Dudayev'e o telefonu kim götürdü

Dudayev'e o telefonu kim götürdü

Dudayev'e o telefonu kim götürdü

Son birkaç yıldır Türkiye’de algı yönetimi çerçevesinde gerçek dışı birçok haber özellikle sosyal medya üzerinden piyasaya sürülüyor. Ufak bir gerçek bilgi üzerine belgesiz ve sadece karşı tarafı töhmet altında bırakacak gerçek dışı bilgiler eklenerek insanların algıları ile oynanıyor. Zaten sosyal medyanın araştırmadan, teyit etmeden bilgiyi kabul ettirebilme özelliği yalanın yayılması için uygun bir zemin oluşturabiliyor. Bu durumun sayısız örneğini sayabiliriz. Ancak bu yazıya konu olan durum, Çeçenistan’ın şehit edilen Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev’e gönderilen uydu telefonu hikayesi.
 
 Bu olayın günümüze geliş serüveni bile başlı başına bir yalanın nasıl evirildiğinin örneğidir. İddialara göre Cahar Dudayev’in yeri Türkiye’den gönderilen bir uydu telefonu üzerinden bulundu ve Rusya bu istihbarat ile Cahar Dudayev’i şehit etti.
 
Peki bu hikaye günümüze kadar nasıl geldi? İnternet üzerinden basit bir tarama yapıldığında bile iddianın ilk ortaya atıldığından günümüze nasıl değiştiği kolaylıkla görülebilir.
 
 İddianın ilk ortaya çıkışında rahmetli Dudayev’e gidecek telefonun içine Türkiye’de yer bulmayı sağlayacak bir çip takıldığı söyleniyordu. Daha sonra bu iddialara 1. Çeçen Savaşı’nda MİT içerisinde olan 2. Çeçen Savaşı sırasında MİT Müsteşarı olan Şenkal Atasagun’un, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın ve son olarak da İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım’ın adları eklendi. Ne hikmetse son bir yılda ise konuyla ilgili iddialarda sadece İHH Başkanı Bülent Yıldırım’ın ismi zihinlerde tutulmaya çalışıldı. İddianın son haline göre Bülent Yıldırım, MİT’in verdiği telefonu Cahar Dudayev’e teslim etti ve Rusya Dudayev’i bu telefon ile tuzağa düşürdü.
 
Bu iddialarda adı geçen herkes ve her kurum bu iddiaları reddetti. Bugüne kadar bu iddialar dillendirilirken ortaya bir tek belge bile sunulmadı ama dedikodu kazanları hep kaynatıldı ama başta da söylediğimiz gibi bir algı oluşturmak istiyorsanız günümüzde bir belgeye de ihtiyacınız yok. Zaten aslında  rahmetli Dudayev’in uydu telefonu ile yerinin tespit edildiği ve vurulduğu da kesin olan bir durum değildir bu da başlı başına kanıtlanamamış bir iddiadır.
 
Peki, gerçekten Dudayev’e telefonu kim gönderdi ya da başka bir şekilde sormak gerekirse Dudayev’e son kullandığı uydu telefonunu kim gönderdi?
 
Çünkü ilk günden itibaren Dudayev’e pek çok uydu telefonu gitti. Ruslar telefonu tespit edip hattını kapattırdığı anda Dudayev’e yeni telefonlar gönderiliyordu…
 
Şimdi meselesinin özüne dönecek olursak, 11 Aralık 1994 yılında 1. Çeçen Savaşı resmen başladı ve yaklaşık 10 gün sonra Çeçenistan’ın dünya ile tüm irtibatı Rusya tarafından kesildi. Başta Türkiye olmak üzere dünya üzerindeki tüm Müslümanlar Çeçenistan’da neler olup bittiğine dair haberdar alma, Çeçenler ise dünyaya seslerini duyurma derdine düşmüştü. Bu bağlamda Çeçenistan’a yapılan insani yardımların yanında iletişim amaçlı uydu telefonları da gönderildi. Bu kimsenin inkar etmediği normal bir durumdu. Telefonlar Çeçenlere ve Dudayev’e ulaştığı andan itibaren Çeçenler seslerini duyurmaya, Rusların yaptığı vahşeti dünyaya aktarmaya başladılar. Dudayev, Türkiye’den giden telefonlar ile dünyanın pek çok yerinde konuşmalar yapmaya başladı.  Hatta Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ünlü Harward Üniversitesi’nde yapılan bir konferansa  bir telefonlar sayesinde telekonferans yolu ile katılarak bir konuşma da gerçekleştirdi.
 
Çeçenistan’a ilk olarak Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi tarafından Inmarsat (Uluslarası Denizcilik Uydu Organizasyonu) gemilerin haberleşmesi için  kurulan uydu haberleşme sistemine bağlı bir telefon gönderildi. Ancak Rusya, Dudayev’in kullandığı telefonları tespit edip haberleşme uydusunun sahibi olan ülkeye baskı yaparak hatlarını kestirmeye başladı.
 
 Rusya’nın bu operasyonlarını engellemek için de her seferinde Dudayev’e başka ülkelerden temin edilen uydu telefonları gönderilmeye başladı. Her gönderilen telefon belirli bir süre sonra devre dışı kalıyordu. Dudayev, şehit edilmeden kısa bir süre önce Çeçenistan Dışişleri Bakanı Şemsettin Yusuf aracılığı ile bir uydu telefonu alınması talimatını verdi. Şemsettin Yusuf da Türkiye’de faaliyet gösteren ve Çeçenistan’a yardım konusunda ciddi çalışmaları olan Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi ile irtibata geçti. Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi de bu kez kullanımı zor olan ve Rusya’nın çalışmasını engellediği İnmersat Uydu telefonu yerine yeni bir model olarak üretilen, kullanımı daha kolay olan ve Satellite Uydusu üzerinden çalışan  Sperry Marine – Satellite SP 4100 marka-model bir uydu telefonunu bir Baltık ülkesinden satın alarak Türkiye’ye getirtti. Uydu telefonunun hattı ise Dubai’den alındı. Telefonun ve hattın nerede kullanılacağını ne satan firma ne de getiren kişi biliyordu.
 
Rusya bir hattı kestirdiğinde diğeri aktif hale getirilsin diye farklı ülkelerden hatlar alınıyordu. Telefon Hindistan uydusuna yönlendiriliyor onun üzerinden iletişim kuruluyordu. O zamanın uydu telefonları şimdiki kadar küçük boyutlarda değildi, bir bond çanta içerisinde kurulu oluyordu. Telefon ve hatlar geldikten sonra telefon belirli bir süre Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi üyesi bir kişinin evinde kaldı. Telefonun testleri yapıldı. Daha sonra Dudayev tarafından özel olarak gönderilen bir kuryeye teslim edilerek Dudayev’e ulaştırıldı.
 
İşte şehit Dudayev’in kullandığı en son uydu telefonu budur. İddia edildiği gibi telefona çip yerleştirilmesi gibi bir durum olmadığı gibi Dudayev’e son giden telefonun İHH ve Necmettin Erbakan ile de uzaktan yakından alakası da olmadı. Şimdi şunu sorabilirsiniz peki bu söylediklerinizin belgesi var mı ? Bu söylediklerimin belgesi bu durumu yaşayan Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi üyeleridir. Zaten kendileri de bu durumu inkar etmiyor, telefonu kendilerinin gönderdiğini söylüyorlar. Şunu da ekliyorlar; evet Dudayev’in yeri bu telefon ile bulunmuş olabilir çünkü uzun süreli konuşmalarda telefonun yerinin tespit edilebilmesi teknik olarak mümkündür. Dudayev de füze ile vurulmadan önce savaş karşıtı bir Rus milletvekili ile savaşın nasıl sona erdirilebileceği konusunda uzun bir telefon görüşmesi yapıyordu. Bu görüşme esnasında telefonun iletişim kurduğu Hindistan uydusu üzerinden yeri tespit edilmiş veya başka bir iddiaya göre telefonun bulunduğu yerin koordinatları Amerika tarafından Ruslara verilmiş de olabilir. Ayrıca Dudayev çok gizlenen bir kişi olmadığı için bulunduğu yer, kullandığı araç telsizinden tespit edilmiş ya da o sırada bulunduğu bölgedeki bir hain tarafından Ruslara bildirilmiş de olabilir, diye ekliyorlar.
 
Tüm bu iddialardan ayrı olarak Dudayev’in eşi Alla Dudayeva’nın anılarında bahsettiği bir uydu telefonu daha var ve o telefon da Dudayev suikasti iddialarında konuşuluyor ama Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi üyesi iki kişi tarafından 1995 yılı Ocak ayında götürülen ve Dudayev’in bir süre kullandığı o telefon 1995 yılı Nisan ayında hattı kesilip zaten devre dışı kalmıştı. Oysa Dudayev’in şehadeti 1 yıl sonra 1996 yılı Nisan ayında gerçekleşmişti. Konunun tarafları belki başka bir zamanda o telefonun hikayesini de yazarlar.
 
İşte Çeçenistan’ın şehit Cumhurbaşkanı Cahar Dudayev’e giden son uydu telefonunun hikayesi budur. Bu bilgiyi teyit etmek isteyen herkes kolaylıkla Kafkas Çeçen Dayanışma Komitesi üyeleriyle temas kurabilirler. Kendileri Çeçen halkına ellerinden geldiğince destek vermiş her zaman Çeçen halkının özgürlük mücadelesinde yanlarında olmuştur. Dudayev’in şehit edilmesi herkes gibi onları da derinden üzmüştür. Allah onlardan da razı olsun. 
TİME TÜRK