Davutoğlu Rusya'ya Afganistan'ı Hatırlattı

Davutoğlu Rusya'ya Afganistan'ı Hatırlattı

Başbakan Davutoğlu, Sovyetlerin Afganistan'dan zelil bir şekilde ayrıldığını, Suriye'de de böyle olacağını söyledi

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, Suriye'de iç karışıklıkların başladığı Mart 2011'den itibaren dil, din, ırk ayrımı gözetmeden tüm mağdurlara, mazlumlara kapısını, gönlünü, sofrasını, yüreğini açmıştır. Bu gönül zenginliği dolayısıyla milletimizle gurur duyuyoruz" dedi. Rusya’nın Suriye’deki varlığını da eleştiren Davutoğlu, “Afganistan'a giren Sovyetlerin zelil bir şekilde Afganistan'dan çekildiğini kimse unutmasın. Suriye'de de öyle olacak” ifadelerini kullandı. Davutoğlu: Rusya'nın hava bombardımanlarının yüzde 90'ı sivilleri/ılımlı muhalifleri hedef aldığını da kaydederek, "Artık buna dur demenin vaktidir" diye konuştu
Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, son grup toplantısından bu yana yaptığı temaslarla ilgili bilgi verdi.
Londra'da yapılan Suriye toplantısında, "Ben milletimle gurur duyuyorum. Çünkü öyle bir millet ki bu, 2,5 milyon kardeşini 5 senedir ağırlıyor ama milletin içinden Suriye, Arap, mülteci, göçmen karşıtı bir tavır söz konusu olmadı. Kilis'te Suriyeli kardeşlerimizin sayısı orada yaşayan Kilisli vatandaşların sayısını geçti ama Kilisli bağrını açtı. Bütün vilayetlerimiz bunu yaptı. Biz bunu yapıyoruz, çünkü bizim yüreğimiz dünyanın bütün bütçelerinden daha büyüktür" dediğini aktaran Davutoğlu, uluslararası toplumun bu konuya yeterince duyarlı yaklaşmadığının hala bir gerçek olduğunu söyledi.
Türkiye olarak Suriye halkının yaşadığı acıları her zeminde dile getirerek bu duyarlılığı artırmaya çalıştıklarını belirten Davutoğlu, "Gözler kör olmuşsa gönülleri açmaya çalışıyoruz. Gönüller, yürekler daralmışsa onlar adına biz yüreklerimizi genişletmeye çalışıyoruz" dedi.
Baştan beri zulme uğrayan Suriyelilerin yanında olduklarını dile getiren Davutoğlu, bugün de bu tavrın değişmediğini ve değişmeyeceğini kaydetti. Davutoğlu, "Türkiye, Suriye'de iç karışıklıkların başladığı Mart 2011'den itibaren dil, din, ırk ayrımı gözetmeden tüm mağdurlara, mazlumlara kapısını, gönlümü, sofrasını, yüreğini açmıştır. Bu gönül zenginliği dolayısıyla milletimizle gurur duyuyoruz. Bütün dünyayı ilgilendiren böyle bir meselede uluslararası toplum konuyu birçok yönleriyle görmezden gelirken biz ısrarla onların vicdanına hitap etmeye devam ettik" diye konuştu.
"HALEP'İN ACISINI YÜREĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ"
"Maalesef yanı başımızda yaşanan acılar gün geçtikçe büyüyor" ifadesini kullanan Davutoğlu, insanların can vermeye, şehirlerin yıkılmaya, kitlelerin evlerinden olmaya devam ettiğini söyledi.
Esad rejimi ve Rusya'nın mazlum ve masum insanların ocağını başlarına yıkmak için her gün bombalar yağdırdığını belirten Davutoğlu, Türkiye sınırında on binlerce insanın bin bir zorlukla hayata tutunduğunu belirtti. Davutoğlu, şunları ifade etti:
"Ne yiğit bir halktır Suriye halkı. Dün sayın Merkel ile görüşürken, Suriye muhalefetinin gücü üzerinden yapılan spekülasyonları ele aldık ve kendine şunları ifade ettim: Bir halk düşünün ki kendilerine zulümle, baskıyla gelen düzenli bir orduya karşı 5 yıl direndi. Bu zalim rejim güçleri varil bombalarıyla, kitle imha silahlarıyla halkın üzerine geldi, halk teslim olmadı. Arkasından Hizbullah milisleri geldi. İran'ın gayrinizami harp güçleri devreye girdi. Rivayetlere ve değişik bilgilere göre çok sayıda İranlı generalin öldüğü savaşlar yaşandı. Arkasından Rusya bütün gücüyle yüklendi. Düşünün, bir halk, Halep; İran, Rusya, Suriye güçlerinin yoğun baskısı altında hala direnişini sürdürüyor. İkinci dünya savaşından bu yana insanlık bu kadar zulüm ve acıya şahit olmadı. Son gülerde Halep ağır saldırılara maruz kalırken biz Halep'in acısını yüreğimizde hissediyoruz. 
Bu Cuma inşallah kurtuluş gününü kutlayacak olan Kahramanmaraş'a gideceğim. 1921 yılı şartlarında 4 şehir yabancı istilasına direniyordu. Maraş, Antep, Urfa ve Halep. Üç şehir istiklalini kazanabildi ve bugün Türkiye içinde özgür, gelişmiş, barış ortamında varlığını sürdürüyor. Onların kardeşi olan Halep ise yanıyor. Yüzyıllardır kalbimizin, medeniyetimizin parçası olan Halep yanıyor ve dünya seyrediyor. Maraş ayağa kalktığında, Antep şahlandığında, Urfa bayrağına, istiklaline sahip çıktığında Halepliler onlar için dua ediyordu. Şimdi de biz tarihi borcumuzu ödeyerek direnen, şanlı, kahraman, gazi Halep'e, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa adına sahip çıkacağız. Orada bugün Rus uçaklarının bombaları altında Rabbine ve tarihine sığınarak bekleyen Halepliler hiç mahzun olmasınlar. Türkiye bir  bütün olarak arkalarındadır. Nasıl onlar Kahramanmaraş'ın yanındaydılar, Gaziantep direnişine destek verdiler, Şanlıurfa'nın şanlı yürüyüşüne dualarıyla, yürekleriyle katıldılar, bizim için de artık Halep bütün bu ünvanlarla anılacaktır. Gazi, kahraman, şanlı Haleptir. TBMM'den şanlı, kahraman, gazi Halep'e buradan selam ediyoruz. Gün gelecek bu zulüm bitecek.
Dünya mirasının, İslam kültür birikiminin bir önemli şehri daha vandalca, barbarca saldırılarla karşı kaşıya. Bir tarafta Cenevre'de taraflar barış için toplanırken diğer taraftan Rus savaş uçakları Halep, Azez ve civar bölgeyi çok yoğun bombardımana tutuyor. Oradaki sivil kamplar dahil olmak üzere çok sayıda sivil zayiata sebebiyet veren askeri operasyonlar yapılıyor. Çoğu İran ve Lübnan'dan gelen yabancı savaşçılar desteğindeki rejim güçleri, Halep-Türkiye koridorunu kesiyor, insani yardımları engelliyor."