Erdoğan Canlı Yayında Soruları Yanıtladı

Erdoğan Canlı Yayında Soruları Yanıtladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TRT ortak yayınında gazetecilerin sorularını cevaplıyor.

Nasuhi Güngör'ün medaratörlüğünde  Ahmet Taşgetiren, Hakan Albayrak, Nihal Bengisu Karaca'nın katıldığı programda Başbakan Erdoğan, öncelikli olarak dinleme konusuyla ilgili iddialara cevap verdi. 

 

DİN ALİMİNİN ALUFTE SÖZÜ KABUL EDİLEMEZ

Başbakan Erdoğan, seçim döneminde böyle bir konuya girmek istemediğini belirtirken kendisinin 2 yıl önce Türkçe Olimpiyatları'nda  dön çağrısı yaptığını söyledi. Erdoğan, inzivaya çekildiği söylenen kişinin  Türkiye'de kendilerine ait televizyon kanalındaki dizilererin sahnelerine ve senaryolarına kadar onun oluru görülüyor dedi. 

Bir din alimininin bir alufte ile ilgilenmesinin kabul edilemeyeceğini anlatan Erdoğan, partilerden istifa edenlerin istifa nedenlerini araştırıldığında altından bu tür olaylar çıkacaktır. Bunların üzerine gidilecek. 30 Mart kırılma noktasıdır." dedi. 

BUNU AÇMAK BENİM EDEBİME TERS DÜŞER

Erdoğan, Paralel Yapı'nın 35 yıllık süreç içinde attıkları adımlar olduğunu belirterek "İktidarımız süresi içinde iyi niyetimizi koruyarak buraya geldik. Bunların az sızdıkları veya çok sızdıkları alanlar var. Ben buradan bu camiaya gönül vermiş kardeşlerimize seslenmek istiyorum. Hocaefendi dediyse bunda bir keramet vardır. sözü çok yanlış bir ifadedir. Bunlar için kendi amaçları için herşey meşrudur. Ben bunları ben bildiğim için söylüyorum. Ancak bunu açmak benim edemibe ters düşer. 

SENELERCE BİRŞEY YOKTU DA SON ÜÇ YILDA NE DEĞİŞTİ 

Ben bu kardeşlerime seslenmek istiyorum. Aldığınız görevde son 3 yıla kadar bizle ilgili hiçbir sorun yoktur. Bana gönderdiği hediyelerde bize methiyeler düzüyor. Son iki yılda ne oldu ki, benim şahsım ailem akla gelebilecek her türlü yalanı iftirayı atma durumuna girdiler. Bu iftiralar içinde, beni, eşimi, kızımı, çocuklarımı dinlemişler, bunların içinde bakanlarla yaptığım güvenlik hat konuşmalarımı dinlemişler. Bunu yasal olarak yapmaları mümkün değil. Bir müslüman bir müslümanı dinleyebilir mi gözetleyebilir mi, Bunlar bunu yaptı. Yapmaya da devam ediyorlar. Şantajı da kullanıyorlar. Bunun ulusal boyutu yok, uluslararası boyutu da var. Benim Enerji Bakanı ile yaptığım görüşme uluslararası boyutu var. Sen bunu dinler ordaki bilgiyi bir yerlere servis ederse bedeli Türkiye ödeyecek. Bu dört dörtlük vatana ihanet suçuna gider. Biz ülkenin çalınan bir imkanını geri kazanmak istiyoruz. Oysa o birileri ile iltihak halinde. 

Bunların içinde çok çok sıkıntılı olaylar var. Adana olayı yenilir yutulur olay değildir. Ben onun görüntülerini izlediğim zaman vurulmuşa döndüm. Savcı giden yardımı durdur, kapağı açtır, yerlere saçtır, MİT mensupları kimliklerini gösterdikleri halde sanki PKK'lı imiş gibi onlara orda yerde işkence ediyor. Bunu yapan da bir savcı. Bu nasıl bir milliyeti sevmektir. Bunun sınırı da yok. Bunlar en yakın arkadaşlarını da dinlediler. Latif Erdoğan, hayatı onlarla geçmiş ama 15 yıl onu dinlemişler. Neden diye sorduğunda 'Ne yapıyorsun nereye gidiyorsun' diye merak ettiklerini söylemişler. 

