Başbakan Erdoğan'ın Japonya ziyaretinde söylediği "Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olmak gibi bir hedefi yok." sözü yankı uyandırdı. 

Hükümetin küresel ve bölgesel güç olma hedefi sona mı eriyor? Kimilerince dünya lideri olarak tanımlanan iktidarın en tepesindeki ismin açıklamaları, nasıl yorumlanmalı?

Son yıllarda hükümetin izlediği dış politika bazı çevrelerce hayalcilikle suçlanıyordu. Ortalığı tozu dumana hükümet cemaat kavgasında yeterince tartışılamayan sözleri Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz ve Star gazetesi yazarı Fehmi Koru, bugün köşelerinde ele aldılar.

Emre Aköz: Başbakan Erdoğan ezberleri bozdu

Erdoğan, bir soru üzerine, "Türkiye'nin bölgesel veya küresel güç olma gibi bir hedefi yok..." dedi ve şöyle devam etti: "Türkiye sadece üzerine düşen görevi yapmak suretiyle; gerek bölgede, gerekse uluslararası camiada bir yere oturtuluyor.
Olan budur, olması gereken de budur. Diğeri ise bir hırs diye tanımlanır ki hırs her zaman tehlikelidir."
Hatırlarsınız: "Süper güç olacağız" diyenlerin neden ham hayaller kurduğunu anlatmaya çalışmıştım (7 Ocak). Bana inanmayanlar, belki Başbakan'a inanır.
Tabii bir de "Ortadoğu'ya nizam getireceğiz" diye yazılar döşenenler var. Yahu Ortadoğu denen, herkesin herkese kazık attığı, Müslüman'ın Müslüman'ı doğradığı şu 'cangıl'a koskoca ABD bir nizam getiremedi, biz nasıl getireceğiz? O noktada da itirazı olan Başbakan'a kulak versin.

Fehmi Koru: Bu nasıl şans ise...

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Japon gazetecilere söyledikleri biraz bu gerçeğin kabullenildildiğine işaret ediyor. Dediği şu: “Türkiye’nin bölgesel ve küresel güç olmak gibi bir hedefi yok. Türkiye sadece üzerine düşen görevi yapmak suretiyle bir yere oturtuluyor. Diğeri hırs diye tanımlanır ki, bu her zaman tehlikelidir. Böyle bir hırsımız yok.”

Düne kadar ülkemizin büyüklük hayali gördüğünü dillerine dolayan, iddiayı büyük bir balon olarak niteleyip patlatmak için iğne üstüne iğne deneyenler, Başbakan Erdoğan’ın bu açıklamasını nasıl karşıladı? Sevinçle? Şaşkınlıkla? İnanamayarak?

Galiba hepsi... Sonuçta, bu defa, hedef indirimi yaptığı için hükümet eleştirilere hedef haline getiriliyor.

Hırslı olmak kötüydü, şimdi de hırslı görünmemek kötü hale geldi.

Bölgenin —belki de dünyanın— en şanslı ülkelerinden biriyiz, ama bunun sevincini yaşamamıza, getirilerinden yararlanmamıza izin verilmiyor...

‘Güzel ve yalnız’ ülkemiz hem ‘güzel’ hem de ‘yalnız’ olmaya devam edecek gibi...