Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, bugün itibariyle Türkiye'de “hayat standartlarına adil erişim”in bazı alanlarda sağlanamadığını belirtti. Sağlıkta durumun "tam bir adalet" içermediğini söyleyen Kılıçarslan, "Eğitim, beslenme ve barınma konularında ise tam bir adaletsizlik söz konusu" dedi.

Barınmada adaletsizlikten, “birisi villada otururken birisi gecekonduda oturuyor” cümlesindeki adaletsizliği kast etmediğini söyleyen Kılıçarslan, şehirlerde oluşan çöküntü alanlardan ve sınıflar arası mekânsal farklılaşmadan bahsettiğini belirtti. Kılıçarslan, villada oturan kişiye karşı çıkmanın servet düşmanlığı olduğunu söyleyerek; adalet arayışının, mekânsal farklılaşma ve çöküntü alanları üzerine düşünmek olduğunu ifade etti.

"Bu adaletsizlik nasıl önlenir" diye soran Kılıçarslan, gerekli düzenlemelerin Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede malesef hayata geçirilemeyeceğini aktardı. Bu düzenlemelerin, "Gelişmekte olmanın 'ruhaniyetine' aykırı" olduğunu söyleyen Kılıçarslan, “'Kalkınma ve büyüme hızınız düşerse ekonominiz daralır. Ekonominiz daralırsa sermaye güvensiz hale gelir. Sermaye güvensiz hale gelirse…' diye devam eden bir sarmal söz konusudur çünkü" dedi.

Türkiye'nin neoliberal vahşiliğin dışına çıkmayı göze alamayacağını belirten Kılıçarslan, uzun bir süredir gelir adaletsizliğinin nedenlerini konuşmaktan ve onları tespit etmekten başka yapılabilecek hiçbir şey olmadığını belirtti.

Kılıçarslan mevcut durumun; 'toplumun en zengin ve en fakir grubu arasındaki gelir farkının, 15 kat değil de 8 kat olduğu' bir ülke hayali kurmamıza engel değil diyerek, "Hayalini kuralım ki yolumuz aydınlık olsun" ifadelerini kaydetti.

Yazının tamamı için tıklayın