Devlet Bahçeli'nden Hükümete "Namussuz" İması

Devlet Bahçeli'nden Hükümete "Namussuz" İması

'Biz çocuklarımızı teröre kurban verirken, teröristler Fransa'da geziyordu'...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Paris saldırılarının ardından yapılan Cumhuriyet yürüyüşüne katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yüklendi.

Devlet Bahçeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun İsrail’in Başbakanı Bİnyamin Netanyahu ile aynı safa girdiğini öne sürdü.

Çözüm süreci üzerinden hükümete yüklenen Devlet Bahçeli, Ahmet Davutoğlu için 'namussuz' imasında bulundu:

"Başbakan Davutoğlu nerede yaşamaktadır, kendisini hangi ülkenin Başbakanı sanmaktadır? Başbakan teröre karşı ilkesel tutumdan, bunu da dünyanın her yerinde tekrar etmekten bahsetmektedir. Hakikaten bu ilkesel tutumu çok merak ediyor, neleri içerdiğini, hangi değerlerle kesiştiğini sorguluyoruz. İmralı canisine teslim olmak ilkesel bir tutum mudur? Etnik ve mezhep temelli ayrımcılığı provoke etmek ilkesel bir tutum mu, iffetsiz bir tarz mıdır?"

Devlet Bahçeli'nin grup konuşmasının ilgili kısmı şöyle:

KANDİL'İN VAGONU BİR ZİHNİYET

Ne tuhaftır ki, Başbakan Davutoğlu terörist devlet diye suçladığı İsrail’in Başbakanıyla birlikte Paris’te aynı safa girmiştir.

Çelişkiye bakınız ki, bölücü terörle Türkiye’de masaya oturan, Kandil’in vagonu olan bir zihniyet Paris’te teröre karşı yürümüştür.

Türkiye’yi teröristlerin geçiş güzergâhı haline getiren, hangi terör örgütüyle düşüp kalktığı artık belli olmayan iktidar Paris’te ortak tepkiye katılmıştır.

Acaba Başbakan Davutoğlu, bu kafa ve vicdan bunalımını nasıl atlatacaktır?

“Dünyanın neresinde olursa olsun, teröre karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” diyen Başbakan’ın gerçekte sesini duyan, iradesini hisseden var mıdır?

Başbakan terör tehdidinin büyük olduğundan yakınmaktadır.

aa_picture_20150106_4214041_web.20150113120045.jpg

DAVUTOĞLU NEREDE YAŞAMAKTA?

Kendisine günaydın demekten başka yapabileceğimiz şu an için bir şey yoktur.

Biz yıllardır bu kapsamdaki tehlikeleri sıralıyorken, hayal görüyorsunuz, korkutuyorsunuz, vehim yapıyorsunuz, büyütüyorsunuz, şehit istismarına kalkışıyorsunuz diyen siyaset kirlenmişliği, bugün tehdidin büyüklüğünden şikâyetçidir.

Oslo’daki pazarlıklarda görevli AKP’li memurlar, teröristlere, “Türkiye’nin her yerini bombayla doldurdunuz” derken tehdit olmuyor da, Paris’te mizah dergisi basılınca mı tehdit oluyor?

Doğu ve güneydoğundan bayrağa sarılı naaşlar gelirken, caniler yol kontrolleri yapıp ehliyet ve ruhsat denetimine kadar işi götürmüşken, bir şey olmuyor da, Paris’te silahlar patlayınca mı mesele oluyor?

6-7 Ekim olaylarında 50’ye yakın insan ölürken, Cizre’de teröristler uzun namlulu silahlarla çatışıp devletin egemenlik haklarını dinamitlerken tehdit görülmüyor da Paris saldırısı mı tehdit olarak algılanıyor?

Türkiye’de uyuyan terör hücrelerinin aktif hale gelmesi, AVM’lere, sivil hedeflere, askeri ve emniyet güçlerine saldırı planları önemsenmiyor da, sıra Paris’e gelince mi akıllar başa geliyor?

Başbakan Davutoğlu nerede yaşamaktadır, kendisini hangi ülkenin Başbakanı sanmaktadır?

Başbakan teröre karşı ilkesel tutumdan, bunu da dünyanın her yerinde tekrar etmekten bahsetmektedir.

Hakikaten bu ilkesel tutumu çok merak ediyor, neleri içerdiğini, hangi değerlerle kesiştiğini sorguluyoruz.

NAMUSSUZ İMASI!

İmralı canisine teslim olmak ilkesel bir tutum mudur?

Etnik ve mezhep temelli ayrımcılığı provoke etmek ilkesel bir tutum mu, iffetsiz bir tarz mıdır?

Türkiye’ye tuzak kurmak, millete ve vatana ihanet etmek ilkesel mi, ilkesizlik midir?

Davutoğlu ve saraylarda medya ayarlaması yapan, Türk milletini uçuruma sürükleyen 17-25 Erdoğan ilkeden, ilkeli olmaktan ne anlamaktadır?

Meclis Soruşturma Komisyonu’nda rüşvetçileri kurtarma ilke ve edeple, şüphe oluşmadı diyerek akla ve hukuka ihanet edenleri pışpışlamak ilke ve hayayla nasıl bağdaşacaktır?

Artık kabul etmeliyiz ki, iktidar teröre karşı tüm kozlarını kaybetmiş, yolsuzluk çetelerine karşı tüm mevzilerini boşaltmış, dört bir yandan sarılmıştır.

Başbakan Paris yollarına düşmeden evvel, yürüyüşe bizzat katılarak, teröre karşı dayanışma ilkesini bir kez daha göstereceklerini vurgulamıştı.

Ülkemizde teröre danışan, teröre dayanan, teröristlerle dayanışma içinde olan Davutoğlu’nun Paris’te farklı bir maske takarak yürüyüşe çıkması kızarmayan yüzün eseridir.

Türkiye’nin şerefli ismini terör örgütleriyle yan yana getiren, Türk milletinin tarihi haklarını lekeleyen bugünkü iktidardan kanun ve mahşeri vicdan huzurunda hesap soracak, yaşanan rezillikleri kimsenin yanına bırakmayacağız.