Erdoğan Diyanet'e Yüklendi :Çok Geç Kaldılar

Erdoğan Diyanet'e Yüklendi :Çok Geç Kaldılar

Zeytinburnu'nda konuşan Erdoğan, Diyanet'i eleştirdi. Erdoğan "FETÖ milletimizin başına bela olmuştur. Diyanet'in bu konuda ciddi eksikliği var dedi

Zeytinburnu'nda konuşan Erdoğan, Diyanet'i eleştirdi. Erdoğan "FETÖ milletimizin başına bela olmuştur. Diyanet'in bu konuda ciddi eksiklikleri olduğunu söylemek isterim. Diyanet İşleri bu konuda çok ama çok geç kaldı" dedi. Erdoğan, Diyanet'te kadın sayısının ve görevlerinin de artırılması gerektiğine dikkat çekti.
 
'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nca İstanbul Müftülüğü'nün ev sahipliğinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden 220 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen yaz etkinliğinin Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen kapanış programına katıldı.
 
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
 
'YENİ NESİLDEN ÜMİTLİYİM, ONLAR GİBİ ÜMİTSİZLİĞİM YOK'
 
Çeşitli platformlarda kimilerinin yeni nesil konusunda ümitsizliğini dile getirdiğini görüyorum. Ben ise tam tersine yeni nesilden, yani sizlerden ümitliyim. Onlar gibi ümitsizliğim yok. Allah'ın rahmetinden ümidimizi kesmeyeceğiz. Tarihini, kültürünü, medeniyetini bilen, kendini her alanda en iyi şekilde yetiştiren bir neslin geldiğine inanıyorum, bu nesli karşımda görüyorum. İnşallah sizler ülkemizi ve milletimizi bugün bulunduğu yerden çok daha ilerilere taşıyacaksınız. Bunun için Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonlarını biz sizlere emanet ettik. Biz göremeyeceğiz ama siz inşallah o günleri görecek ve yaşayacaksınız.
 
'AYŞE TÜRKMENOĞLU DA KÜRT'TÜR, SOYADININ TÜRKMENOĞLU OLDUĞUNA BAKMAYIN'
 
Yozgat milletvekili diye Türk sanmayın Kürt'tür Kürt. Başbakan Yardımcımız, Gaziantep Milletvekili köken itibarıyla Batmanlı Mehmet Şimşek Kürt'tür. Bizim böyle bir derdimiz yok. Ayşe Türkmenoğlu, o da Kürt'tür. Soyadının Türkmenoğlu olduğuna bakmayın. Aynı şekilde şu anda Mehdi Bey, benim genel başkan yardımcım. Daha önce Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yaptı, şimdi İstanbul milletvekili, Kürt'tür. 
 
'ÜSTÜNLÜK NE TÜRKLÜKLE NE KÜRTLÜKLE NE LAZLIKLA, KİM ALLAH'A YAKINSA EN ÜSTÜN O'
 
Bizim böyle bir derdimiz yok. Rabbim bizi kabileler halinde yarattı ama birbirimizle iyi tanışalım, anlaşalım diye yarattı. Üstünlük neyle? Ne Türklükle ne Kürtlükle ne Lazlıkla ne Çerkezlikle ne Romanlıkla ne şununla ne bununla… Üstünlük ittika ile… Kim Allah'a daha yakınsa en üstün olan odur. Mesele o, diğeri boş.
Babama bir gün sordum "Biz Türk müyüz, Laz mıyız?" Babam durdu, güldü. Dedem mollaydı, iyi yetişmiş mollaydı. Babam da büyükdedeme sormuş, o da demiş ki "Torunum yarın öleceğiz. Öldüğümüz zaman Allah bize kavmimizi sormayacak, 'Rabbin kim, nebin kim, dinin ne?' diye soracak. Sen onlara 'Müslümanım" de geç. Bundan daha güzel birliktelik olur mu? Onun için bölücü örgütün gençlerimize vadedebileceği hiçbir şey yoktur. 
 
'İMAM HATİPLERLE FARKLI BİR NESİL GELİR ENDİŞESİ YAŞADILAR'
 
Örgütün (PKK) amacının, bölgedeki çocuklarımızı hem okuldan hem camiden kopartarak kendi sapkın ideolojilerinin kulu, kölesi, robotu yapmak olduğu açıktır. Niye? Çünkü biliyorlar ki camiden, mescitten, o minberlerden, o mihraptan, o vaaz kürsüsünden terör ve terörist çıkmaz.
 
'İmam hatiplerle farklı bir nesil gelir' endişesi taşıdılar. FETÖ ülkemizde kök salmış ve milletimizin başına bela olmuştur. Diyanet'in bu konuda ciddi eksiklikleri olduğunu söylemek isterim. Diyanet İşleri bu konuda çok ama çok geç kaldı. Defalarca bu ikazları yaptık. Özellikle Güneydoğu ve Doğu'daki çalışmalarda geç kaldı. Diyanet'in görevi İslam'ı topluma öğretmektir.
 
'SADECE 5 VAKİT NAMAZ, SONRA KAPIYI KAPA, ÇEKİL GİT, BÖYLE CAMİ OLAMAZ'
 
Okullarımızı da camilerimizi de toplum hayatımızın yaşayan birer parçaları haline dönüştürmeden hedeflerimize ulaşamayız. Camilerimizin içinde bir hayat, bir ruh olmalı. Sadece 5 vakit namaz, ondan sonra kapıyı kapa, çekil git. Böyle cami olamaz. Bizim hayatımızda böyle bir cami yok. Ama ne yazık ki camilerimize bu anlayışı yerleştiremedik. Yeni dönem bana göre 5 vakit ibadette ve ibadetin dışında camilerimiz sürekli hareket halinde olmalı.
 
Burada Diyanet İşleri Başkanlığımıza, İl ve İlçe Müftülerimize büyük görev düşüyor. İyi bilirim, mahalleli mahallesinin imamına güvenir. Kapısını ona açar, acaba bu güven devam ediyor mu, etmiyor mu? Bunu bir araştırmamız lazım. Eğer devam etmiyorsa bunda da bir sıkıntı var. Acaba bu güveni niye kaybettik? Bu güveni tesis etmek için neler yapmak lazım, bunun adımlarını atmak lazım.
Hanım kardeşlerimin Diyanet içindeki sayılarının ve görevlerinin artırılması gerektiğine inanıyorum.