Dinleme sabit telefondan olabilir

Dinleme sabit telefondan olabilir

İnternete sızan Suriye toplantısının, masadaki sabit telefondan dinlenmiş olabileceği şüphesi ağırlık kazandı. Olayla ilgili rapor istenen güvenlik şirketi, buna gerekçe olarak seslerin çok net kaydedilmesini gösteriyor.

Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, Dışişleri Bakanlığı’nda kaydedilen ve sızdırılan toplantının ardından Devletin bir çok kurumuna güvenlik hizmeti veren  CNM adlı şirketten rapor istedi.

Dışişlerinde inceleme yapan şirket, dinlemenin masa telefonu üzerinden yapıldığının kuvvetli bir ihtimal olduğu sonucuna vardı.

'Ses çok temiz'

CNM Şirketi Müdürü Fetih Turnaoğlu, bu kaydın uzaktan dinleme ile yapılamayacağını şu şekilde izah etti;

“Dışişleri Bakanlığı’ndaki dinlemede elde edilen ses çok temiz. Bu da bize bunun ortam dinlemesi olduğunu gösteriyor. Bu konuda verdiğimiz raporda dinlemenin uzaktan değil, içeride bulunan sabit telefonun aktif hale getirilmesiyle yapıldığını belirttik. Bu kadar net ses elde edilmesi, ancak içeriden dinlemeyle olur. Uzaktan santralle ve sabit telefona müdahale ile dinleme yapıldığını, bu noktada soruşturma açılması gerektiğini belirttik.”

'Devletin güvenlik zafiyeti var'

Devletin kritik kurumlarında 'sağır oda' yani dinlenemez odaların alt yapısını oluşturan bu şirket, frekans karıştırıcı jammerların böyle durumlarda işe yaramadığına da dikkat çekti.

Şirket, kayıt altında olmayan bir frekansın da jammerları devre dışı bırakabildiğini, bu yüzden tüm güvenlik sisteminin yeniden elden geçirilmesi ve yeni frekans tanımlamaları yapılması gerektiğini de rapor etti.

Turnaoğlu kriptolu telefonlarla dışardan dinlemeye engel olunduğunu ancak içerden dinlemelere tedbir alınmadığını söyledi:

“Şu anda devletin güvenlik zaafiyeti var… Güvenli ortama girerken en üst düzeydeki yetkilinin, cebindeki kalemden, her türlü aparattan bile sorumlu olunmalı. Bir güvenlik yönetimi oluşturulmalı… Kriptolu telefonların, yazılımının birisinin eli geçmesi durumunda ‘dinlemeye açık’ hale geleceğini belirttik. Nitekim bu şekilde kriptolu telefonlarda dinleme yapıldı. Kritik birimlerdeki güvenlik sistemleri de deşifre oldu. Bu da şu an güvenlik açığı oluşturdu. Sistemin elden geçirilerek yeniden kurulması gerekir.” dedi.

'17 Aralık’tan sonra talep arttı'

Son gelişmelerin ardından özel şirketlerin de ticari sırlarını korumak için güvenlik tedbirlerini arttırma ihtiyacı duyduklarını söyleyen Turnaoğlu;

“17 Aralık’tan sonra inanılmaz derecede güvenlik konusunda talep oluştu. Gizlilik anlaşması yaptığımız kuruluşlara tarama hizmeti yanında frekans tarayıcı jammer hizmeti vermeye başladık. Artık jammerları yurt dışından getirmiyoruz. Asıl sorun jammerların her şeyi tespit etmemesi. Burada da ısıya duyarlı kameralar devreye sokulmalı. Uyuyan böcek veya ısıya dayalı dinleme cihazları ancak bu termal kamera taramalarıyla tespit edilebilir.” dedi.

Hükümet Gülen Cemaati'ni suçluyor

Dışişleri Bakanlığı’nda 13 Mart'ta gerçekleşen ve Suriye rejimi ve oradaki aşırı gruplara karşı tedbir amaçlı yapılan gizli toplantı kaydedildi ve internete sızdırıldı. 
Toplantıda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Korgeneral Yaşar Güler ve Dışişleri Bakanlığı müsteşarı Feridun Sinirlioğlu vardı.
Toplantının sızdırılmasının ardından Hükümet, bunun devletin güvenliğine ve bekâsına yapılmış bir saldırı olarak tanımladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları, bu sızdırmadan AK Parti Hükümeti ile çatışma halinde olan Gülen Cemaati’nin sorumlu tuttu.  Ses kaydının yayınlandığı hesabın, 17 Aralık sonrası internete düşen birçok ses kaydından farklı bir sosyal medya hesabından yayınlanması dikkat çekti.