PARELEL YAPI İLE İLGİLİ İLK KUŞKU NE ZAMAN BAŞLADI 

8 Şubat olayı dinleme konusunda zirve yaptı. Aslında daha öncesi Oslo görüşmeleri ilk tezahürleri oldu. Biz terör örgütü olayı lehine adım atmışız,  bir kısım yargı bizim müsteşarımızı ifadeye çağırdılar. benim iznim şart. onlar dümdüz gitmek istediler. Oslo'ya onu gönderen benim, Emre beyi, Afet hanımı gönderen de benim,  gücünüz yetiyorsa beni alacaksınız dedim. Onların derdi Türkiye'nin istihbarat gücünü artırmak değil, türkiyenin gücünü kırmak ve kendileri devreye girmek istiyordu. Biz çomağı sokunca rahatsız oldular. 

Bunları rahatsız eden ilk konu dersane konusu. Ben bu konuda ilk talimatı Hüseyin beye verdim. Ben Türkiye'yi dolaşırken bu konuda çok şikayet aldım. İnsanlar malını mülkünü satıp çocuğunu dersaneye vermiş ama çocuk üniversiteye girememiş. Ancak onda da başka işler olmuş.  KPSS veya başka alanlarda birçok durumlar yaşanmış. Karı Koca sınava girmiş ve tam puan almışlar. 

PEDEGOJİK FORMASYONU OLMAYAN ÖĞRETMENLER 

Ben dersane konusunda kendileriyle çok görüştüm. Biz hizmet alımı yapalım. Sizlere garanti verelim. Bu konuda adımlar attık Danıştay engelledi. Gazeteler bizi cemaatin okullarına zemin hazırlıyor diye bizi eleştirdiler. Biz onlara sektörde yüzde 20 payınız var.  sınıfınızda 20 öğrenci varsa biz 10 öğrenci gönderelim onun maliyetini karşılayalım dedik. Biz dersane olayını sonuna kadar savunamayız, ama okullaşmaya giderseniz hem sizin samimiyetiniz ortaya çıkar hem de okullar arasında rekabet çıkar. Ancak onlar dersaneye ağırlık verdiler ve seçerek öğrenci alıyorlar. Dersane olayında 2000 liradan başlıyor 20 bin liraya kadar ücretler alıyorlar. Bunların hepsi dökülüyor.  2015 yılı Eylül ayına kadar sabredeceğiz. Ama dersanelerde bizim aleyhimize açık açık propaganda yapılıyor. Dersanelerde 15 bin 20 bin öğretmenin pedegojik formasyonu yok. Kaçak öğretmen konumundalar.

ÖĞRENCİLERİ TEHDİT EDİYORLAR 

Ciddi manada korku var. Yurtlarda korku var. Kız öğrenciler geldi. Onların dediğini yapmazsak annemi babamı arayacaklar,  benim erkek arkadaşlarımla görüşmelerimi bahane ederek anne babamızı arayacaklarını söyleyerek tehdit ediyorlar. Biz sabır telkin ediyoruz. Tüm öğrencilere yurt konusunda destek vereceğimizi söyledik 

CHP'NİN VE MHP'NİN BAŞINA GELENLERİN SORUMLUSU BUNLAR

Ben bu konuda CHP ve MHP'ye şaşıyorum. Baykal bana elindeki belgeleri açıklasın diyor, ben elimden gelen insani görevimi yaptım. Sana bu işi yapanlar da bunlar. Biz o gün yeni anayasayı tartışıyorduk. MHP'nin başına gelenler yine bunlar. Hamzaçebi'nin başına gelenler bunlar. Bunlar bu işi meslek edinmişler. Bugün yine kendi gazeteleri veya yandaş gazetelerinde emekliliğini isteyen komutanlarla ilgili başbakan talimatını verdi diye yazıyorlar. Bunlar yalanı iftirayı leblebi çekirdek gibi yiyorlar.  Bunların ne yaptıklarını bilen birisiyim. Bunların bedelini de ödeyecekler. Bazı malum operasyonları yapıpda şu anda İstanbul dışına gönderilen savcılar işi beraber götürüyorlardı. Kendileri için somut delil yok derken Erdoğan için somut delili nereden buluyorlar.

