Demirtaş'dan Şaşırtan Açıklama

Demirtaş'dan Şaşırtan Açıklama

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, PKKyöneticilerinden Cemil Bayık'ın, "savaşı metropollere taşıyacakları" açıklamasına, "PKK'nin savaşı şehirlere yayacağız açıklamasını doğru bulmuyoruz, kabul de etmiyoruz" dedi.

 

HDP Eşbaşkanı Selahattin DemirtaşPKKyöneticilerinden Cemil Bayık'ın, "savaşı metropollere taşıyacakları" açıklamasına, "PKK'nin savaşı şehirlere yayacağız açıklamasını doğru bulmuyoruz, kabul de etmiyoruz" dedi.

"KABUL ETMİYORUZ"

Cumhuriyet gazetesine konuşan Demirtaş, Bayık'ın sözlerine, "PKK'nin savaşı şehirlere yayacağız açıklamasını doğru bulmuyoruz, kabul de etmiyoruz. PKK'nin bu dönemde yapması gereken barış ihtimallerini büyütecek çabadır, çağrılardır. HDP olarak bunu istiyoruz" şeklinde yanıt verdi.

"Bu dönemde metropollerde insan ölümlerine, sivil katliamlara yol açabilecek imalarda bulunmak bile çok tehlikelidir" diyen Demirtaş, "Umut ediyorum herkes daha serinkanlı düşünerek çağrılar yapar. Barış ihtimali topluiğne uçu kadar varsa bile herkes ona dair çağrı yapsın. PKK'dan da bunu bekleriz" diye konuştu.

"ÖCALAN SAĞ MI ÖLDÜ MÜ?"

İmralı Cezaevi'nde bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'dan haber alınamamasının gerilim yarattığını savunan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öcalan 1999'da yakalandığında bir günde onlarca insan kendini yaktı. Çok büyük çılgınlıklar ortaya çıkabilir. Hakikaten bilmiyorlar, biz de bilmiyoruz. Öcalan sağ mı, ölü mü, yaralı mı, durumu nedir, o gece orada ne oldu... Sanırım bu PKK'nin açıklaması da biraz bu gerilimin tırmanmasından kaynaklı. Hükümetin de bu konuda çaba sarfetmesi lazım."

"EFKAN ALA 'TUHAF ŞEYŞER VAR' DEDİ"

'Çözüm süreci' döneminde hükümete, 'İçinizde provokatörler var ve muhtemelen paraleldir' dediklerini aktaran Demirtaş, devleti dinlemeyen bir yapının varlığından söz ettiklerini ifade etti.

HDP Eşbaşkanı, "Cizre'de katliamlar yaşanırken İçişleri Bakanı'na sorduk. "Durduramıyoruz, tuhaf bir şey var" dedi. 200 insan yakılırken İçişleri Bakanı olarak sen müdahale edemiyorsan, bunun soruşturulması lazım. KCK tutuklamaları Oslo sürecini bitirdi. Paris suikastı soruşturulmalı. Baraj ve karakol yapımlarına hız verilmesi PKK'nin şehirlere silah yığmasının sebebiydi. Kim bu güvenlikçi aklı Erdoğan'a verdi?" diye konuştu.

İşte Demirtaş'ın o röportajının devamı:

 

"DARBEYİ EŞİMDEN ÖĞRENDİM"

"İstanbul'dan Diyarbakır'a geçmiştim. Akşam (15 Temmuz gecesi) eşimle birlikte oturuyoruz, çocuklar da uyuyor. Eşim sosyal medyayla uğraşıyordu. Bir anda, "İstanbul'da garip bir şeyler oluyor" dedi. Gelişmeler dikkatimizi çekmeye başladı.

Birkaç fotoğraf görünce tuhaflığı anlıyorsun. Ben Hasdal'da EMASYA birliğinde askerlik yaptım. Polisin yetersiz olduğu durumlarda askerin devreye girdiği bir birlik. Baktım öyle bir birliğin çıkması çok anormal bir olay. Darbe girişimi denilmeden, bir tuhaflık olduğunu hissettim.

"HÜKÜMET 'PAZARLIK YAPIYORUZ' DEDİ"

Birkaç telefon trafiği yaptım. Ben doğrudan değil, ama vekil arkadaşlarım bakanlarla telefonla görüştü. "Evet bir girişim var, pazarlık yapıyoruz" dediler. Bize hükümetin ilk ilettiği, "Geri çekilsinler diye pazarlık yapıyoruz" bilgisiydi. "Çekilmezlerse müdahale başlayacak" denildi.

İlk gelen bilgiler durumun iyi görünmediği yönündeydi. Şöyle bir bilgi de aldık hükümetten o akşam: Darbe gecesi ya da ertesi günü birkaç yüz kişilik bir liste belirlenmişti askerden ve gözaltına alınacaklardı. Bunu duymuşlar ve bu nedenle darbeciler o gece harekete geçmişler.

"ERDOĞAN TARİHİ FIRSATI ÇARÇUR ETTİ"

Kandil de darbe sonrası bir şey var mı, bir arayış var mı diye beklediler. Darbe sonrası çiğlik yapıp birkaç şehire girdim diyebilirdi. PKK fırsatçılık yapmadı. Benim de çözüm konusunda umutlarım zayıfladı. Erdoğan'ın tavrını değiştireceğini sanmıyorum, hakikaten bir düşmana ihtiyacı var.

Oysa çok büyük bir fırsattı. Türk devlet aklı devreye girse; "Önümüzde yüzyılın fırsatı var, bunu kaçırmayalım" diye bir siyaset geliştirse bambaşka bir Türkiye yaratılırdı. Erdoğan resmen bunu çarçur etti. Tarihi bir fırsatı götürüp milliyetçi, ırkçı dalgaya mahkûm etti. Darbe sonrası toplum daha büyük tehlikelere açık hale getirildi.

"KİTLELERİN KARŞI KARŞIYA GELMESİ FELAKET OLABİLİR"

Sokağın kullanıldığı bir dönemde Erdoğan'ın bize hedefe koyması, "Şehitlerin hesabını veremezdik" demesi yeni bir durumdur. Bundan sonra HDP büyük kitlelerin hedefi haline gelebilir. Erdoğan bunun işaretini verdi. Bu çok tehlikeli bir şeydir.

HDP 6 milyon oy almış, 15 milyonluk bir kitleyi temsil ediyor. Bu kitleleri karşı karşı getirmek bir felakete neden olabilir. Biz net bir muhalefet çizgisiyle Erdoğan'ın üzerine gideceğiz.

"2017 SONRASI ERKEN SEÇİM GÖRECEĞİZ"

Erdoğan'ı Yenikapı kesmedi. Orada kimseye saldıramadı, yeterince içini dökemedi. Kısa bir dönemde bir referandum ya da seçim görünmüyor ama kendini garantiye alacak devlet içerisinde temizlik yapıp kendine yakın kadroları ikame edecek süreci KHK'lerle götürmek hesabına gidiyor.

Başkan olsa bunları yapamaz. Bunlar bittikten sonra devlete iyice hâkim haline gelecek. En kısa zamanda 2019 öncesi, normal tarih öncesi bir erken seçime götürmek isteyecektir. Tarihini bilemem ama Türkiye'de erken seçim göreceğiz. Kafasında iki dönem, 6 ay OHAL var.

Ondan sonra durumu şansa bırakmayacaktır. Koşullar uygun hale geldiğinde 2017'den itibaren seçim koşulları vardır."