Dışişleri'nden Mısır Açıklaması

Dışişleri'nden Mısır Açıklaması

Türkiye Dışişleri Bakanlığı: "2 Aralık 2014 tarihli açıklama, yok hükmündedir...

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın 2 Aralık'ta yaptığı açıklamanın, diplomatik teamüllere uygunsuzluğu itibariyle yok hükmünde olduğunu belirtti. 

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Mısır Dışişleri Bakanlığınca ülkemiz ve Sayın Cumhurbaşkanımıza ilişkin olarak kabul edilemez iddialarda bulunulan ve diplomatik teamüllere uygunsuzluğu itibariyle esasen askeri darbe liderliğince dikte ettirildiği kuşku götürmeyen 2 Aralık 2014 tarihli açıklama, tarafımızca yok hükmündedir" denildi. 

TRT'nin haberine göre Bakanlığın, 30 Eylül 2014 tarihli "Mısır halkının demokrasi, eşitlik, özgürlük ve refah gibi meşru taleplerinin karşılanmasına yönelik samimi çağrıların, bu konuda somut ilerlemeler kaydedilmediği sürece devam edeceği, Mısır'da insan hakları ihlallerinin sona ermesi ve kardeş Mısır halkının özgür iradesine saygı duyulması hususlarında bundan sonra da gerekli hassasiyeti sergilemekten geri durulmayacağına" ilişkin açıklaması hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi: 

"Ancak, Mısır'ın darbeci idarecilerinin, çağrı ve telkinlerimizin içeriğini idrak etme kabiliyetine haiz olmadıkları ve aksine, gerçekleştirilen hukuk dışı eylemin getirdiği suçluluk psikolojisinin yansıması ve içine düşülen aczin bir göstergesi olarak, ülkemiz aleyhinde kabul edilemez iddialarda bulundukları müşahede edilmeye devam olunmaktadır. Özellikle de bir darbe yönetiminin, bugüne kadar gerek ülkesinde, gerek bölgesinde demokrasinin savunuculuğunu yapmış ve uluslararası standartlardaki demokratik seçimlerle işbaşına gelmiş Türkiye Cumhurbaşkanı'nı hedef alan suçlamaları ne ciddiye alınabilir, ne de kabul edilebilir." 

Açıklamada, "Mısır'da güvenlik kuvvetlerinin orantısız güç kullanımı nedeniyle yakın tarihte tek bir günde çok sayıda göstericinin öldürülmesinin müsebbibi, yüzlerce masum insanı gülünç davalarla idam cezasına çarptıran, sabık Cumhurbaşkanı Mübarek ve döneminin sorumlu idarecilerini, 2012'de Tahrir meydanı ve diğer demokrasi ve meşruiyet gösterilerinde şehit edilenlere yönelik sorumluluklarından beraat ettirildiği" kaydedildi. 

Mısır halkının temel talepleri arasında yer alan hesap verebilirlik ve adaletin sağlanması çağrılarını kale almamakta direnen ve sözde taahhüdüne rağmen demokrasi korkusu nedeniyle parlamento seçimlerini bir türlü gerçekleştiremeyen darbe yönetiminin, bu hukuk ve hatta insanlık dışı uygulamaların uluslararası toplumca görülmediği ve not edilmediği zannına kapılmaması gerektiği vurgulandı. 
Her hal ve karda, darbe liderliğinin aksi yönde verdiği tüm emarelere rağmen, Mısır halkını kadim kardeşleri olarak gören Türkiye'nin ilkeli tutumun gereği olarak, Mısır'da halkın iradesi doğrultusunda demokrasiye bir an önce geçişin sağlanmasına yönelik çağrılarını sürdürmeye devam edeceğinin kaydedilen açıklamada, "Esasen bu mesajın muhatabı da darbe lideri ve yönetimi değil, Tahrir'de iradesinin gücünü göstermiş olan kardeş Mısır halkı ile uluslararası toplumdur" denildi