Bunların medyası şu anda muhalefet yanımızda diye güveniyorlar. Fezleke ile tartışma istediler. Bunu seçimden sonra yapılması da mümkündü. Ama bunu yapıp da bekledikleri neticeyi alırlarsa değerlendirebilirmiyiz düşüncesindeydiler. Ama hakettiklerini aldılar.  Dürüst olsunlar. AK Parti'ye kavga gürültü sökmez. 4 Bakan arkadaşım gerekeni gerektiği zaman yaparlar. Gerekeni de yaptılar.  Şimdi muhalefet soruşturma önergesi vermiyor. Çünkü bekledikleri neticeyi alamayacaklarını biliyorlar. 

SİLİVRİ'DE 3 SAATTE 20 BİN KİŞİ TOPLANDI

Yerel seçimler değil Genel Seçimlerde bile görmediğimiz bir ilgi yaşıyoruz. Vatandaşımız durumu kavramış. Vatandaştan ağırlıklı bir yaklaşım hissediyorum. Bugün Silivri'de mitingimiz yoktu. Tekirdağ'dan buraya gelecektik. Sağlık Bakanım gelirken Silivri'ye uğrayamazmısınız dedi. 2-3 saat içinde 20-30 bin kişi toplandı. 6.30 gibi oraya gittim, çok büyük bir coşku vardı.  Ben Silivri'yi böyle görünce, orası CHP'nin elinde olmasına rağmen burayı AK Parti alacak diye düşünüyorum.  Çünkü oraya hizmeti Büyükşehir Belediyesi götürmüş. 5 yıl orada Fetret Devri oldu. Vatandaş olanı görüyor.

YA PENSİLVANYA DEĞİŞTİ YA  KILIÇDAROĞLU

Kızımın başörtüsüne furuattandır diyen kişi, bugün başörtüsü karşıtları ile beraber. İmam Hatipleri bu zihniyet kapattı. İşin tarihine bakınca yine bu zihniyeti görüyoruz.  Devlet dairelerinde başörtüsüne karşıydılar. Bugün kalkmış başörtüsü sorununu ben çözdüm diyorlar. Bunlarda yalan iftira var, Kılıçdaroğlu'ndaki anlayış Pensilvanya ile birebir örtüşüyor. MHP okyanus ötesine verip veriştiriyordu. Kılıçdaroğlu, bu zatla ilgili soruşturma istemişti. Şimdi gayet güzel yakınlaştılar. İkna odalarında en önemli rolü oynayan kişi bunların partilerinde değilmi,  şimdi CHP'mi değişti yoksa Pensilvanya mı değişti.  Pensilvanya AK parti'yi yıkma noktasında kimi görüyorsa desteği oraya veriyor. Ankara'da başka partiye, başka ilde başka partiye destek veriyorlar. MHP'ye gönül veren kardeşlerime nereye gittiklerini sormak istiyorum.  

Bizim sadece üye sayımız 9 milyonu aştı, 3 milyon dolayında bayan üyemiz. genç üyemiz sayısı 1 milyon üzerinde. Biz sandık müşahitleri, sandık kurullarında her türlü tedbiri almış durumdayız.  Burada ajansların önemli rolleri olacak. Biz de takibimizi sürdüreceğiz. Burayı en az zararla kapatmak amacındayız.

BEN KAYBEDERSEM BIRACAĞIMI SÖYLÜYORUM ONLAR İSE YAPIŞTI KALDI 

Amacımız bir önceki yerel seçimle mukayese edilemeyecek bir netice ile neticelendirmek istiyoruz. Ben sandıktan birinci parti olarak çıkmazsak genel başkanlığı bırakıyorum. Kılıçdaroğlu'na çağrı yapıyorum.  4 yıl oldu, 3 seçime girdi ve arkada nal topluyor. Bahçeli'nin umurunda değil. Yıllar yılı kuruldu oraya kalkmayı bilmiyor.  Meclis'te yer alıyorlar orada dönüp duruyor. Bu koltuklar kişilere birşey katmaz, kişide birşey varsa koltuğa değer katar. 

BU OLAYIN NE BENİMLE NE PARTİMLE HİÇBİR ALAKASI YOK

Silivri'deki tahliyelerle ilgili,  Ergenekon, Balyoz, gibi güvenlik olaylara isimler koyar. Biz 26 maddelik anayasa değişikliği ile biz bir süreç başlattık, ama buna MHP, CHP ve BDP katılmadı. Biz yüzde 58 oyla bunu kabul ettirdik.  Yasal düzenleme ile 10 yılı 5 yıla getirdik.  5 sene 7 sene 10 sene insanlar içerde durur da bunlarla karar verilmezse bu zulümdür. Yargı daha sonra bunlar hakkında beraat kararı verirse bu zulüm değilmi, bunun için süreyi 5 yıla indirdik. Bireysel başvuru hakkını getirdik. Buna da karşı çıktılar.  Bireysel başvuru ile insanlar tahliye oldu.  Ancak beraat etmedi, tutuksuz olarak yargılanacaklar

Bütün bunların hiçbirinin şahsımla partimle yakından uzaktan alakası yok. Bunlar aldıkları kararla başta genelkurmay başkanı olmak üzere askerlerimizi içeri aldılar. benim genelkurmay başkanı için de söylediklerim dünyanın malumudur. Tutuksuz yarglama ile birlikte yargılanacağı yerin Yüce Divan olmasını istedik ama mahkemeler istediğini yaptı. Bizim bireysel başvuru hakkı ile getirdiğimiz düzenleme ile özgürlüklerine kavuştular. Bugün hala içerde durumlarını çok iyi bildiğim kişiler  hala içerdeler. Yakup Köse, 14 yaşından beri içerde. Salih Mirzabeyoğlu aynı durumda. 

Şimdi ortalık durmadan karıştırılıyor. AİHM bir karar almış. Yaptıkları açıklamaların hiçbir doğru dürüst yanı yok. Batılı ülkelerde olmayan yapılamyan şeyleri bizlere yaptırmaya çalışıyorlar Bunun bunun hiçbir geçerliliği yok.

İÇERDEN DIŞARDAN BÜYÜK SARMAL VAR.

Çözüm sürecine ilişkin bizim büyük bir çabamız var.  İçerden ve dışardan büyük bir sarmal var.  Yurt dışında verilen reklamları biliyorum. Bir çoçuk ölüyor, bunun için ekmek almaya gidiyordu deniyor katili  olarak da beni gösteriyorlar.  Ekmek almaya giden çocuğun elinde bilyeler var.  Annesi ölümünden beni sorumlu tutuyor. Çocuğun üzerinden patlayıcılar çıkıyor. Bu olayla ilgili Doğan Medya tamamen tek noktadan bakıyor.  Bu çocuğu oraya gönderen, patlayıcıları ona verenler kim onu soran yok. polis orada bir terör grubu ile mücadele içinde.  Aynı gün içinde Burak Can, üzerinde 42 kovan bulundu. Kılıçdaroğlu kalkıp ışıklar kasıtlı olarak söndürüldü diyor. Burak Can'ın babası vatanımız sağ olsun diyor. 

Tunceli'de oradakiler kalkıyor 30 yaşındaki polisimizi öyle bir noktaya getiriyorlarki polis kalp krizinden gidiyor. Bunlar aynen 27 mayısta yapılanların 12 Eylül'de yapılanların benzeri. Bunun planlarını birebir yapıp ortaya koymuşlar. Gezi'de bunu gördük. Ukrayna, Mısır bunun aynen benzeri. 17 Aralık'ta onlar tutmayınca farklı bir projeyi ortaya koydular. Milletimin sağ duyusu, olayı çözme kabiliyeti meydanlarda ortaya çıkınca bunların mecali kalıyor. Gezi Olayları sonrası Cezayir dönüşü beni karşılamaya yüzbinler geldi. Ülkesini milletini seven milletimin feraseti çok farklı. 

