Demirtaş İlk Kez Söyledi: PYD, PKK Gibi Komünist Değil

Demirtaş İlk Kez Söyledi: PYD, PKK Gibi Komünist Değil

Selahattin Demirtaş, 3 hafta önce yabancı diplomatlara verdiği yemekte PYD ile PKK'nın aynı çizgide olmadığını belirterek "PYD, PKK gibi komünist değil" dedi.

Selahattin Demirtaş, 3 hafta önce, aralarında büyükelçilerinde bulunduğu 43 yabancı misyon temsilcisinin katıldığı yemekte, 1 Kasım seçimleri, PKK ve Öcalan hakkında çarpıcı ifadeler kullanmış.

Vatan gazetesi yazarı Murat ÇelikHDPEşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın, basına kapalı olan ve aralarında büyükelçilerinde bulunduğu 43 yabancı misyon temsilcisinin katıldığı yemekte yaptığı açıklamaları köşesine taşıdı.

İşte Çelik'in yazısındaki o kısım;

Eskiden Barzani de Türkiye tarafından kabul görmüyordu ama şimdi Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile Ankara arasındaki ilişkiler malum. Bir gün gelecek, PYD de Barzani'nin KDP'si gibi Türkiye'de kabul görecek. Bu görüşün sahibi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş.

DEMİRTAŞ'TAN DİPLOMATLARA YEMEK

Demirtaş, yaklaşık 3 hafta önce, basına kapalı bir toplantıda seslendirmiş bu görüşünü.HDP20 Kasım 2015 Cuma akşamı Ankara'daki 5 yıldızlı otellerin birinde yabancı diplomatlara bir yemek verdi.

Aralarında büyükelçilerinde bulunduğu 43 yabancı misyon temsilcisinin katıldığı yemekte; 1 Kasım seçimlerinden çözüm sürecine, PYD'den yeni Anayasa gündemine kadar birçok başlıkta düşüncelerini paylaşmış Selahattin Demirtaş.

Ankara kulislerinde son günlerde konuşulan konulardan biri işte o yemek...

"PYD, PKK GİBİ KOMÜNİST DEĞİL"

Yabancı diplomatların sorularını da yanıtlayan Demirtaş'ın o akşam, yemekli sohbet toplantısında söylediklerini (kelimesi kelimesine olmasa da, mealen) şöyle özetleyebiliriz:

PYD bir terör örgütü değil, Suriye'deki bir hareket. PKK ile PYD aynı da değil. Mesela aralarındaki temel farklardan biri şu; PYDPKK gibi komünist çizgide değil.

- Nasıl bir dönem Türkiye tarafından kabul görmeyen Barzani bugün çok farklı bir noktadaysa, PYD de bir gün aynı şekilde Ankara ile iyi ilişkilere sahip olacak.

"1 KASIM SÜRECİNDE DEVLET BİZİ UYARDI"

- 7 Haziran'dan sonra Türkiye'ye hakim olan şiddet ortamında, biz HDP olarak 1 Kasım için tam bir seçim kampanyası yapamadık. 1 Kasım, eşit koşullarda yapılan bir seçim olmadı.

- O süreçte, genel merkez binamız dahil, partimize yönelik çok sayıda saldırı oldu. Bana ve eş başkanımız Figen Hanım'a (Yüksekdağ) karşı suikast iddiaları gündeme geldi.

- Saldırıların yoğunlaşabileceği ve bizlere karşı suikast hazırlıkları olduğu konusunda, bu yönde istihbarat bulunduğu ile ilgili devlet birimleri bize bilgiler verdi. Biz de bunu uyarı olarak algıladık ve bu yüzden seçim kampanyamızı birkaç miting ve toplantıyla sınırlı tuttuk.

"SÜREÇ YENİDEN BAŞLAMALI AMA ÖCALANSIZ OLMAZ"

- Barış süreci tekrar başlamalı. Bu sürecin Öcalan'sız yürümesi mümkün değil. İmralı'yı tekrar devreye sokacak bir formül bulunmalı. Bu konuda sizlerden de destek bekliyoruz.

- Çözüm sürecinin; hem Öcalan'ın içinde olduğu hem de uluslar arası gözlemcilerin denetiminde, yani bir 3'üncü gözün izleyeceği, şeffaf bir şekilde yeniden başlaması konusunda ülkelerinizin Türkiye'ye telkinde bulunmasını, baskı yapmasını istiyoruz.

"PKK GERÇEĞİNİ İNKAR EDEMEYİZ"

PKKHDP'den çok daha eski bir hareket. Varlığını, PKK gerçekliğini inkar etmek mümkün değil.

- Buna rağmen biz defalarca, PKK'ya da silah bırakma çağrısı yaptık. Örgütün de, devletin de silah bırakmasını istedik. İki taraflı ateşkes çağrıları yaptık.

"TEK KOŞUL 'YENİ' ANAYASA"

- Anayasa konusunda kırmızı çizgilerimiz yok. Sadece temel, tek bir koşulumuz var; o da 'yeni' bir Anayasa olması.

- Yani Anayasa'nın kısmen değiştirilmesi değil, tekrar, baştan yazılması. 12 Eylül askeri rejiminin izlerinden arındırılmış, yepyeni bir Anayasa olması.