Cemaatin gözde polisi anlattı! Müge Anlı'yı neden dinlediler?

Cemaatin gözde polisi anlattı! Müge Anlı'yı neden dinlediler?

Cemaate operasyonda tutuklanan Ali Fuat Yılmazer cezaevinden Radikal'in sorularını yanıtladı. Cemaatin gözde polis şefi yasadışı dinleme iddiaları için ne dedi?

Gülen Cemaati'nin emniyet örgütlenmesine yapılan operasyon kapsamında tutuklanan cemaatin gözde polis şeflerinden Ali Fuat Yılmazer, Radikal muhabiri İsmal Saymaz'a konuştu. 

DİNLEMELER İYİ NİYETLİ BİR ÇALIŞMA DÖNEMİNİN ESERİYMİŞ!

Yılmazer, avukatı araclığı ile Saymaz'ın sorularına yanıt verdiği röportajda  görev yaptığı dönemde 30 bin kişi hakkında dinleme işlemi yapıldığını ve bunlardan sadece 27’sinin kuşkulu olduğunu ileri sürüyor. Bunların da ‘sehven’ gerçekleştiğini iddia ediyor. Altında imzası bulunan ve sahte isimlerle kimi dinlemeleri ise hatırlamadığını söylüyor. O dönemler Ergenekon, DHKP/C, Devrimci Karargah ve El Kaide gibi örgütlerle mücadele ettiklerini savunarak, bu dinlemeleri “İyi niyetli bir çalışma döneminin eseri” olarak görüyor. 

Polis müfettiş raporunda, ’hakimleri yanıltmak’ amacıyla sahte isim, kod isim, ön isim ve IMEI numaraları üzerinden dinleme işlemi yaptığınız iddia ediliyor. Bu iddia doğru mudur? 

Şahsıma yönelik iddialarla ilgili olarak öncelikle, sorumluluk dönemim (27 Mart 2007 - Temmuz 2009) itibariyle bazı tespitlerde bulunmak isterim. Sorumlu bulunduğum dönem içerisinde yaklaşık 30.000 civarında mahkeme kararı işlem görmüştür. Bu muhtemelen 5-6 bin kişi hakkında çalışma yapıldığı anlamına gelir. Müfettişlerin tespitine göre 57 kişi hakkında usulsüz dinleme yapıldığı iddiası var. 

Bu 57 kişiden 30 tanesi ilk dinlemeden sonra hiç uzatmaya gitmemiş. Bunlardan bir kısmı polis memurları hakkındadır ki, isim gizlemeyi gerektirecek bir durum söz konusu değildir. Şüpheli kabul edilebilecek 27 civarında kişi söz konusudur. Hiçbir dönemle kıyaslanmayacak yoğun operasyonel çalışmanın gerçekleştiği bu dönemde; sadece 27 kişi hakkındaki dinlemenin mevzu edilmiş olması(ki usulsüzlük iddiası kesinlikle doğru değildir) o telaşeli dönemde doğal karşılanması gerek bir durumdur. 

İsim yanlışlıkları kasti değildir. Hakimi yanıltmak kastıyla sahte ya da eksik isim kullanılmış olması hiçbir şekilde söz konusu olamaz. 

CEMAAT, ALTAYLI, ORAY EĞİN, MÜGEN ANLI'YI NEDEN DİNLEDİ?

TV programcısı Müge Anlı’nın ‘Müge Öztekin’ sahte adıyla ilkin ‘organize suç örgütü’ üyesi, üç ay sonra da ‘uyuşturucu kaçakçılığı’ iddiasıyla dinlenmesi... Bu iki kararın altında da sizin imzanız var. Anlı’nın gerçek ismini bilmiyor muydunuz? Anlı’nın organize suç örgütü üyesi ya da uyuşturucu kaçakçılığı şüphelisi olduğuna gerçekten inandınız mı? Gazeteci Fikret Bila’nın ‘Fikri’, Fatih Altaylı’nın ‘Fatih Altay’ ve Oray Eğin’in ‘Oray Eğik’ sahte adlarıyla dinlenmesini nasıl izah ediyorsunuz? 