Polis gaz mermisini kullanmak durumunda. Ama yüzü poşu içinde. polis onun halini bilemez. Keşke Doğan medyasının sürekli gösterdiği yüzünün gülümsemesi hiç kaybetmeseydi.  

TERÖR ÖRGÜTLERİ İLE MÜCADELE

Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütleri ile mücadele etmek kolay olmuyor. Demokratik hukuk devletinin mücadele sistemi ile otokratik sistemler çok farklı uygulama yapar. İspanya bu işi çözemiyor. DHPC ile ilgili Yunanistan, bu örgütün yapılanmasını gerçekleştirdiği ülke konumunda.  Yunanistan bizimle olumlu adımlar attı atıyor. Ama arvpua'daki birçok ülke DHKPC ve terör örgütü ile birlikte çalışıyor.  Son alınan karar da bunun bir ispatıdır.  Onların bekledikleri birşey olmayacaktır.  Bu ülkede binlerce insanın kanına girmiş örgüt var, onun başı durumundaki kişi ağırlaştırılmış müebbetle mahkum olmuş. Böyle bir kararı alamazlar, böyle bir kararı da AK Parti iktidarına uygulatamazlar.  Bu çok daha farklı yerlere gider. Zamanı gelince de konuşuruz. 

Ben ya olduğum gibi görüneceğim ya göründüğüm gibi olacağım.  Bana müstaşırım bilgileri getirir, ben ilgili arkadaşlarımla görüşmemizi yaparız. Biz pazarlık yapmadık, Biz sadece ülkemizde huzur ortamını nasıl sağlayacağız onu düşündük.  Biz Akil insanları da bunlar için yaptık. 1 yıldır cenazeler gelmiyorsa bu nedenledir. Biz artık Oslo süreci gibi bir süreci bir daha yapmayız. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Biz silahları susturalım siyaset konuşturalım derlerse biz de devlet olarak yapmamız gerekeni yaparız. 

FİLİSTİN İÇİN AĞLAMAYANLAR BERKİN'E TAZİYE MESAJI YAYINLIYOR

Suriye'de yaşananlar benim yüreğimi dağlıyor. Ben Soçi Olimpiyatları'na sırf bu yüzden gittim. 160 bin insan hayatını kaybetti. Silah gönderiyorlar. Devlete gönderiyoruz diyorlar ama devlet ortada. İran ve Çin'in Suriye'ye yönelik politikaları değişmiyor. Ama biz ilkeli politikamızı devam ettireceğiz. İçerde rahat değiliz. Biz MHP ve CHP'ye rağmen bunu yapmayı sürdüreceğiz. Pensilvanya da aynı durumda. Suriye'deki yaşananlarla ilgili bu gazetelerin yaklaşımları ortada. Bu insan Filistin için ağlamıyor, başka bir olay için ağlayabiliyor, Burak Can için taziye yayınlamıyor, ama Berkin için taziye yayınlayabiliyor.  Esed'in yanına gidenler belli, 

ELİ KOLU BAĞLI DEVLET BEKLEMESİNLER

Seçime yüksek tansiyonla gidilmesi ve seçim sonrasında bu yüksek gerilimin devam edeceği iddialarına karşın,  biz milli irade hırsızlığı yapabilirmiyiz gayreti içindeler, biz buna müsade etmeyeceğiz. 30 Mart sonrasında demokrasi ve ekonomi at başı gidecek. İkisini de beraber götüremez isek bizim için felaket olur. Biz seçimlerde devlet yardımını yüzde 3'e indirdik, baraj konusunda alternatifler getirdik hiçbirini kabul etmediler. Biz de birileri için intihar komandosu değiliz. Biz de siyaset yapıyoruz. yüzde 10 barajını biz getirmedik biz bu barajla meclise girdik. biz daha geniş kesimlerin katılımı olacak şekilde çalışmamızı sürdürdük. Gerilimi biz başlatmadık gerilimle biryerlere gelmek isteyenler var. Bu ülkede silah kullanan, molotof kullanan,  cam çerçeveyi kıranlar kim, bunların karşısında eli kolu bağlı bir devlet olmaz. Ben istediğim yerde gösteri yaparım kimse diyemez. Emniyet ile müzakere yapılır ve gerekli tedbirler alınır toplantılar yapılırdı. HDP gerekli görüşmeleri zamanında yapsaydı başlarına bunlar gelmezdi. Biz hukuk çerçevesinde demokrasiyi ileriye daha fazla nasıl taşırız onun gayreti içindeyiz. 

