Davutoğlu'ndan Seçim Sonrası ilk Değerlendirme

Davutoğlu'ndan Seçim Sonrası ilk Değerlendirme

Başbakan Ahmet Davutoğlu TRT ortak yayınında Nasuhi Güngör'ün sorularını cevapladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu TRT ortak yayınında gündeme dair Nasuhi Güngör'ün sorularını cevapladı. Davutoğlu erkenseçimi düşünmediklerini, milletin yetkiyi AK Parti'ye koalisyon kurması için verdiğini sözlerine ekledi.

İşte o çok önemli röportajlar:

-Seçim değerlendirmesi alalım

Öncelikle seçimlerin hayırlı olmasını diliyorum. Katılım yüzde 85'ti. Bu çok memnun ediciydi. Bu demokrasinin yerleştiğinin kanıtı.

Meşruiyetinin kanıtı milli iradedir. Milli irade de seçimlerle belirlenir.

Meşru çizgiyi millet gösterir. Bir parti yüzde 10'un altında kalsa meşruiyet tartışması nasıl olurdu? Seçim güvenliği hiç tartışma konusu edilmedi.

"TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEN OY ALAN TEK PARTİYİZ"

Sivil itaatsizlik yaparız diyenler şimdi sevinç naraları atıyorlar. Bu tam anlamıyla zıtlıktır.

Çıkan haritaya bakalım: Siyasi partilerin haritaya bakması lazım. AK Parti'nin tek başına iktidar kuramamasına zil takıp oynayanlar şuraya baksın: Türkiye'nin hala her yerinden oy alan tek parti AK Parti'dir. Bu gerçeklik görülmeden Türkiye'de siyaset şekillenemez.

AK Parti'nin bu başarısı Türkiye'nin başarısıdır.

- Seçim öncesinden beklentiniz neydi?

Biz iddialı bir partiyiz. CHP için yüzde 35 başarıdır. HDP için barajı geçmek başarıdır. MHP birkaç puan artttırmak. Bazı sözler duyuyorum. Millete küsülmez.

Yüzde 43'ten yüzde 41'e inen oy için oturup muhasebe etmemiz lazım. Millete sitem edilmez.

CHP'yle aramızdaki fark 16 puan. Yüzde 41 sosyo politik olarak tek parti ve en başarılı partidir. 1960'dan beri yüzde 40'ı sadece dört parti geçti.

CHP'nin sevinmesi normal. Bu partilerin tek derdi AK Parti'yi zayıflatmak. CHP'nin tek başarısı Ecevit zamanında aldığı yüzde 41'lik oy.

Onların en yüksek oy aldığı oy oranını biz almışız bu başarısızlık olarak nitelenemez.

Hükümet kurmayı bu millet AK Parti'ye vermiştir.

- Kırmızı çizgileriniz var mı?

Benim öyle çizgilerim yok. Bürokraside de yoktur. Kırmızı çizgi siyasetin doğasına uygun bir söz değil.

Bize rağmen Türkiye'de kaosa yeltenirse karşılarında bizi bulur. Biz uzlaşıya varız. Ahlaki ve siyasi ilkelerimiz var.

Bizim adımıza kimse kırmızı çizgi deklare edemez. Köşe yazarı veya başka biri üzerinden şöyle olur böyle olur demesin.

Gerilim ve çatışma ortamından uzaklaşmamız lazım. Yeni bir şeyler söylemek gerek.

Koalisyon iyi değil dedik ama halk benim tercihim koalisyondur dedi, biz bu tercihi tartışmayız.

Öyle kötü koalisyonlara da izin vermeyiz. Hiç kimseyle kapıyı kapatmayız. Meşruiyet sınırları dışına da çıkmayız.

HDP büyük bir şenlik içindeler. Şimdi ispat vakti. Nişantaşı'nda HDP en fazla oyu almışsa tek tipçi, marksist - leninist çizgiden çıkmışsa, şiddeti terörü bırakacak.

