Erdoğan İbadi'ye  Sen Benim Zaten Muhatabım Değilsin

Erdoğan İbadi'ye Sen Benim Zaten Muhatabım Değilsin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağdat'la yaşanan Başika krizine ilişkin "Irak'tan senin bağırman çağırman önemli değil. Biz bildiğimizi okuyacağız. Irak Başbakanı (Haydar el İbadi) haddini bilsin" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağdat'la yaşanan Başika krizine ilişkin "Irak'tan senin bağırman çağırman önemli değil. Biz bildiğimizi okuyacağız. Irak Başbakanı (Haydar el İbadi) haddini bilsin" dedi.
 
Şu anda Irak'ta, yakında da Musul'da yapılacak operasyonlara aynı anlayışla, nasıl Cerablus'ta katıldıysak, nasıl Rai'de katıldıysak, evet şimdi yine söylüyorum. Şahsıma hakaretler ediyor, sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin, Irak'tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak'ın Başbakanı (Haydar el İbadi). Önce haddini bil… Şu anda kendileri Başika üssünü kurmamız için Sayın (Eski Başbakan) Davutoğlu döneminde bizlere talepleri var, bunların hepsinin canlı kayıtları var ve bugün yarın bunların hepsi televizyonlarda yayınlanacak. Buna rağmen Başika üssüne girilmiştir, şimdi diyor ki; 'Buradan çekilin.' Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu sizlerden talimat alacak kadar kalitesini kaybetmiş değildir. Gereği neyse bunu biz gerektiği şekilde bugüne kadar nasıl yaptıysak yapmaya devam edeceğiz.
 
Biz Irak'a ırak kalamayız. Kardeşlerimizin çağrısına sağır kalamayız. Buradaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
 
DEAŞ terör örgütüne karşı yürütülen operasyona öyle veya böyle bir şekilde dünyanın dört bir yanından tam 63 ülke müdahil olmuş durumda. Koalisyon diyorlar ya… Bu koalisyonun içinde 63 ülke var. Suriye'de aynı şekilde benzer bir durum var. Diğer ülkelerde de manzara farklı değil. Bizim Türkiye olarak hem ülkemize yönelik terör tehdidinin kaynaklarını barındırması hem de bin yıllık komşuluk ve kardeşlik hukukumuz gereği meseleye müdahil olmamızı istemeyenler diğer ülkelere ses çıkarmıyor. Halbuki eğer Irak ve Suriye'nin başı dertteyse sorunun çözümü için her türlü çabayı göstermek, tedbiri almak en çok Türkiye'nin sorumluluğudur. Bu, her şeyden önce kardeşliğin, komşuluğun bir gereğidir. Bunun için de bir yerlerden izin almaya ihtiyacımız yoktur, almayı da düşünmüyoruz. Bunun da böyle bilinmesini özellikle ifade ediyorum.
 
Türkiye'nin kimsenin bir karış toprağında gözü yoktur.
 
'Benim Sünnilik diye bir dinim yok'
 
Mezhepçilik fitnesi, İslam dünyasına müdahalelere kapı açan bir diğer önemli gerekçeyi oluşturuyor. Bugün Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de, geçmişte Lübnan'da, hatta bir dönem Türkiye'de aynı oyun oynandı, oynanıyor. Her fırsatta ifade ettim, burada bir kez daha tekrarlıyorum. Benim, yanlış anlamalar vesaire olabilir ama söyleyeceğim, benim Sünnilik diye bir dinim yoktur, benim Şiilik diye bir dinim de yoktur, benim dinim, din-i mübin olan İslam'dır.
 
'Bugüne kadar hiç Hristiyan terörü, Musevi terörü ya da Ateist terörü diye bir şey duydunuz mu?'
 
İslamofobi hususunda da açıklamalarda bulunan Erdoğan,  'Bugüne kadar hiç Hristiyan terörü, Musevi terörü ya da Ateist terörü diye bir şey duydunuz mu?' ifadelerini kullandı.