30 Mart sonrasında Yargıtay, Danıştay, MİT ve TİB gibi konularda yasal düzenlemeler yapılacak. Böylece demokrasiyi daha güçlü bir zemine oturtmak istiyoruz.

CUMHURBAŞKANI GÜL'LE İLGİLİ DE KAYITLAR

Paralel Yapı'nın hedefinde şu ana kadar sadece ben varım, gazete ve medyasında benimle ilgili gayretleri var ancak onların ellerinde içinde Cumhurbaşkanı da dahil başka kesimlerle ilgili de dökümanlar var. Hedefe herkesi koyarlarsa ezileceklerini biliyorlar. Bugün muhalefet bana Çankaya'ya mecali kalmaz deniyor,  biz yerel seçim yapıyoruz. Bugün büyük şehirden tüm alanlarda en fazla oy alacak parti AK Parti'dir.  Avrupa'da seçim kaybeden partilerin liderleri hemen gereğini yapıyor. Ben bu seçim dolayısı ile 42 kez balkondaydım. O gece sonuçlara göre durum değerlendireceğiz.  Birisi siyasi Türkçülük, biri Siyasi Kürtçülük, biri de sahillerin partisiyiz diyor. Biz her kesimi kabul ediyoruz. Kürt Türk, Alevi ayrımı yapmıyoruz. 780 bin metrekarede İzmir'e ne hizmet götürdüysek Hakkari'ye de aynısını götürmek gayretindeyiz. Onların belediyelerinde kanalizasyon sokak ortasında akıyor. Onlarda hala ideolojik siyaset yapılıyor. 

Silivri'deki tahliyelerle ilgili,  Ergenekon, Balyoz, gibigüvenlik olaylara isimler koyar. Biz 26 maddelik anayasa değişikliği ile biz bir süreç başlattık, ama buna MHP, CHP ve BDP katılmadı. Biz yüzde 58 oyla bunu kabul ettirdik.  Yasal düzenleme ile 10 yılı 5 yıla getirdik.  5 sene 7 sene 10 sene insanlar içerde durur da bunlarla karar verilmezse bu zulümdür. Yargı daha sonra bunlar hakkında beraat kararı verirse bu zulüm değilmi, bunun için süreyi 5 yıla indirdik. Bireysel başvuru hakkını getirdik. Buna da karşı çıktılar.  Bireysel başvuru ile insanlar tahliye oldu.  Ancak beraat etmedi, tutuksuz olarak yargılanacaklar.

 

Bütün bunların hiçbirinin şahsımla partimle yakından uzaktan alakası yok. Bunlar aldıkları kararla başta genelkurmay başkanı olmak üzere askerlerimizi içeri aldılar. benim genelkurmay başkanı için de söylediklerim dünyanın malumudur. Tutuksuz yarglama ile birlikte yargılanacağı yerin Yüce Divan olmasını istedik ama mahkemeler istediğini yaptı. Bizim bireysel başvuru hakkı ile getirdiğimiz düzenleme ile özgürlüklerine kavuştular. Bugün hala içerde durumlarını çok iyi bildiğim kişiler  hala içerdeler. Yakup Köse, 14 yaşından beri içerde. Salih Mirzabeyoğlu aynı durumda.

AİHM KARARI ÜLKEMİZİ KARIŞTIRMAYA YÖNELİK

Şimdi ortalık durmadan karıştırılıyor. AİHM bir karar almış. Yaptıkları açıklamaların hiçbir doğru dürüst yanı yok. Batılı ülkelerde olmayan yapılamyan şeyleri bizlere yaptırmaya çalışıyorlar Bunun bunun hiçbir geçerliliği yok.

Kaynak: Haber7