyen yani ödün uman çevrelerin en önemli kozu, gerçekte sözlerinin hiçbir tarihi değeri olmayacak olan ve oy beklentisi içerisindeki sözde liderler.
İşte Obama, seçimler öncesi bu konuda Ermenilere bol keseden umut dağıtarak, Türk kamuoyunda inandırıcılığını (!) daha seçim öncesi kaybetti. Oysa, gerçek liderler, hiçbir ulusu ellerinde sağlam deliller olmadan suçlayamazlar, hele hele "Soykırım" gibi çok çok ağır ithamlarda bulunamazlar! O yüzden Obama"nın 24 Nisan"da "soykırım" dememesi, onun hanesine yazılabilecek olumlu bir puan olarak görülmemeli ve "Büyük Felaket" diyerek yine de bir bakıma "Soykırım"a atıfta bulunduğu da gözden uzak tutulmamalı!..
Evet, bu 24 Nisan"da da, Erivan"da taşkın kalabalıklarla Türkiye"yi "Soykırım"la suçlayan, yine her seferinde olduğu gibi şanlı bayrağımızı yakan Ermenilerin bu tavrı gösteriyor ki, Türkiye bu "Soykırım" iddialarını kabul etmedikçe ve Ermenilerin "Büyük Ermenistan Haritası" içersinde gösterdikleri altı vilayeti, ilçe ve köyleri ile birlikte vermedikçe ve yüklü bir tazminat ödemedikçe bu iddia, bu uluslararası siyasi baskılar ve Ermenistan"daki buram buram kin ve nefret kokan gösteriler son bulmayacak...
Türkiye yıllardan bu yana, bu konuda Ermenistan"a ve tüm dünyaya adeta meydan okuyarak diyor ki: "Gelin bu konuda yetkili uluslararası gözlemciler önünde arşivleri açalım, hükmü tarihçiler versin!"
Bu mertçe, bu dürüstçe sesleniş hiçbir gün yankı bulmadı. Bu son derece anlamlı çağrı karşısında "Soykırım" iftiralarıyla bir ulusu lekelemeye kalkanlar hep kaçtılar ve kaçmaya devam ediyorlar! Çünkü bilinçli bir şekilde bu iftiraları atanlar yani hayallerini yalanlarla mayalamaya çalışanlar biliyorlar ki, Osmanlı arşivleri kendilerine karşı her biri birer tokat niteliğindeki belgelerle dolu...
İşte şimdi, Osmanlı arşivlerindeki binlerce belge arasında yer alan ve Ermeni isyancılara ait olan çok sayıdaki mektuptan birkaçını siz değerli okuyucularımın ve Ermeni iddialarına inananların dikkatlerine sunmak istiyorum!
Mektuplar 1914 tarihli yani 1915 tehcirinden önce... Bakın birbirlerine neler yazıyorlar:
Baron Benovk Azkabedyan
Samsun Ünyon Kolej / 14 Ekim 1914
"Sevgili kardeşim,
Geçen hafta gönderdiğim mektupta Ermenilerin Van yöresinen hücum ederek Türk ve Kürtleri büyük kayıplarla püskürttüklerini yazmıştım. Bu haftaki haberlere göre hayli Ermeni Türklere karşı savaşmak üzere Rus ordusuna kaydolmuşlar. Rusya da, bir Ermenistan kurulmasını onaylamıştır... İngiltere Başbakanı Lord Asquit"in dediği gibi Türklerin yalnız Avrupa"dan değil, Anadolu"dan da kovulması artık gerçekleşmek üzeredir."
Varta Harutinyan
Bitlis / 20 Ekim 1914
Sevgili babam,
"Bu mektup son mektubumdur. Zira ben de vatan görevimi yapmak ve Türk"ün başını ezmek üzere Ermeni gönüllülerine katılmaya gidiyorum. Rusya, İngiltere ve Fransa, Türk ve Almanlardan öçlerini iyice çıkarmak için kesin karar vermişlerdir. Ermeni hür ve müstakil olacaktır. Emin olunuz kurtuluş pek yakındır.
Detroit
Oğlun Bedros Varta Harutinyan"
Nektar Seferyan
Bitlis
"Güzel kardeşim,
Mektubumun cevabını almadan işte size ikinci bir mektup daha. Güzel bir yortu geçirmiş olmanızı umut ederim. Emin olunuz ki, gelecek yıl paskalyayı Ermenistan istiklali şenlikleriyle kutlayacağız. Osmanlı devleti artık yoktur. Avrupa en sonunda bu berbat devleti ortadan kaldırmak fikrini uygulama kararına varmıştır.
Dostun
Bogos Seferyan"
Binlerce belge kaynayan Osmanlı arşivlerinde bu mektuplardan çok sayıda bulunmaktadır. Hepsini yayınlamak isterdim ama görüleceği üzere bu mümkün değil.
Bu birkaç mektup bile ülkeme iftira atan Ermenileri ve ülkemde Ermenilere ağıt yakanları anlamak için yeterli olsa gerek.

Bu yazı toplam 6795 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar