Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Dört halife döneminden bugüne dersler

Dört Halife dönemi: 632-661. İlk halife Hz. Ebubekir r.a (571-634), (632-634) 2 yıl halifelik yaptı, 65 yıl yaşadı.. Hz. Peygamber’in kayınpederi idi. 4 halifeden dördü de vefat sebebi ile görevinden ayrıldı. Yatağında vefat eden tek halife Hz. Ebubekir. Hz. Ömer b. Hattab r.a (581-3 Kasım 644), (634-644) 10 yıl halifelik yaptı. Hz. Peygamber’in kayınpederi idi. O da 55 yıl yaşadı, bir saldırı sonucu vefat etti. Hz. Osman b. Affan (r.a) (577-17 Haziran 656), (644-656) Hz. Peygamberin damadıdır. 12 yıl halifelik yaptı, 79 yıl yaşadı, bir saldırı sonucu vefat etti. Saldıranların arasında Hz. Ebubekir’in oğlu da vardır. Bir rivayete göre, Hz. Osman r.a, âsîler tarafından 22 gün ve gece kuşatma altında tutulduktan sonra, sonra 17 Haziran 656 Cuma günü Medine’de şehit edildi. Saldırı sırasında Hz. Hasan ve Kelb kabilesinden hanımı Nâile bint-i Ferâfisa yaralandı. Hz. Osman’ın na‘şı, geceleyin hanımı ve birkaç samimi dostu tarafından cenaze namazı kılınarak, gizlice defnedildi. Hz. Ali r.a dönemine gelmeden, daha Hz. Osman’ın r.a şehid edilmesiyle 4 halife döneminin daha 3.’sünde, ciddi bir kırılma yaşanmış, bu tarihten sonra iç karışıklıklar ve fitneler birbirini takip etmiştir. Dikkat buyurun, bu dönem, Kur’an-ı Kerim’in toplandığı, Müslümanların Akdeniz’de bayrak göstererek Kıbrıs ve İskenderiye’yi aldığı bir dönemdir. Hz. Ali b. Ebu Talib r.a (15 Eylül 601-661), (656-661) arası 4 yıl halifelik yaptı. 63 yaşında namazda iken zehirli hançer darbesi sonucu dar-ı bekaya intikal etti. Hz. Peygamberin damadı idi ve Hz. Peygamber’in torunları da Kerbela’da şehid edildi. 4 Halife’nin toplam hilafet süresi, küsuratları ile ortalama 29 yıldır. En kısası 2 yılla Hz. Ebubekir, en uzunu 12 yıl ile Hz. Osman’dır ve ortalama hilafet süreleri 7,5 yıldır ve ardından gelen dönem ısırıcı melikler dönemidir. Bunlar bilinmeyen şeyler değil. Zaten burada sizin (Siyer ve İslam tarihi okuyanların) bilmediğiniz bir şeyi yazacak değilim. Dikkat buyurun, bu kişilerin neredeyse hepsi sahabe ya da tabiundan insanlar. 4 halifeden 2’si kayınpederi, 2’si damadı idi. Ehl-i beytine sahip çıkılmasını istedi. Aslında ehl-i beyti tam da bunlardı. Şia sadece alt soyunu ehl-i beyt kabul eder ki, devam eden soyu da bu alt soydur. 4 Halife dönemine “Selefi” dönem diyoruz. Kur’an-ı Kerim’in bir bütün olarak uygulandığı ilk dönemdir bu dönem. Hz. Peygamber Hilafet ya da imamet konusunda kimseyi işaret etmedi. Ama daha Hz. Peygamberin vefatından sonra ilk günden fitne çıktı ve peygamberimizin toplu halde bir cenaze namazı bile kılınamadı. Sadece Hz. Peygamberin değil, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin de topluca bir cenaze namazı bile kılınamamıştır. 4 Halife döneminde sonra, Müslümanlar Hz. Ali’den ve ehl-i beytten yana “Taraf” oldular. “Ehli Sünnet vel cemaat” tarafından hilafet geleneği sürdürülse de, “Şia”, Hz. Ali’den başlatılan “alt soy”a dayalı bir “İmamet” yolu başlattı. Peygamberimiz ne kayınpederlerine, ne de damatlarına, ne de diğer akrabalarına ilişkin açık bir işarette bulunmadı. Daha sonra hilafet akımı içinde “soy” ve “rey” konusu tartışma konusu olacaktır. Dikkat buyurun, Peygamberimiz, miladi olarak 20 Nisan 571’de Pazartesi günü doğdu, 8 Haziran 632’de, yine bir pazartesi günü Miladi/Şemsi 61 / Hicri / Kameri 63 yaşında vefat etti. (Peygamber Efendimiz s.a.v, milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılı’nda, 12 Rebiülevvel / 20 Nisan pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke’de dünyaya gelmiştir. Efendimiz 63 yaşında iken, risaletinin 23. yılında, Hicri 12 Rebiulevvel, Miladi 8 Haziran 632 tarihinde Pazartesi günü Medine’de vefat etmiş ve vefat ettiği odaya defnedilmiştir.) Yani Peygamberimizin 23 yılda kurduğu devlet, 23 yılın sonunda ilk siyasi krizini yaşıyor ve Peygamberimizin topluca cenaze namazı bile kılınamıyor. Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer dönemi toplam 12 yıl sürer ve Hz. Osman döneminde tekrar fitne baş gösterir ve 12 yıl süren Hz. Osman döneminden sonra fitne kontrol edilemez boyuta ulaşır, Hz. Ali 4 yıl süren zor bir dönemin ardından şehid edilir ve “Isırıcı Melikler Dönemi” başlar. Babanız ya da damadınız Peygamber de olsa, yönettiğiniz insanları hepsi sahabe ve tabiundan da olsa durum bu. 4 Halife döneminden şu dersi çıkaramaz mıyız? Babanız ya da oğlunuz da olsa seçilen, yönettikleriniz sahabe ve tabiun da olsa manzara bu. Onun için kimse kendinden emin olmasın ve bu anlamda kimse eleştiril(e)mez değil. Kimse en yakınlarını yanına alarak kendini ve davasını garantiye almış olamaz. Aksine onlar da o zor imtihana tabi olurlar ve çok ağır bir bedel ödemek zorunda kalırlar. 4 Halifenin atamasını Peygamber yapmadığı gibi, bu sonuç herhalde ruhu nebiyi mutlu etmemiştir. O zaman, hele şimdi bir de yerel seçimlerin arefesinde, birileri kendi yanlarına ve yerlerine birilerini getirmek, atamak, atatmak, kadrolaşmak istiyorlarsa, bu örnekten ibret alsınlar. Cemaat yapıları da bu konuda bir daha düşünsünler derim. Ashaba ilişkin menakıp dinleyip gözyaşı dökmek yerine, geçmişte yaşananlardan ders alsak aslında daha iyi bir iş yapmış oluruz. Madem en zirve bir örnekte bile, bu tür sonuçlar söz konusu, o zaman bu konuda ihtiyad etmek gerekmez mi! Kaldı ki, biz ehl-i beyt de değiliz, sahabe de. Yönetilecek olan halk da böyle bir kimlik taşımıyor. Keşke tarihi bir övgü ya da sövgü kitabı gibi görmesek ve tarihten ders alabilsek. Kim neyi ihtiras ile isterse, o şey onun imtihanı olur. Asr-ı Saadet sonrası yaşananlar ve o acıları yaşayanların başlarına gelenler, keşke bugün bizim için bir ibret dersi olarak algılansa ama ne gezer. Ufukta gözüken sandık şimdiden birilerinin gözlerini kamaştırdı bile, gözleri var ama görmeyebiliyorlar, kulakları var ama duymayabiliyorlar, kalpleri var ama sanki vicdanları dumura uğramış, hissetmiyorlar gibi. Ama “Pek yakında, dünyada ve ahirette nasıl bir akıbetle karşılaşacaklarını öğrenecekler”. Ama çok geç olacak! Herkes dünyadaki işlerin nasıl bir sonuca varacağını beklemektedir. Öyleyse siz de bekleyin. İnsanoğlu ne kadar zalim, ne kadar kan dökücü, ne kadar kibirlidir! Sırat-ı Müstakim’in, dengeli yolun yolcuları kimlermiş, doğru, yolu tercih edenler kimlermiş, yakında anlayacaksınız! Selam ve dua ile. Yeniakit

Bu yazı toplam 951 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar