Erdoğan Fransa'dan Çok Sert Konuştu

Erdoğan Fransa'dan Çok Sert Konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa'da son yaşanan olaylarla ilgili çok sert açıklamalarda bulundu...

Fransa'nın Strazburg kentinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütü de, sırtını ona yaslayan parti de kesinlikle Kürt kardeşimin temsilcisi değildir" ifadesini kullanırken, operasyonlar için de "Öyle 'bu kadar yetti, ara verelim' yok. Milletimizin birliğini tesis edinceye kadar devam" dedi.

Ajansların haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin birliğine kastedenleri asla affetmeyeceklerini söyledi. Terör meselesinin eninde sonunda çözüleceğini, bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Terör örgütü de, sırtını ona yaslayan parti de kesinlikle Kürt kardeşimin temsilcisi değildir" diye konuştu. Erdoğan, terör örgütüne yönelik operasyonların devam edeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa'nın Strazburg kentinde "milyonlarca nefes teröre karşı tek ses" mitinginde konuştu. Bu ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içip, hem de bu ülkenin birliğine kastedenleri asla affetmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, terör örgütünün ve onu maşa olarak kullalanların hedefinin Türkiye'nin birliği olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Suriyeli mültecilere kucak açtığını ve Avrupa'nın kendilerini yanlız bıraktığını kaydeden Erdoğan şöyle konuştu;
 
"Bu vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içip, hem de bu ülkenin birliğine kastedenleri asla affetmeyeceğiz. Türkiye terör meselesini eninde sonunda çözecek, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Biz, terörle mücadele ediyoruz, bölgede yaşayan kardeşlerimizle değil. Bizim sorunumuz, benim Kürt kardeşimle değil, terörledir, teröristledir. Terör örgütü de, sırtını ona yaslayan parti de, kesinlikle Kürt kardeşimin temsilcisi değildir. Hiçbir Kürt kardeşimin, 78 milyondan farklı düşünmediğini biliyorum.

OPERASYONLARA DEVAM

Terör örgütünün ve onu maşa olarak kullananların hedefi işte bizim bu birliğimizi bozmaktır. Asıl tehlike terör örgütünün eylemleri değildir. Onların üstesinden geliyoruz, geleceğiz. Öyle 'bu kadar yetti, ara verelim' yok. Milletimizin birliğini tesis edinceye kadar devam. Asıl tehlike milletimizin beraberliğinin, bin yıllık birlikteliğimizin zarar görmesidir. Milletimizin arasına ayrılık sokulmasına asla izin vermeyeceğiz.

Yüreklerimiz yine toplu vuruyor. Allah'ın izniyle yine toplu vurmaya devam edecek. Devletimize sıkılan kurşunların, atılan roketlerin aslında birliğimizi, kardeşliğimizi hedef aldığını biliyoruz. Şu anda bu devasa salonun içinde 10 bini aşkın siz kardeşlerimle birlikte bu oyunu bozacağız. Bu tezgahı kuranların başına evelallah geçireceğiz.

PARALEL YAPI VURGUSU 

Biz bu ülkeyi çapulculardan teslim almadık, o yüzden onlara bırakmayacağız. Bu terör örgütüyle beraber bu paraleller de çalışıyor. Bunlar beraber iş tuttular. Bunları hep yakından izliyoruz. Açık söylüyorum, birliğimize, bayrağın onuruna, vatanımızın bütünlüğüne ve devletin bekasına kasteden herkes bizim can düşmanımızdır.
 
Biz vazgeçtiklerimizin üzüntüsünü hep içimize attık. Bizim kimsenin toprağında, malında mülkünde gözümüz yok. Kimsenin de bizim üzerimizde hesap yapmasına tahammülümüz yok. Birliğimize ve kardeşliğimizin saldırılmasına hiç müsamahamız yok. Terör örgütleri akrep gibidir, eninde sonunda taşıyanları, destekleyenleri de sokar. Çünkü karakteri bu.

SURİYELİ MÜLTECİLERİN DURUMU 
 
Suriye, Irak, Mısır, Libya, Afganistan, Afrika ülkelerinde uzun yıllardır süren insani dramlar... Türkiye, Suriye'deki çatışmaların başladığı 2011'den bu yana sınırlarını da gönlünü kardeşlerina açtı. 2 milyonun üstünde Suriyeli ve Iraklı kardeşlerimizi ağırlıyoruz. Dünyada hiçbir ülkenin kaldıramayacağı bu yükü, tek başımıza göğüslemek durumunda kaldık. Akdeniz'de denizden topladığımız insan sayısı 60 bin. Biz böyle büyük bir milletiz.
 
Ülkemizde yaşayan vatandaşlarımız, Suriyeli kardeşlerine karşı, ensar gibi davranmış onları muhacir olarak bağrına basmıştır. Ancak Avrupa, sınırlarını da, gönlünü de mültecilere kapatmıştır. Bir Avrupalı yönetici ne dedi? Ülkemizde Müslüman nüfus istemiyoruz. Ey Avrupa, insan hakları beyannamesini hiç okumadınız mı? BM'de mültecilerle ilgili komisyonları niye kurdunuz?
Bize, Ezidiler de geldi, Irak'tan Hristiyanlar geldi aldık. Biz şu kadar Ezidi, şu kadar Hristiyan demedik. Çünkü bizde "öteki" anlayışı bizde yok. El uzatmak bir Anadolu ahlakıdır. Bütün bunları anlatırken, birşeyi özellikle söylemem lazım. Artık 2002'nin Türkiye'si yok, çok farklı bir Türkiye var."