Abdurahman Dilipak, "19'ncu yüzyılın kavramlarıyla 21'nci yüzyıl yorumlanamıyor. Batı'nın çöküşü kaçınılmazdır. İslam Birliği'nin kuruluşu yakındır" dedi. Dilipak, sosyal paylaşım sitesi Facebook'un 'Fransa Kork' başlıklı yazısını eleştirmesine tepki gösterdi.

Dilipak, "Bırakın sansürü, benim yazımda eleştirilecek tek bir durum bile yoktu. Ben sadece bundan sonra herkesin daha dikkatli olması gerektiğini söyledim. Nijerya'da Boko Haram 2000 kişiyi katletti. Suriye'de her gün insanlar katlediliyor. Bu katliamlara destek veren Fransa'dır. Fransa'nın tutuşturduğu bu ateş, kendilerini yakabilir dedim. Bu uyarıyı dikkate almak yerine sesi kısmayı tercih ettiler" dedi.

Dilipak sözlerine şöyle devam etti:

Liderler yürüyüşünde Sisi de olmalıydı

Batı'nın demokrasiden ve insan haklarından ne anladığını görmüş olduk. Onlara göre bu kavramlar yalnızca kendileri için geçerlidir. O yürüyüşte Sisi de olmalıydı. O yürüyüşe katılanlar timsah gözyaşı dökenlerdir. Melek kılığına girmiş şeytanlardır. Yaşasaydı Ariel Şaron da katılırdı o yürüyüşe.

Davutoğlu katılmasa da eleştirilirdi

Ahmet Davutoğlu o yürüyüşe katılmayabilirdi. Bu da politik bir tercihti. Ama o katılmayı tercih etti. Katılmayıp bir duruş sergileyebilirdi. Katılıp orada söyleyecekleriyle de bir duruş sergileyebilirdi. Kendisi ikinci yolu tercih etti ve gidişinin arkasında durabildi. Söylemleriyle gidişinin içini doldurabildi. Politikacıların tahammül sınırları yüksek olmalıdır. Çünkü attıkları her adımla eleştirilirler. Katıldığı için eleştiriliyor, katılmasaydı da eleştirilirdi.

Fransa toplum mühendisliği yaptı ve başarılı oldu

Bu kadar liderin sokağa dökülmesinin birkaç nedeni var. En başta bu saldırıların domino etkisiyle diğer ülkelere sıçramasından korktular. İşgücünün büyük kısmını sömürge ülkelerden gelenler ve göçmen işçiler oluşturuyor. Onların ayaklanması ve domino etkisi oluşturacaktı hem de zaten kötüye giden Avrupa ekonomisi daha da kötüye gidecekti. Bunu engellemek için birliktelik mesajı verdiler. 

Bu yürüyüş gerçek anlamda bir teröre karşı yürüyüş olsaydı, orada Nijerya'da Boko Haram'ın yaptığı katliama dair de bir cümle söylerlerdi. Fransa bu saldırılar sonrasında organize ettiği bu yürüyüşle kendi halkının hükümete göstereceği tepkileri de bitirmiş oldu. Fransa'da yeni yılla birlikte vergilerde büyük bir artış oldu. İşçilerin ücretlerine beklenen zamlar yapılmadı. Fransa yaptığı toplum mühendisliği sayesinde bu tepkilerden ve olası grevlerden de kurtulmuş oldu.

Fransa'nın saldırı sonrası Türkiye'yi suçlayıcı açıklamalar yapmasına da değinen Dilipak şöyle konuştu:

Türkiye her zaman hedefte

Bizde onyıllardır pek çok olay oldu ama dünyadan kimsenin sesi çıkmadı. Biz bu tip saldırılara alışığız. Akrebin kıskacında yoğrulduk. Aldırma, bu da gelir bu da geçer diyoruz. Fransızlar ise yeni tanışıyor bu tip durumlarla.

Murdoch Kızılderili Soykırımı'nın hesabını vermeli

Son üç yüz yılda bunlar dünyayı kana buladı. Dünyada yaşayan 4 büyük ırktan 3'ünün kanı bunların elinde. Yaptıkları katliamlar, soykırımlar, gasplar sayesinde zenginleştiler. Bugün dünyadaki başarılarının arkasında bu kanlı mazileri var. Murdoch önce bunların hesabını vermelidir. Aslında tüm bunlara rağmen beyaz ırkın hepsi zengin olmadı. Zenginlik birkaç ailenin elinde toplandı. Bunu bile paylaşamadılar. Son yüzyılda 1'nci dünya savaşı, 2'nci dünya savaşı ve soğuk savaş şeklinde gerçekleşen 3'ncü dünya savaşını çıkardılar. Şimdi de 4'ncü dünya savaşını çıkarmaya çalışıyorlar.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

19'ncu yüzyılda oluşturulan kavramlar 21'nci yüzyıla uymuyor. Batı'nın çöküşü kaçınılmazdır. Ekonomileri dağılıyor, aileleri dağılıyor. Oluşturdukları yapay ideolojiler çöktü. Komünizm çöktü, faşizm çöktü. Dünyayı yönetmek için ortaya attıkları bütün fikirler çöktü. Dünyada yeni bir medeniyet iddiası taşıyan tek oluşum İslam. Bunu yok etmek istiyorlar. Onlar kültürüyle, ekonomisiyle dünyaya saadet getiremedi.

İslam Birliği'nin kuruluşu yakındır

Müslüman halkların çok büyük kısmı İslam Birliği'ni istiyor. Asıl sorun Batı tarafından İslam ülkelerinin başına atanmış olan işbirlikçiler. Önümüzdeki tek engel bu işbirlikçiler. Ama onlar da artık umutsuz. Mesela Sisi... Darbe yaptı ama halk onu istemiyor. Bizim bu işin (İslam Birliği) felsefesini, sanatını yapmamız gerekiyor. Ondan sonra siyaseten gelişmeler olur.

Kanal A Haber Bülteni'ne konuk olan gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Kaynak : KANALAHABER