Demirtaş: ‘Sık ulan sık’ diyen polis, ‘vur ulan vur’ diyecek’

Demirtaş: ‘Sık ulan sık’ diyen polis, ‘vur ulan vur’ diyecek’

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, bugün Meclis’te görüşülmeye başlanacak olan İç Güvenlik Paketi’yle ilgili olarak “Gücümüz yettiğince, nefesimiz yettiğince yasanın çıkmaması için elimizdeki bütün gücü kullanacağız” dedi.

alkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş partisinin grup toplantısında konuştu.
Demirtaş’ın açıklamaları şöyle:
‘Başbakanı bu kadar yalan söylemesi normal midir?’
“İç Güvenlik Paketi oluşturuyorlar, 132 maddelik. Devletin güvenliğini sağlama paketi. Tümüyle, Başbakanın, hükümetin güvenliği, selametini korumak amacıyla hazırlanan paket. Başbakan Davutoğlu meydan meydan dolaşarak yalan söylüyor. Daha önceki de yalancıydı. Ama bu acemi, öteki ustaydı.
“Bu yasaya karşıymışız diye yalan söylüyor. HDP olarak AKP’ye açık teklif yapıyoruz. Bonzai ve molotof konusunda samimiyseniz, sadece bu iki madde kalsın. Bir günde çıkaralım. Sizin derdiniz bonzai değil, fazla kullanıyorsanız.
“Avrupa Birliği’ne uyumludur diyorlar, özgürlüğü kısıtlamıyor diyorlar. Bunların hepsi yalan. Molotof atıyorlarmış elini kolunu sallayıp gidiyorlarmış, bütün bunlar yalan. 20 yıl cezası var.
Bir hükümetin Başbakanı bu kadar yalan söylemesi normal midir?
“Vali kimdir? Hükümetin temsilcisidir. Siz valiye gözaltına alma yetkisi veriyorsunuz. Alın diyorsa alacaklar, 24 saat geçtikten sonra vali diyor ki uzatalım mı 48 saate uzayacak. Valinin emri var arabanızı arayacağız, savcı yok, mahkeme yok, avukat yok.
‘Sık ulan sık’ diyen polis, ‘vur ulan vur’ diyecek’
“Yürüyüş yapacaksınız, hükümeti, cumhurbaşkanını, zamlarını protesto edeceksiniz. İşten çıkarıldınız protesto edeceksiniz. Vali bundan rahatsız olabilir, herkes gözaltına alınabilir. Bir gösteride yüzünüzü kapattınız, ulusal kıyafet giydiniz, bundan dolayı ağır ceza verebilirler. Bu yasaya göre bunlar suç olacak. Devletin zulüm yasalarından kaçmak için yüzünüzü kapattınız diyelim, polis sizi öldürebilir. Antep’te ‘sık ulan sık’ diyen polis, ‘vur ulan vur’ diyecek. Bu yasa bunu getirecek.
‘Bonzai serbest olsun diye bu muhalefet karşıymış’ diye yalan söylüyor Başbakan. Gücümüz yettiğince, bu yasanın çıkmaması için bütün muhalefet milletvekilleriyle ortak hareket edeceğiz. Aylarca meclisi kilitleyerek izin vermeyeceğiz. Biz buna hazırız.
“İç tüzükten kaynaklı bütün haklarımızı kullanacağız. Asla bu yasanın çıkmasına izin vermeyeceğiz. İlle bu yasa çıkacak diyor, biz de diyoruz ‘bu yasa çıkmayacak’. Biz izin vermiyoruz. Dışarıda bütün sivil toplum örgütleri, parti teşkilatlarımız, üyelerimiz, herkes sokakta bu yasaya karşı sesini yükseltmeli. Bu yasa çıktıktan sonra geri dönüş yok. Her yerde kaos, infazlar başlayacak.
‘Hiçbirimizin güvenliği kalmayacak’
“Zaten gözaltılar tutuklamalar gırla gidiyor. Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri gerekçesiyle, hırsız dedikleri için 4 kişi tutuklandı. Ne desin çocuklar, ‘hırsız’ demişler. ÖDP’nin en üst düzeyde siyasi sorumlusu Cumhurbaşkanını eleştirdi diye tutuklandı. Sivil itaatsizlik eylemiyle ben de diyorum diyen üç kişi daha tutuklandı. Daha yasa ortada yok. Yasa çıktıktan sonra hiçbirimizin güvenliği kalmayacak. Zannetmeyeceksiniz ki AKP’ye oy verdiğiniz için arabanız aranmayacak, istediğiniz kadar AKP’liyim diyin bu yasaya karşı çıkmazlarsa bu yasa onları da vuracak.
“Yurt dışına giderken, diyor ki ‘Kobane’de gördünüz, otobüste yakılan Serap Eser olacak’ dedi. İki yıl önce ben de söyledim. İdris Naim Şahin’in itirafı var; ‘MİT yaktı’ dedi. İçişleri Bakanlığı yapan İdris Naim Şahin, bizim üç yıl önce söylediğimizi açık açık itiraf etti. Başbakan çıkmış ‘Serap Eser’i nasıl yaktılar’ diyor. Yakan sizsiniz, sorumlularını gizleyen sizsiniz, yasayı çıkarıp ortalığı kan gölüne çevirmek isteyen sizsiniz. Yakma işlerini yapan onların kadrolu elemanları. En büyük suç örgütüne bağlı kendi elemanları.
‘Halk AKP’ye isyan noktasında’
“Seçim öncesi ve sonrası AKP’ye duyulacak tepkiden korktukları için bu yasaya sarılıyorlar. Bu yasa onlara lazım, halk AKP’ye isyan noktasında. Polise ‘vur’ diyecekler. Yeni atama yapılanlar bizzat AKP teşkilatından gelen çocuklar. Üniformanın altında AKP rozeti çıkar. AKP’liye vur yetkisi vermek; ‘artık her an çocukların infazıyla karşı karşıya kalacağız’ demektir. Bu yargı zaten önemli ölçüde AKP emriyle çalışan yargıya dönüşmüşse, artık bunların hesabını sormak için ne soracaksak soracağız.
“Kürsüdeki konuşma hakkımızdan, usul tartışmalarından, değişiklik önergeleriyle, iç tüzük ne gerektiriyorsa onu kullanacağız. Bunu göze alacaklarsa, seçime kadar bu yasayı çıkaramayacaklar. Mecliste tartışmaya hazırız.
“Parlamento bunu konuşup, Nisan’da kapanacak zaten. Bakalım çıkıyor mu? Çıkarabiliyor musunuz? Aksi takdirde biz geri dönüşü imkansız bir katliam devletiyle yüz yüze kalacağız. Sizlerden ricam, özellikle kamuoyunun, meslek örgütlerinin, baroların, avukatların bu konudaki duyarlılığı devam etmesi lazım.”

Kaynak: İMC TV