Gazetecilerin dinlenmesini suç olarak kabul edebilecek bir durum söz konusu değildir. Bu dinlemeleri hatırlamıyorum ve dinleme içeriklerine ilişkin benim önüme herhangi bilgi getirilmiş değildir. Belli ki bunlarla ilgili resmi bir işlem tesis edilmediğinden konu benim önüme getirilmemiştir. Bu dinlemelerin gerçekten de yapılmış olduğundan çok emin değilim. Çünkü müfettişlerin geçmiş kayıtları inceleme mantığı bütünüyle gerçeği yansıtmaktan uzaktır ve teyit edilmeyen eksiklikler vardır. Bu dinlemelerin yapıldığını varsayarsak, ‘Fatih Altay’ ve ‘Oray Eğik’ öyle anlaşılıyor ki, yazım hatasından kaynaklı bir durumdur, bir gizleme kastı olması asla söz konusu değildir. Daha önce de dediğim gibi çok daha önemli kişiler gerçek isimleri üzerinden dinlenmiştir. Fikret Bila hakkında da belli ki eksik bir tespit söz konusudur diye düşünüyorum. 

MİLLETVEKİLLERİ NASIL DİNLENDİ?

MHP’li Özcan Yeniçeri ve AKP’li Sadık Yakut’un, yasal engel olmasına rağmen milletvekilliği sürecinde dinlenmiş olmasını nasıl izah ediyorsunuz? 

Sadık Yakut’un bir milletvekili olarak gerçek ismi ile dinlenmiş olması, zaten bütün bu kasıtlı isimleri gizleme iddialarını boşa düşüren bir durumdur. Eğer isimleri gizleme gibi bir kasıt olsa en başta bu isim gizlenmeye çalışılırdı. Bu dinlemeyi de hatırlamıyorum, bu dinlemenin içeriğine dair bana herhangi bir bilgi arz edilmemiştir. Dediğim gibi resmi işleme dönüşmeyen ya da arşive bilgi kaydı söz konusu olmadığı durumlarda bana arz edilmeyi gerektirecek bir durum yok demektir. 

AYDIN DOĞAN OPERASYONU

İş adamı Aydın Doğan’ın kullandığı telefonun ‘Ahmet Doğan’ adıyla, damadı Mehmet Ali Yalçındağ’ın ‘Haydar Şar’ sahte adıyla, Doğan Grubu’nun vergi davasına bakan hakim Hasan Erdem’in de ‘Hasan Yalçın’ sahte adıyla Ergenekon soruşturma kapsamında dinlenmesinin gerekçesi nedir? 

Mehmet Ali Yalçındağ benim dönemimde dinlenmemiştir. Hakim Hasan Erden konusunu hatırlamıyorum. Kendisi Doğan Grubu ile ilgili davaya baktığından olmuş olabilir diyor, ama kendisine yönelik tehdit-şantaj gibi bir girişim söz konusu değil. Beyanına göre; IMEI’den dinlemesi yapılmış telefonuna bazen oğlunun hattını taktığını beyan ediyor. Tabii kesin konuşmam mümkün değil belki oğlu ile ilgili bir durumdan dolayı da takibe alınmış olabilir. Art niyetli ya da dinleme kayıtlarının farklı bir amaçla kullanımı gibi bir durum yoktur. O dönemde malum hayli gelişen operasyon süreçleri vardır. Örgütün iltisaklarını deşifre etmeye çalıştığımız bir dönemdir. Oradaki Ergenekon çalışma konusunu ifade eden şahsın gerçekten Ergenekoncu olduğu anlamına gelmez. Sadece şüpheli bir ilişki görülmüş, ilişkinin örgütsel olup olmadığı anlaşılmaya çalışılmıştır. Bir ilişki olmadan bu çalışmalar asla başlatılamaz. Ergenekon’un yapısını düşününce bu durumu normal karşılamak lazım. Yasal olarak suç değildir. İyi niyetli bir çalışma dönemidir, hiçbir şekilde kişisel ya da örgütsel amaçlı bir girişim, istismar söz konusu değildir.