Erdoğan: AB  Süreci Stratejik Hedef

Erdoğan: AB Süreci Stratejik Hedef

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Avrupa Günü' nedeniyle yaptığı konuşmada “AB’ye tam üyeliğe stratejik bir açıdan bakıyoruz. Birliğin tutarlı bir tutum sergilemediğine üzülerek şahit oluyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İktisadi Kalkınma Vakfının “50. Yılında Türkiye-AB İlişkileri” toplantısında yaptığı konuşmada “AB’ye tam üyeliğe stratejik bir açıdan bakıyoruz. Birliğin tutarlı bir tutum sergilemediğine üzülerek şahit oluyoruz” dedi. 
Avrupa Birliği'ne yönelik eleştirilerini ise şu sözlerle dile getirdi: 
“AB ile müzakere sürecinde biz ilerleme kaydedelim diye çırpınırken, harita gösterdiler ama Avrupa kıtasında olmayan ülkeler de üye yapıldı. ... Tamamen keyfi sebeplerle açılmayan fasıllar var. Bir an önce bu fasıllar açılsın ki Türkiye gerekli dönüşümü gerçekleştirsin"
'Yeni Türkiye hedefi asla AB hedefinden bağımsız değil'
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, "Bizim yeni Türkiye hedefimiz asla AB hedefinden bağımsız değildir" dedi ve tüm olumsuzluklara rağmen, AB'nin Tğrkiye'nin en büyük ticari ortağı olduğunu da ekledi.
“9 Mayıs Avrupa Günü" nedeniyle mesaj yayınladı. Erdoğan'ın yazılı mesajında Avrupa Birliği’nin önemine ve Türkiye’nin üyelik girişimine yer verildi ve şu ifadeler yer aldı;
“Bugün, bir barış projesi olan Avrupa Birliği'nin temellerinin atıldığı Deklarasyon'un 65'inci yılını yâd ediyoruz. Avrupa Günü' olarak kutlanan bu yıldönümü, AB'nin geleceğine dair görüş ve beklentilerin paylaşılması bakımından önemli bir vesile teşkil ediyor. Kuruluşundan itibaren kıtamızda barış ve istikrarın korunmasında önemli başarılara imza atan AB, maalesef bugün ciddi ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Bölgesel ve küresel olaylar bağlamında kritik gelişmelerin yaşandığı bir süreçte, AB'nin siyasi açıdan bir cazibe merkezi olmaya devam etmesi önemlidir"
"Kararlı bir şekilde sürdürüyoruz"
Erdoğan ülkesinin AB’ye üye olma gayesinin sürdüğünü ise şu sözlerle ifade etti;
"AB'nin, üzerine inşa edildiği demokrasi, insan hakları, hukuk devleti gibi değerleri tutarlı ve güçlü biçimde savunması, bölgemizdeki krizlerin aşılmasında hayati rol oynayacaktır. Biz aynı anlayışla, AB'nin içe kapanmaması, barış havzasını genişletmesi, daha fazla ülkeyi kapsayan daha güçlü bir Birlik haline dönüşmesi gerektiğine inanıyoruz. Avrupa ailesinin bir üyesi olan, bölgesinde güven ve istikrar abidesi olarak yükselen Türkiye, mevcut soruların çözümünde Birliğe en fazla katkı yapabilecek ülkelerin başında geliyor. Bu sebeple, AB'ye tam üyelik sürecimizi stratejik bir hedef olarak görüyor, kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. AB'nin de Türkiye'nin katılım sürecini stratejik bir perspektiften değerlendirmesi, bazı üye ülkelerin kısa vadeli siyasi hesaplarına rehin etmemesi ve zedelememesi gerekir"
Irkçılık vurgusu
Cumhurbaşkanı, kıtada yükselen ırkçılığa da dikkat çekti;
"Bu vesileyle, son dönemlerde AB ülkelerinde ırkçılık, yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı ve İslamofobinin zemin kazanmasından duyduğumuz derin endişeyi de vurgulamak istiyorum.  Avrupa, katı göç politikalarının, göçmenlere karşı ötekileştirme, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün tırmanışa geçtiği bir bölge olmamalıdır. Bu eğilimlerin kendisini en bariz biçimde gösterdiği Avrupa Parlamentosu'nun da evrensel değerlere sahip çıkması öncelikli beklentilerimiz arasında yer almaktadır."
Kaynak: DHA