Didik didik edeceğiz

Didik didik edeceğiz

"Devlette paralel bir yapı olmaz. İninize gireceğiz, didik didik edeceğiz. Kirli planların taşeronluğunu yapan yerli piyonları tek tek tasfiye edeceğiz. Nerede olursa olsun, kim olursa olsun, A'dan Z'ye"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Samsun, Ordu, Ünye ve Fatsa'da vatandaşlara seslendi. Konuşmalarında Türkiye'ye yönelik Halk Bankası merkezli 17 Aralık operasyonlarına değinen Erdoğan, baskınları organize edenlerin 'küresel oyuncuların yerli taşeronları' olduğunu söyledi. 'Son günlerde hükümetimize karşı başlatılan karalama kampanyası, yolsuzluk kılıfıyla sunulan son derece çirkin bir tuzaktır' diyen Erdoğan, 'taşeron' olarak kullanılanların devlet içinden tek tek temizleneceği vurgusu yaptı. Komploların içinde yer alanları deşifre edeceklerini ifade eden Erdoğan, 'Ülkemize ihanet içindeki örgütleri, çeteleri bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tek tek ortaya çıkarıp tasfiye edeceğiz. Nerede ve kim olursa olsun, A'dan Z'ye. Şunu unutmayın: şehitler gelmedikçe faiz lobisi kaybediyor. Sahnelenen oyun bu kaybın telafisi için adeta intikam çabasıdır. Biz bu işin de inine kadar gireceğiz, didik didik edeceğiz. Nasıl bundan öncekileri yaptık bunu da halledeceğiz. Bu komplo yurt dışında pişirilmiş, Türkiye'deki taşeronlar tarafından servis edilmiştir.

Ortada açık bir ihanet var, biz bu ihanetin, bu ajanlık faaliyetinin hesabını soracağız. Hiçbir karanlık merkez benim ülkemde ameliyat yapamaz' diye konuştu. Erdoğan, konuşmalarında özetle şu mesajları verdi:

ÇOK ŞAŞIRABİLİRSİNİZ!

'Bu kirli oyun büyük Türkiye'ye karşı oynanan bir oyun, bu tezgah yeni Türkiye'ye karşı tertiplenen bir tezgahtır. Bu kirli oyun AK Parti'ye olmaktan ziyade bizzat milletime karşı oynanan bir oyundur. Burada uluslararası oyunlar var. Yerel bazda da bunun taşeronları var. Bu oyunu birlikte bozacağız. Bu kirli tezgahı birlikte alt üst edeceğiz. Şunu bilmenizi istiyorum. Bir siz varsınız, bir biz varız, bir de Allah var. Milletin ve bizim karşımızda ise büyük Türkiye'nin hazımsızları var. Her tür kirli oyun oynanabilir, sizlerle beraber olanların içinde ihanet şebekeleri de çıkabilir. Bunu da bilin. Şaşabilirsiniz, 'nasıl oldu bu ya' diyebilirsiniz. Tarihte de bunun çok acı örnekleri var. Hiç aldırmayın. Yolumuza emin adımlarla yürüyeceğiz.'

GEZİ'Yİ NASILSA BUNU DA ÖYLE...

'Bizim abdestimizden şüphemiz yok, namazımızdan da şüphemiz yok. Bu uluslararası bir oyun, bu kökü dışarıda bir tezgah. Devlet içinde oluşmuş çeteler var, bu tezgahta maşa olarak taşeron olarak kullanıldılar. Küresel güçlerin taşeronluğunu üstlenen yerli işbirlikçiler, yerli piyonlar bu komploda alet olarak kullanıldılar. Bu oyunu bozuyoruz, Gezi'de bu oyunu nasıl bozduysak, burada da bu oyunu bozacağız, bunu bilin. Yolsuzluğa 11 yıl boyunca asla müsamaha göstermedik ve göstermeyiz. Biz yola çıkarken '3 Y' ile mücadele dedik, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar. Yolsuzlukların üzerini hiçbir zaman örtmedik, örtmeyiz.'

İçinizdeki kirlileri temizleyin

Başbakan Erdoğan, 'Tenzih ederim bu kirli işlere tevessül etmeyenleri ama şöyle de bir şey var: Birileri eğer kalkıp, yürütmeye bir şeyleri dikte ettirmeye kalkarsa o, bunun bedelini öder, er veya geç öder. Onun için ben buradan yargıya sesleniyorum: Yargı olarak siz de içinizdeki kirlileri temizleyin. Çünkü siz de böyle pırlanta, tertemiz değilsiniz. Bizim de bildiklerimiz var. Bunları da çok iyi biliyoruz' dedi. Sermaye çevrelerine de seslenen Erdoğan, 'Boşuna yürüyorsunuz. Siz kaybedersiniz. Medyaya sesleniyorum, siz kaybedersiniz. Çünkü dürüst davranmıyorsunuz. Bununla biz değil, millete savaş açıyorsunuz farkında değilsiniz' diye konuştu.

Halk Bankası'ndan ne istediniz? mertçe cevap verin

Kimin adına çalışıyorsunuz?

Başbakan Erdoğan, milli bankaların daha önceki dönemlerde batak halinde olduğunu belirterek, son operasyonlarda odak noktasının Halk Bankası olduğuna işaret etti: 'Siz Halk Bankası'ndan ne istediniz, çıksınlar mertçe cevap versinler, Halk Bankası'nı hedefe koyarak kimin ekmeğine yağ sürüyorsunuz, hangi planın içindesiniz, kimin adına çalışıyorsunuz? Halk bankasını yıpratarak kime ne kazandırıyorsunuz? Şu anda Halk Bankası'nın bu olaylarda kaybettiği para kimin kaybıdır, bu ülkenin kaybı. Bu banka Türkiye'nin en başarılı bankalarından biri oldu, bizim dönemimizde. Bizden önce Ziraat Bankası görev zararı yazıyordu, Halk Bankası görev zararı yazıyordu, Vakıfbank batmıştı. Bizim milli bankalarımız bunlar, biz bu bankaları batak olarak görev zararları içinde boğulmuş olarak aldık. Dünyanın en önemli bankalarından biri haline getirdik bunları. Halk Bankası 11 yıl önce millete yük oluyordu, tam 6 kat büyüttük, piyasa değerini 25 milyar dolara çıkardık. İşte bu kamu bankasını hedefe koydular, üstelik dert... Yerli artı uluslararası işbirliği yerliden çok uluslar arası boyutta bu iş yapıldı. Neden... Bu banka faiz lobisinin ayağına basıyor. Bu banka Türkiye düşmanlarını ürkütüyor. Allah ömür, nefes verdikçe ben de arkadaşlarım da hiç korkmadan bu gerçeği herkese anlatacağız.'

ÇÖZÜMDEN RAHATSIZLAR

'Hükümetimizi hedef alan bu kampanya başka amaçlar da taşıyor' diyen Erdoğan, hedeflenen unsurlardan birinin 'çözüm sürecinin sabote edilmesi' olduğunu kaydetti. Bir yıldır terör nedeniyle cenaze gelmeyişinin birilerini rahatsız ettiğini vurgulayan Erdoğan, 'Bu tertip aynı zamanda bunun intikamıdır. Bu tezgah, çözüm sürecini sabote etme girişimidir. Bu oyun Türkiye'nin aktif önü alıcı söz söyleyen gündem belirleyen bağımsız dış politikasına karşı Türkiye'ye yeni bir istikamet belirleme çabasıdır. Bu ahlaksız oyuna müsaade etmeyeceğiz' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, Karadeniz Sahil Yolu'nu Bakan Binali Yıldırım'la birlikte havadan inceledi

Hortumları kopardık

Yolsuzluğun hortumunu kopardıklarını belirten Başbakan Erdoğan, 'Ama kişilerin bireysel olarak yaptıkları hatalar varsa bu ülke bir hukuk devletidir, yalnız bu slogan bir hukuk devleti olmasın, gerçek bir hukuk devleti olsun. Yargı kurumunda yer alanlar, bu yetkiyi kullanmak durumundadır. Ama hukukun dışına çıkarak eğer birileri afra, tafra yapıyorsa, birileri gelip de yürütmeye baskı kurmak istiyorsa kusura bakmasınlar. Yürütme olarak da bizler onların karşısında dikiliriz' dedi. Herkesin Anayasa ve yasaya göre görevini yapması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, 'Eğer görevini, gereğini yapmazsa kusura bakmasın. Bizi oraya millet gönderdi. Yargı mensuplarını oraya millet göndermedi, milletin gönderdikleri gönderdi. Dolayısıyla yasama, yürütme, yargı hepsi bağımsızdır ama yasalarda tanımlandığı şekliyle de hareket etmek zorundadır. Ben yargı olarak elime yetkiyi aldım, istediğim gibi baskıyı yapayım, istediğim gibi istediğim yeri opersasyonlarla basayım. Kusura bakma. Yetkiyi alırsın, yetki çerçevende bunu yaparsın' ifadelerini kullandı.

'Kirli bir ittifak'

Bugüne dek biraraya gelmeleri hayal dahi edilemeyen kesimlerin kol kola olduğuna vurgu yapan Erdoğan, 'Siyasette kirli bir ittifak var' dedi. Erdoğan, 'Örgütler arasında kirli bir ittifak var. Türkiye içindeki bu kirli ittifak, uluslararası efendilerinden aldığı emirle, talimatla hareket ederek yapılıyor. Bunu ilk kez yapmıyorlar. 27 Mayıs'ta bunu yaptılar, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta bu oyunu yaptılar, siz bozdunuz. 2007'de cumhurbaşkanı seçeceğimiz zaman yine kirli bir tuzak kurdular. Onu da siz bozdunuz. 12 Eylül halkoylamasında bu kirli ittifakı yeniden kurdular, siz bozdunuz. Bunlara şimdi öyle bir cevap verin ki yeni Türkiye'nin düşmanları korksun, öyle bir cevap verin ki kirli ittifakçılar korksun, gençlerin kanından, milletin cebindeki alın terinden beslenen faiz lobisi korksun... Onların tuzakları varsa milletimin de bir tuzağı var' diye konuştu.

17 Aralık baskınlarında elleri tesbihli birtakım polisler, 'külhanbeyi' tavırlarıyla dikkat çekmişti

 

Volta atan külhanbeyi...

Başbakan Erdoğan, polis için verdiği mücadeleyi herkesin bildiğini ifade ederek, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlunun ofisine yapılan baskında polislerin 'külhanbeyi' tavrını eleştirdi: 'Ama burada bir şey söylemek zorundayım. 20 kişiyle bir ofisi basacaksınız, bir evi basacaksınız ondan sonra da orada külhanbeyleri gibi bacak bacak üstüne atıp, elinde bir tespihle orada volta atacaksın, koltukta görüntü vereceksin. Ha buna biz, sabretmeyiz. Buna da yine yasalar neyi gerektiriyorsa haddini bildiririz, ne gerekiyorsa. Herkes görevini yasalar nasıl düzenlemişse ona göre yapacak.'