Diyanet : İslam Dünyası Emperyalistlere Karşı Koyamıyor

Diyanet : İslam Dünyası Emperyalistlere Karşı Koyamıyor

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Kurulu'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam coğrafyasının toparlanmasına ve ümmetin vahdetine alimlerin öncülük edeceğini söyledi.

iyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Kurulu'nda konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş konuşmasında, bugün dünyanın ve özellikle İslam coğrafyasının savaşlar, yoksulluk, terör eylemleri, ümitsizlik gibi devasa sorunların kuşatması altında zor ve sıkıntılı süreçlerden geçtiğini söyledi.

Bugün yaşanan bu sorunların, dünyayı huzura kavuşturacak yegâne değer olan İslam'ı anlatacak, öğretecek ve dünyaya tanıtacak olan alimlere çok büyük görev ve sorumluluklar yüklediğini ifade eden Erbaş, "Coğrafyamızdaki sorunları, önyargısız bir yaklaşımla, ötelemeden, gerçekçi, derinlikli, yapıcı ve ikna edici bir yöntemle, bütüncül bir bakış açısıyla ele alarak hep birlikle daha iyi bir geleceği inşa etmek için çalışmak zorundayız" dedi.

"İslam dünyası, emperyalistlere gerektiği gibi karşı koyamaz hale gelmiştir "

Erbaş, Müslümanların en temel sorununun parçalanmışlık olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu tabloda, harici unsurların uyguladıkları politikaların önemli payı olsa da bizim ümmet olarak özellikle son 2-3 asırdır dünyada yaşananları doğru anlama ve yorumlamadan kaynaklanan ciddi hata ve zaaflarımızın etkisi yadsınamaz. Bu meyanda, söz konusu coğrafi parçalanmışlık, zihinsel dağınıklığı da maalesef beraberinde getirmiştir. Böylece, gücünü ve imkânlarını yeterince kullanamayan İslam dünyası, emperyalist müdahalelere ve meydan okumalara gerektiği gibi karşı koyamaz hale gelmiştir. Diğer taraftan ırk, mezhep, meşrep farklılıkları, kavga ve tefrikaya alet edilerek kaos ve anarşi körüklenmektedir"

İslam coğrafyasının toparlanmasına ve ümmetin vahdetine alimlerin öncülük edeceğini dile getiren Erbaş, "Bu anlamda âlimlerin bir araya gelmeleri, ortak akıl, yaklaşım ve söylem oluşturmaları, sorunları beraberce çözmeye çalışmaları, özellikle temel meselelerde ortak refleks göstermeleri hayati önem arz etmektedir" diye konuştu.

İslam dünyasının birlikte hareket etmesinin önemine işaret eden Erbaş, "Küresel oluşumların etkili olduğu bir dönemde İslam dünyasının dinî kurumları; din hizmeti ve eğitiminin her yönüyle geliştirilmesi, özellikle sahih dinî bilginin yaygınlaştırılması, kadın, aile ve gençliğe yönelik din hizmetleri ve din istismarını engelleme gibi alanlarda iş birliği ve ortak çalışmalar yapmalıdır. Bu bağlamda İslam coğrafyasındaki dinî teşekküller, sivil toplum örgütleri, fıkıh kurulları vb. yapılanmalar birbirine alternatif olarak algılanmamalı, bilakis birbirini destekleyen, imkân ve potansiyelini birleştiren mütemmim teşkilatlar şeklinde çalışmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Kur'an ve Sünnetin doğru anlaşılıp yorumlanması gerekiyor"

İhmal edilmemesi gereken önemli bir konunun da Kur'an ve Sünnet'in doğru anlaşılıp yorumlanması olduğunun altını çizen Erbaş, "Sahih bilginin açık, sade, anlaşılabilir, güncel bir dil, müdellel bir zemin, sağlam bir metodoloji ve öncelikleri dikkate alan ferasetli bir yaklaşım çerçevesinde sunulmasıdır. Zira dinî alanda yaşanan bilgi karmaşası, yanlış dinî algı ve tasavvurlar, bireysel ve sosyal sorunlara neden olmaktadır" şeklinde konuştu.

"Din adına hakikatle bağdaşmayan söz ve davranışlardan en fazla Müslümanlar ve bilhassa genç nesiller olumsuz etkilenmektedir" diyen Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı.

"Referansını dinden aldığını iddia ederek toplumda bozgunculuk yapan FETÖ, DEAŞ, Boko Haram, Şebab ve ideolojisini ırkçılık ve bölücülük üzerine kuran PKK gibi terör örgütlerinin Müslümanlara, birlik, beraberliğimize ve geleceğimize verdiği zarar ortadadır. Bu itibarla bilgiyi, hikmet, ahlak ve hukuk boyutuyla beraber yeniden inşa etmek, müminler için bir iman ve kulluk sorumluluğu olduğu gibi, daha yaşanabilir bir dünya kurmanın da yegâne yoludur."

 

 

 

Kaynak : Ajans