Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlarla bir araya geldi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, futbolun esasının centilmenlik olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Futbolun esası centilmenliktir, şiddetin hele hele silahlı saldırının olduğu yerde 'Spor bitmiş, yerine vandallık gelmiş' demektir. Futbolu bahane ederek vandallık yapanlar sadece kendi takımlarına değil, tüm ülkeye, millete ihanet ettiklerini bilmelidirler. Bu tür hadiselere karşı gerek kulüplerimizin gerekse ilgili tüm kurumlarımızın gerekli tedbirleri en kısa zamanda alacaklarına ve en etkili şekilde uygulayacaklarına inanıyorum. Bu olayla ilgili de İçişleri Bakanlığımız yoğun bir çalışmayla şu anda zaten kısmi olarak bazı delilleri ele geçirmenin yanında, bazı emareler de gözaltında, bunlarla ilgili çalışmalar da devam ediyor."
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
- Türkiye'nin doğrudan milletin oyları ile görevden gelmiş bir Cumhurbaşkanı olarak cumhurbaşkanlığını millete kapatmam söz konusu olamaz. Burayı bir hizmet makamı olarak görüyorum bir hakim makamı olarak görmedim milletim ile arama aracı koymadım bundan sonra da koymayacağım.
-Türkiye'nin ihtiyacı köşesine çekilen bir cumhurbaşkanı değil koşan terleyen bir cumhurbaşkanıdır. Türkiye'nin içeride ve dışarıdaki tüm meseleleri ile ilgilenmek benim milletime sözümdür. Sizler seçimle iş başına geliyorsunuz atanarak gelmiyorsunuz sizin de hesap verdiğiniz bir makam var bu makam da halk. Mahallesi ile irtibatını kesmiş bir muhtar düşünülebilir mi? Mahallenin ihtiyacı için çalışmayan bir muhtar olabilir mi? Mahallesinde hangi evin bacası tütmüyor bunu bilmeyenden muhtar olur mu? Ben de tüm bunları bir nevi Türkiye muhtarı olarak ülke çapında yapma gayreti içindeyim. Meyve veren ağaç taşlanır hiçbir iş yapmayıp eleştirilerden kaçmaktansa mücadele etmeyi seçtik.
Savcımızın şehit edilmesine onlar ortak
- Geçtiğimiz hafta Çağlayan Adliye Binasından bir terör olayı yaşandı Mehmet Selim Kiraz şehit edildi iki terörist ölü ele geçirildi.. Mehmet Selim Kiraz'a Allah'tan rahmet diliyorum inşallah şehit savcımızın ismini yaşatacağız . Bu olay birçok bakımından üzerinde hassasiyetle durulması, dersler çıkartılması, ibret alınması gereken bir hadisedir. Bir kısım basın yayın kuruluşlarının en başından itibaren bu hadiseyi insanlığa, ahlaka, vicdana, hakka, hukuka sığmayacak şekilde verdiklerini ifade etmek isterim. Mağdurun değil teröristlerin yanında yer alan bu basın yayın kuruluşlarını şiddetle kınıyorum. Sayfalarını ve ekranlarını teröristlerin propagandalarına sonuna kadar açan bu kuruluşlar, bana göre savcımızın şehit edilmesine onlar ortak olmuşlardır. Demokrasinin hak ve özgürlüklerin beşiği olarak kabul edilen batı ülkelerinde böyle bir duruma asla şahit olamazsınız. Bu ülkelerde terörün ve teröristin propaganda aracı haline dönüşen basın yayın kuruluşlarının kapısına anında hukuk eliyle kilit vurulur.
Kimseyi ürkütemezsin
- Çok açık net olarak söylüyorum, evet herkes aranacak, aranmalıdır. Danıştay'da yaşanan olay olduğu zaman bunlar kıyamet koparmadılar mı? Ne dediler: Mürteciler, Danıştay mensubumuzu şehit ettiler' dediler. Sonra arkasından yine bunlar çıktı. Sen avukat mısın? Dürüst müsün? Tamam niye aranmaktan çekiniyorsun. Çantanı da göster, x-ray'den geçsin, sen de x-ray'den geç, iş olsun bitsin. Çünkü yarın vatandaş 'güvenlik güçleri görevini yerine getirmedi, aramadı. Sahte avukat olarak adliyeye giriyor ey baro başkanı sende telefon ile görüştün hangi neticeyi aldın. Hani senin sözün dinleniyordu neden netice almadım. Bu terörist terörist çarşaf çarşaf ilan vererek kimseyi ürkütemezsin o eski Türkiye'de idi. Sen bütün avukatların tamamını temsil etmiyorsun.
- Şehit olan savcımıza başsağlığına gitmeyenleri teröristlerin ailelerine koşa koşa başsağlığına gittiklerini gördük. Bu terör eylemini kınamakta kemküm edenleri gördük. Bir milli duruş sergilemek için siyasi parti liderleri camide birlikte saf tutmaları gerekmez miydi? Acaba neden gelmediler hayati bir şeyleri mi vardır? Bir yanda şehit savcımızın ailesinin tevekkülü diğer yanda bunlar vardı milletimiz hepsini görüyor.
Biz başkanlık deyince birilerinin tüyleri diken diken oluyor
- Yeni Anaysa ile birlikte başkanlık sistemini de burada gündeme getirmek zorundayız. Biz başkanlık deyince birilerinin tüyleri diken diken oluyor. Neden 10 yılda bir bu ülkede ihtilaller oluyor demek ki sağlıklı olmamış bu iş. G-20'nin 10 ülkesi başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Şu gerçeği görmek mecburiyetindeyiz mevcut sistemle buraya kadar daha ileriye gitmek için sistemi değiştirmek zorundayız. Hem dünyadaki uygulamalar hemde devlet geleneğimiz bize başkanlık sistemini gösteriyor. Bunları inceleyerek kendi kültürümüzü de ortaya koyarak bir başkanlık sistemini ortaya koyabiliriz. Türkiye'ye mahsus başkanlık sistemi olmazmış neden olmasın? Nihayetinde hesap verilecek merci millet değil mi? Başkanlık sistemine karşı çıkanlar millet ile yüzleşmekten korkuyorlar. Türkiye'nin geleceğini kendi geleceklerine feda edenlerin dönemi artık bitiyor. Gizli iktidarların yerini milletin iktidarı aldı.