Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Doğru söze ne denir?

Sağlıkta moda tabir ne biliyor musunuz? "Sağlık Turizmi".. Sağlık turizminde anahtar kelime, insan kaynakları, teknik altyapı, fiziki mekan yanında kilit sözcük dil! Bir Arap hastayı, Rus hastayı tedavi edecekseniz, önce onun dilini anlayacaksınız. Onun için de ya doktor o dili bilecek ya da tıp dilini bilen bir mütercim kullanacaksınız..

Rusça, Hintçe, Çince öğrenecekseniz, o zaman kendi yurttaşınız birinin dilini niye öğrenmeyesiniz ki! Bizim Çeçenimiz var, Arabımız, Gürcümüz var. Komşularımız bir yana, mesela Süryanimiz var bizim kendi yurttaşımız. Kürdümüz var, Arabımız var..
Para kazanmak için ihtiyaç olarak kabul ettiğimiz bir şeyi kardeşimiz için niye çok görelim ki!
Doğru sözü kim söylerse söylesin, söyleyene bakmadan sözün doğru olup olmadığına bakıp, desteklemeli ya da karşı çıkmalıyız. "Ben güzel demem, güzel benim olmayınca demek doğru bir yaklaşım değil. Bu şarkı sözünü yazanların ataları da dün, "Zeytinyağlı yiyemem ama, basma da fistan giyemem aman" diye şarkı sözü yazıyorlardı..
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, bu çerçevede hastanelerde Kürtçe ve Arapça bilen personel istihdam edilmesi gerekliliğini vurgularken, ayrıca tıp öğrencilerinin Kürtçe başta olmak üzere Türkiye"de konuşulan dilleri öğrenebilmesi için fakülte bünyesinde proje geliştirilmesini talep etti.
Tanrıkulu, güneydoğu için verdiği Meclis araştırma önergelerinde de, bölgede altyapı sorunlarına ek olarak dil sorunu yaşandığını belirterek, "Diyarbakır ve bölgede Türkçe dışında başta Kürtçe olmak üzere Arapça gibi dilleri konuşabilen sağlık çalışanlarının istihdamı teşvik edilmelidir" dedi.
Mesela, sınır illerimizde, komşu ülkeye giden yollarda neden trafik levhalarında o ülkenin dil ve yazısı ile trafik levhaları ve uyarılar yazılmasın..
Mal satmak için ticari levhalara her dil yazılıyor da, neden komşularımızın dili trafik levhalarında yer almasın ki.. Dahası hatta yerli firmalar ürünlerinin markalarını İngilizce Fransızca koymuyorlar mı?
"Bir dil bilen bir insan, iki dil bilen iki insan".. Peygamberimiz öyle buyuruyor.. Dil düşmanlığının kimseye faydası yok.. Anadolu"da eskiden 50"ye yakın dil vardı. Türkçe bu dillerden besleniyordu. Bu dilleri yasaklayınca Türkçe de kan kaybetmeye başladı..
Bana kalırsa sınır illerimizde, komşu ülke dilleri seçmeli ders olmalı.. Hatta komşunun resmi dili değil, komşu bölgeler ve halkların dili de seçmeli ders olmalı ki, kültürel ilişkilerimiz, ticaretimiz gelişsin..
Bir zamanlar 110 ülkeye elimiz ulaşmış. Aslında o ülkelerin ve halklarının dillerini de öğrense çocuklarımız" Afrika, Asya dillerini de öğrense çocuklarımız" Neden sadece Avrupa dilleri. Bu bir oyun bize karşı oynanan"
Diller özgür olsun, yeter ki insanlar o dili hayırda kullansın.
Dil, ağzımızdaki bir organdan ziyade kalp demektir, aynı zamanda lisan demektir "dil", aklımız ve yüreğimizi ifade eder.. Bir ananın yavrusuna ilk ve en değerli mirasıdır dil.. O kelimeler bir tuğlaya dönüşür ve bir insanın düşünce dünyası ve inanç dünyası o tuğlalarla örülür.
Bizim dilimizi ve yazımızı değiştirdiler.. Birilerinin bu cinayeti bir kenara bırakıp, hâlâ insanların dilleri üzerinden tartışmaya devam etmelerini anlamak zor..
Tanrıkulu, "Türkiye"de çatışmasızlık döneminin sonlanması ve siyasi, toplumsal barışın tesisi için atılması gereken somut adımlar var" diyor. Aynen katılıyorum.. Sorun, birilerinin o adımları atılmasını engelleme çabası..
Birilerinin bu engellemeyi yapanlara şunu söylemesi gerek, başka dilleri yasaklayarak Türkçe"yi yüceltemezsiniz.. Başkalarının başına bastırarak, ayaklarını budayarak kendinizi yüceltemezsiniz.. Adalet, barış ve hürriyet zemininde dil, kültür ve medeniyetler hayat bulur. Yoksa fırlattığınız bumerang döner, size vurur.. Kaş yapayım derken göz çıkarırsınız..
Keşke, başka ülkelerdeki kardeşlerimiz için, burada ötekilere onu vaad edebilseydik, sorunlar ne kadar kolay çözülürdü..
Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1232 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar