İHSD genel başkanı Ali Akbaş 12 Eylül darbecilerinin aldığı ceza ilgili olarak Ajansımıza yazılı bir açıklama yaptı.

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:

Yürekli yargının karaları, insan hakları açısından bizleri umutlandırıyor. Sacit Kayasu  28 Mart 2000 tarihinde, Adana Cumhuriyet Savcısı olarak görev yaparken, 1980 darbesini gerçekleştiren Kenan Evren hakkında darbe yapmak suçundan iddianame tazim edince, önce açığa alındı, daha sonra da meslekten ihraç edilmişti. Birileri bu ülkede hak, hukuk, adalet olmadığını iddia etse de, diktatörlük var dese de, yargıya çeki düzen verip, bu günlere getirenlere İnsan Hakları Derneği olarak teşekkür ediyoruz.Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti  bu gün açıkladığı kararla, 12 Eylül Davası'nda Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nın "Devlet kuvvetleri aleyhine cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını bildirmiştir. İnsan hakları Derneği olarak, aradan 34 sene geçse de, adaletin yerini bulmasının, insanlara zulmeden zalim darbecilerin hak etti i cezayı almasını sevinçle karşılıyoruz.

 12 Eylül darbesinden sonra, Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılanmış, içlerinde çocuklarında olduğu, 7 bin kişi idam istemiyle dava açılmış, 517 kişiye idam cezası verilmiş ve 49 kişinin cezası infaz edilmiştir. Bu insan hakları ayıbının işlendiği Türkiye’de, bu kararın alınması, ülkede artık darbe döneminin kapandığının en güzel kanıtıdır. Bundan sonra darbe yapmaya kalkışan olur mu?, bilemiyoruz ama bu kararın bağımsız mahkemelerce verilmesi caydırıcılık ve insan hakları açısından çok önemlidir.

Bu gün Anayasa Mahkemesi,  Balyoz Davası'nda sanıkların, haklarının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verdi. İhlal kararının giderilmesi için sanıkların yeniden yargılanması hükmetmiştir. Balyoz davasında paralel yapının yaptığı hak ihlali varsa giderilmelidir. Fakat bu Balyoz darbe girişiminin olmadığı anlamına gelmez. Balyoz davası yeniden görülmeli ve sorumlular cezasını çekmelidir. Aynı duyarlılığı  AYM’den 28 Şubat davaları içinde bekliyoruz. Başta Salih Mirzabeyoğlu ve Yakup Köse olmak üzere, tüm 28 Şubat tutsaklarının davaları yeniden görülmelidir.

12 Eylül tamam, fakat 28 şubat ne yazık ki darbesini yapanlar halen hak ettiği cezayı almamıştır. Halk olarak ve insan hakları aktivistleri olarak, halkın özgür seçimine müdahale eden asker ve sivil darbecilerin, medya ve yargı uzantılarının, 12 Eylül kararında olduğu gibi hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. 28 Şubatta, ordudan daha ziyade darbe tetikçiliği yapan sivil medya uzantılarının  rolü daha büyüktür. Bunların patronları, darbeci işbirlikçileri yargı önünde hesap vermelidir. Bu gün darbeciler için açılan davalar Anayasa mahkemesi yolundayken, 28 Şubat döneminde irtica brifingi almış, bağımsızlık ve adillik vasfını yitirmiş yargı mensuplarının  baktığı davalar yeniden görülmeli ve 28 şubat darbesi mağdurlarının  görmüş olduğu haksızlık ortadan kaldırmalıdır. 28 Şubatçı askerler, medya patronları ve irtica brifingi alan yargıçları, yargı önünde hesap verene kadar, insan hakları derneği olarak 28 Şubatın da takipçisi olacağız.

Ali Akbaş 

İnsan Hakları Savunucuları Derneği genel başkanı.