Seçim döneminde PKK'yı kullandı. HDP, PKK'ya gidip şunu söylesin: Silah bırakın.

HDP'ye oy verenlerin şunu söylemesi lazım: Ben size uzlaşı için oy verdim.

Biz çözüm sürecine devam edeceğiz. Yeni koalisyon nasıl olacaksa öyle devam edecek.

HDP çözüm süreci konusunda vaktinde atmadığı adımları şimdi atabilir.

Kendini barış sembolü olarak gören HDP eş başkanları çıkıp PKK'ya silah bıraktırmalı.

- HDP'nin aydınlarla beraber hareket etmesi bir dönüştürme meselesi mi?

HDP'nin söylemlerini de biz dönüştürüdk. Sınav şimdi HDP için, hala PKK terörü üzerinden gidiyor. Nişantaşı'nda kullandığı dili Diyarabakır'da kullanamıyor.

Ayrılıkçı bir dilin artık karşılığı olması lazım. Bu sınav onların önünde.

Bizim için önemli olan Türkiye'nin ileri gitmesidir. Siyasilere kapılarımız ve bize oy verenlere gönlümüz kapalı değil.

Oyumuzda bir kayıp var. Hemen araştırma şirketlerini çağırdım bunu inceliyoruz.

- Aydınlarla bir araya gelme durumunuz var mı?

O gün toplantıda da istişare ettik. Seçmen tutumumuzda bir farklılaşma gördüyse, dilimizde bir şey gördüyse hiçbir zaman muhasebeden kaçınmayız.

Yaptığımız büyük araştırmada şunu soruyoruz: Kendi seçmenimize kimle koalisyonu yapacağımızı soracağız.

Geçmişte bize oy veren seçmenin neden bize oy vermediğini soracağız.

Bize hiç oy vermemiş ve karşımızda olanlara da soracağız.

Bizim herkese kapımız açık. Ülkemizi kötü seneryolardan korumak lazım. Etrafımızda etnik ve mezhepsel bir çatışma var.

- Erken seçime gidlir mi?

Millet koalisyonu takdir etti. Milletimiz dedi ki, hükümeti biriyle kur dedi. Hemen yeni bir seçime gidelim demek milletin kararına saygsızlık olur.

Tüm yollar tükendiği zaman milletimize şunu deriz. Bize tüm kapıları kapattılar. Koalisyonu onlar da kuramadılar. O zaman seçime gideriz.

 

- Bölgeye dair neler öngörüyorsunuz?

Bugün birçok tebrik telefonu aldım. Türkiye'nin takip ettiği ahlaki, vicdani politikamız değişmez. Filistin politikamız değişmez. Bizim korumamızda olan devletler de şimdi bir kaygı var. Acaba bu yardımlar devam edecek mi? Diye.

Kimler sevindi onlara bakmak lazım. Şimon Perez, Esed, Sisi...

Ama AK Parti'nin terk etmemesi gereken ülkeler var.

- AK Parti'nin geleceğiyle alakalı neler planlıyorsunuz?

Sayın Cumhurbaşkanımızla uzun yıllardır mesai arkadaşlığımız var. Yönetimin içinden 30-40 yıldır arkadaş olduğum kişiler var. AK Parti'de yapılması gerekenler var. Bilimsel bir yöntemle olsun diye araştırma şirketine halk bizden ne bekliyor? diye sordurdum.

Dün 25 arkadaşla görüştüm. 2011'den bu yana bir oy kaybı varsa. Bir cerrah soğukkanlığıyla bunu masaya yatırmamız lazım.

Dünyada AK Parti kadar geniş tabana sahip parti azdır.

Şu aydınlar benim yazdığım 2023 beyannamesine baksınlar. 3 dönem kuralına takılan arkadaşların fedekar çalışmaları için teşekkür ediyorum.

Birinci görevim Türkiye'nin omurgasını ayakta tutmaktır.