Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Açıklamalar

Cmhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Cmhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Kırgızistan'da düşen kargo uçağı sebebiyle hayatını kaybeden 37 kişiye Allah'tan rahmet diliyorum. Kırgız halkına yaşanan kayıplardan dolayı üzüntülerimi iletiyorum.

Ortaköy'de yaşanan terör saldırısının failinin dün gece güvenlik güçlerimizin başarılı bir operasyonla yakalandı. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Ortaköy saldırısının faili teröristin yakalanmış olması bu güvenlik anlayışının tezahürüdür. Tüm güvenlik ve istihbarat birimlerini tebrik ediyorum. 

241 milyon liralık bir yatırımla, ülkemize kazandırılan bu tesislerin faaliyeti geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum.

Geçtiğimiz 14 yılda Türkiye'nin en büyük gelişmeyi gösterdiği alanların başında sosyal güvenlik geliyor. Temelde hepsi aynı işi yapan ama farklı statülerde faaliyet gösteren sosyal güvenliğin tek çatı altında birleştirilmesi bile tek başına reformdur. Bunu çok engellemek isteyenler oldu. Artık ülkemizde işçi-memur-esnaf ayrımı yok. İster genel müdür ister iş aynı statüye tabiisiniz. Mali açıdan şeffaf, sürdürlebilir bir sosyal güvenliğe sahibiz.

Kurumlarımız yatırım yapabiliyor, hizmetin gayretini artırmanın yollarını arayabiliyor. Artık vatandaş devletine ulaşmak için dere tepe koşturmuyor. Devlet hizmeti vatandaşının ayağına götürmek için çalışıyor. Pek çok hizmet telefonla, internetle verilebildiği için vatandaşımız işlerini evden halledebiliyor. İşte bu muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma mücadelesidir.

Asgari ücret 2002 yılında 184 liraydı, bugün bin 404 lira. Aynı dönemde SSK işçi emeklisi maaşı 257 liraydı bugün bin 402 lira. Dünkü Türkiye'de emekli olmak demek sefalete mahkum olmak demekti. Bugün ülkemizde yaşı gelip emekli olan hiç kimsenin mağdur olması söz konusu değildir. Emeklilerimizin refah seviyesini artırmakla kalmadık, mağdur durumda olan tüm vatandaşlarımıza da sahip çıktık.

İmkanı olan kendi primini ödüyor, imkanı olmayanın yanında da devlet var. Sosyal bir hukuk devletiyiz diyoruz ya bunu lafla yapmıyoruz, icraatla yapıyoruz. Batı gayrisafi milli hasılasıyla çok daha zengin olduğu halde mültecileri almıyor, 'Sağda sola Türkiye takdir edilecek bir ülke'. Tamam da verdiğiniz sözleri yerine getirin. Aylan bebeğin fotoğrafını kapak yapıyorlar, Ümran bebeği de dergilerine hemen kapak yapabiliyorlar. Tamam da icraat nerede, icraat yok. Ama biz tarihimiz itibariyle o aldığımız sorumluluğun bize yüklediği sorumluluğun sebebiyle her zaman darda kalanın, mazlumun, mağdurun yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. 

Bunca badireye rağmen ayakta kalmasını tüm mağdurlara, mazlumlara sahip çıkmamıza bu şekilde aldığımız dualara bağlıyorum. Milletimiz ülkesine sahip çıktıkça Allah'ın izni ve yardımıyla üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Bizler 14 yıldır ye's kapılmadan çalıştık, rahmetli Özal'ın tabiriyle çağ atlattık.

Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası belki de dünyadaki tek örnektir. Bu modelin dar bir örneğini ABD uygulamaya kalktı, başaramadılar, vazgeçtiler. Önümüzü kesmeye çalıştılar, yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı, sistem tıkır tıkır işliyor. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. Bu anlayışımızın en somut tezahürlerinden biri olan bu uygulamayı incelemek için dünyanın her yerinden heyetler geliyor. 

Sultanahmet Camisi'nde cuma namazı kıldık, ABD'de gündemde. ABD'li turist grup arkada duruyor, hepsi işaretler falan. Orada konuştuk, 'Genel sağlık sigortasını nasıl halletiniz. Obama arkadaşınız ona da söylesenize' dediler. Ama işte hallolmadı. Bu tolumu hazırlama noktasında da maharet istiyor. Biz halkımızla, STK'larımızla el ele vermek suretiyle başardık. 14 yıl önce bu ülkede her kamu kuruluşunun ayrı hastanesi vardı.