Kılıçdaroğlu, Okmeydanı eylemlerinde başı çeken ‘yüzü maskeli, eli silahlı kişiler’ hakkında gereğinin yapılması için hükümete çağrıda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Yüzü maskeli elinde silah, olayları çıkaranlar kimse bunları çıkarsınlar. O kişiler acaba kim? Gezi olaylarında TOMA’ya molotof atan polisleri gördük. Şimdi toplumda bu kutuplaşmayı yaratanlar kimler? Hükümetin bir an önce bunu ortaya çıkarması lazım.” dedi.

     CHP lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 68 kuşağı olduğunu belirtti ve başta darbelerin ardından gerçekleşen idamlar olmak üzere  birçok acıya şahit olduğuna işaret etti. Batı ülkelerinin kendi tarihlerindeki acı olaylardan ders çıkarırken Türkiye’de bunun henüz başarılamadığını anlattı. Türkiye’deki gerilimin temel nedeninin Başbakan Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Sürekli bir gerginlik ortamı oluşturulduğunu ve iktidar partisinin bunlardan beslenmeye çalıştığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Her gün konuşuyor, her gün kavga. Emin olun 3 gün sussa Türkiye’de huzur olur.” ifadelerini kullandı.

    CHP lideri, Erdoğan’ın Soma’da yaşanan facia sonrasında ortaya koyduğu tavırlara dikkat çekerken halka şu mesajı verdi: “Bakın 301 kişi hayatını kaybetmiş. 432 çocuk yetim kalmış. Bu gidiyor, sanki miting meydanı gibi kürsüyü koyuyor, başlıyor konuşmaya. ‘Madenciliğin doğasında böyle ölümler var.’ diyor ve 1860’ın İngiltere’sinden örnek veriyor. 1860’ta Abdülmecit tahtta ve ampul icat edilmemiş! Sen nasıl bu örneği verirsin? Bundan sonra Soma ayağa kalkıyor. Herkes itiraz ediyor, yuh çekiyor. Efelenerek vatandaşın üzerine yürüyor. ‘Yuh çekersen tokadı yersin.’ diyor. ‘Yahudi dölü.’ diye ona hakaret ediyor. Sonra marketteki bir vatandaşı tokatlıyor. Tarihimizde ilk kez başbakan kendi vatandaşını tokatlıyor. Bu ülkenin insanlarının 76 milyonun vicdanına sesleniyorum. Seni tokatlayan adamın hâlâ arkasındaysan oraya ben üç nokta koyuyorum. Kimse kusura bakmasın.”

‘Diktatörlüğün Psikolojisi’ kitabından bölümler okudu

Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’a neden diktatör dediğini de 2013’ün Mayıs ayındaki ABD ziyaretinde Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’a hediye edilen  ‘Diktatörlüğün Psikolojisi’ kitabından okuduğu pasajlarla izah etti. Kitabın sanki Türkiye için yazıldığını belirten CHP lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben diktatör değilim, diyor. Bu kitabı oku, diktatörün bütün özelliklerinin sende olduğunu göreceksin.. Diktatörlükle yolsuzluklar arasında da Moghaddam güzel bir bağlantı kurmuş. Onun için rahatlıkla telefon ediyor, ‘Oğlum paraları sıfırladın mı?’ diye. Diyor ki, ‘Diktatörler halkın kendilerini sevdikleri ve sonuna kadar liderliklerinin arkasında duracakları illüzyonu ile yaşamayı tercih ederler.’ Ben meydanlarda cesaretle geziyorum. Sen benim konuşmama tahammül edemiyorsun, korkup kaçıyorsun. Zaten diktatörlerin temel özelliği çok korkak olmalarıdır, korkaktırlar. Ben ona ‘diktatör bozuntusu’ dedim.”