Erdoğral'dan STK'lara Mısır Çağrısı: Kazlıçeşme...

Erdoğral'dan STK'lara Mısır Çağrısı: Kazlıçeşme...

Mısır’da Firavunlar Kan İstiyor!

Arzu Erdoğral / Habervaktim

Mısır’da Firavunlar Kan İstiyor!

Mısır’da darbe yaptılar…

Yetmedi!

Binlerce kişiyi katlettiler…

Yetmedi!

Hapishaneleri Müslümanlar ile doldurdular…

Yetmedi!

Terör örgütü ilan ettiler…

Yetmedi!

529 darbe karşıtına idam kararı verdiler!

Yetmedi!

37 kişinin idamını onayladılar, 492'sinin düzmece cezasını ömür boyu hapis cezasına çevirdiler…

Yetmedi!

Aralarında İhvan liderlerinden Muhammed Bedii’in de olduğu 683 kişi için de darağacı istediler…

Yetmedi!

Yetmeyecek de!

Kana susamış firavunlar; İsrail, ABD ve Arap Ülkelerinin emri ve desteğiyle sadece darbe karşıtlarını değil İslam diyen tüm insanlığı hedef aldılar.

1 polis öldü diye!

Kudüs TV yayınında Mısırlı Araştırmacı Yazar Ahmet Yusuf, öldürülen polisin kendileri tarafından darbe karşıtlarına ateş etmediği gerekçesiyle infaz edildiğini anlattı.

Zaten kimse de bu uyduruk gerekçeye inanmamıştı.

Star Gazetesi Dış Haberler Müdürü Saadet Oruç’un da dikkat çektiği önemli bir nokta vardı. Oruç, idam kararlarının geçen hafta AB’ye giden Mısır cunta Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi’nin ziyareti  ve Amerika’nın Mısır'a vereceği apaçi helikopterlerinin ardından gelmesine vurgu yaptı.

Öyle ya ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, darbecilerden bahsederken “Mısır ordusu demokrasi inşa ediyor” demiş, Pentagon Sözcüsü Amiral John Kirby ise kısa bir süre önce ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel'in Mısır cunta Savunma Bakanı Sıdkı Subhi ile telefonda görüştüğünü söyleyerek, Hagel'in görüşmede, Subhi'ye "ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, Mısır'ın terörizm ve silahların yayılması gibi uluslararası tehditlere karşı koymak da dahil ABD ile stratejik ilişkisini sürdürdüğüne ve Mısır-İsrail Barış Anlaşması altındaki yükümlülüklerine devam ettiğine yönelik bir süre sonra Kongre'ye bildirimde bulunacağını söylediğini" bildirmişti.

Bunun anlamı ise çok açık!

Mısır cuntasına askeri yardımlarda dahil destek devam edecek.

Hagel’in söylediği başka bir şey daha vardı; Cuntacı Bakan’a, Başkan Obama’nın Mısır darbecilerine verilen yeni Apaçi helikopterler ile ABD, Mısır ve İsrail'in güvenliğini tehdit eden aşırılık yanlılarıyla mücadelesine yardımcı olacağına inandığı da aktarıldı.

ABD’ye göre sözde teröristler ile mücadele etmek için bölge genelinde partnerleriyle çalışmak ulusal güvenlik çıkarlarının bir unsuru!

Mısır cuntası kaleminin mürekkebini kanla doldurup idamların altına imza atmasında ne yapsın!

Bu yardımları hak etmek kolay mı?

Mısır firavunlarının şeytanı çok!

Sisi’yi ulusal kahraman ilan eden Siyonist İsrail’in, Hamas ve El Fetih’in anlaşmasından hemen sonra verdiği emrin adıdır da bu idamlar!

BM ve AB’nin bu sessizliği de karar merkezlerine olan bağlılığıdır.

İslam İşbirliği Teşkilatı gibi mekanizmaların ise adından başka hiçbir varlık göstergesi bulunmaması da artık hiç şaşırtıcı değil.

Mısır’ın El Ahram gibi darbe destekçisi medyasının idam kararlarını görmezden gelmesi gibi!

İşte bizlere de böyle sessiz olun diyorlar.

Ilımlı İslam projesinin gereğini yerine getirmediğin takdirde sonun böyle olur mesajı veriyorlar.

Müslüman kanını akıtmayı kendi varlıklarının gerekçesi sayanlar kendilerince tek bir İslam Coğrafyası ve tek bir Müslüman kalmasın diye her daim katliamlarına devam edecek.

Böyle bir amaç uğruna Mısır’ın İstiklal mahkemelerinin cübbeli darbecileri hukuk normlarını ayaklar altına almış çok mu?

Değil elbette!

Ama İslam dünyasının tüm suskunluğuna rağmen içerisinden çıkan güçlü sesler onlara gereken cevabı veriyor.

"Delilsiz ve mesnetsiz" verilen idam kararları karşısında "Beni bin defa da idam etseler doğru yoldan ayrılmayacağım” diyen Muhammed Bedii’ler firavunların karşısında Musa’nın yolundan gidiyor.

Hasan el-Benna gibi Seyyid Kutub gibi şahadette işte böyle yiğitlere nasip oluyor.

Hiç olmazsa idamının kalkması için devlet başkanından özür dile ya da hiç olmadı ona bir nezaket ziyareti yap” diyenlere Seyyid Kutub’da “ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem, Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır" demişti.

İşte bu dik duruş kanla beslenen Firavun’lar için çıkmaz yolun başlangıcı olacak. Bu yolda ilerleyen tüm Firavun’lar ise evlatlarına idam cezası verilen annelerin gözyaşlarında boğulacak!

Zalimler için başka bir son yok!

----------------------------------

NOT: Tüm STK’lara çağrı yapıyorum. Kazlıçeşme gibi büyük meydanlarda Mısır mahkemelerinde olduğu gibi dev kafesler kurulsun. İçerisine giren Müslümanları tek tek sayalım ve onlara haykıralım;

Verdiğiniz idam kararları hepimiz için ve biz o kararları tanımadığımız gibi şayet aynı sonla şereflenmezsek hepiniz için gün gelecek tüm ağaçları dar edeceğiz!

https://twitter.com/ArzuErdogral