Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Hizbullah’ın Şii türbelerini korumak gerekçesiyle Suriye'ye girdiği açıklamasına tepki gösterdi. Davutoğlu ile İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif arasında Davos’taki oturumda tartışma çıkınca moderatör, “İşte Davos’taki Sünni-Şii çatışması” yorumunu yaptı.

İran Dışişleri Bakanı Zarif, Suriye’ye savaşmak için hiç kimseyi göndermediklerini; Hizbullah’ın ise kendi kararını verdiğini savundu. Zarif, “Siz Şii türbelerini yok edecek insanlar gönderip sonra Şiilerin sessiz kalmasını bekleyemezsiniz.” diye devam etti.

Bakan Davutoğlu ise Şam’daki Seyyide Zeynep Türbesi’nin sadece Şiilere değil tüm Müslümanlara ait olduğunu vurguladı. Davutoğlu, “Eğer herkes Suriye’ye kendi mezhebinin kutsallarını korumaya giderse bu karışıklık sonsuza kadar devam eder. Tüm kutsal mekanlar hepimizin şerefidir ve onları birlikte korumalıyız.” şeklinde konuştu.

Bakan Zarif, bunun üzerine Suriye’deki bir türbeden Ehl-i Beyt’ten bir zatın cenazesinin çıkarılarak saygısızlık yapıldığını ifade etti ve “Ahmet, sen neler olduğunu biliyorsun. Bu şekilde açıklamalar yapmak kulağa hoş geliyor. Her türbenin korunmasını isterim ama bunlar olduktan sonra söz konusu olaylar meydana geldi.” dedi.

ZARİF’TEN SURİYE’NİN KOMŞULARINA AFGANİSTAN HATIRLATMASI

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Suriye’deki yabancı savaşçılarla ilgili Afganistan’daki Taliban örneğini verdi. Zarif, “Taliban’ı ortaya çıkaranlar, bunu sonunda kanlarıyla ödedi.” dedi.

Cevad Zarif, Suriye’ye gelen yabancı savaşçılar ülkelerine döndüğünde, bunun herkes için felaket olacağını öne sürdü. Suriye’de şu anda görülen aşırıcılığın kısır görüşlülük ve dış müdahalenin bir ürünü olduğunu iddia eden Zarif, şunları söyledi: “Bölgemizde, kendi savaşları için bedel ödemenin kolay olduğunu düşünenler var. Afganistan tecrübesini unutuyor gibi görünüyorlar. Taliban’ı ortaya çıkaranlar, bunu sonunda kanlarıyla ödedi. Bölgemizde ortaya çıkarılmakta olan ve körüklenen alevler herkesi ve özellikle de bunlara yakınlık ve sempati duyanları içine çekecektir. Cevad Zarif, teröristlerin ya da aşırı giden unsurların da bu yönde mesajlar verdiğini sözlerine ekledi.

Suriye’de çok sayıda insanın öldürüldüğünün hatırlatılması üzerine Zarif, “En başından ‘Esed 2 ay içinde gidecek diye umulmasaydı bu kadar insan ölmezdi. Krizin başındaki bu illüzyon sebebiyle insanlar açıklamalar yaptı ve şimdi bu açıklamaların içine hapsoldular ve çıkamıyorlar. Bu da bölgemizde çok kan dökülmesine yol açan karışıklığa sebep oldu.” ifadelerini kullandı.

DAVUTOĞLU: TÜM YABANCI GÜÇLER DERHAL SURİYE’Yİ TERK ETMELİ

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise radikal gruplara Türkiye sınırını kullanma izni vermelerinin söz konusu olmadığını vurguladı. Suriye’de hiçbir Türk unsurunun da bulunmadığını dile getiren Davutoğlu, “Türkiye demokratik ve şeffaf bir ülke, zaten sınırdan geçiş olsa bu hemen ortaya çıkar.” dedi.

Tüm yabancı savaşçıların Suriye’yi derhal terk etmesi çağrısında bulunan Davutoğlu, başka ülkelerin de askerî uzmanlar göndermemesini ve ölüm makinesi haline gelen rejime askeri yardım yapılmamasını istedi.