Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Cemaat neye güveniyor?

 

Cemaate ilişkin içeriden ilginç haberler gelmeye devam ediyor.. 10’luk 25’lik, 40-50-70 kişilik eylem grubları oluşturuluyor.. Çoğu öğrenci ve gönüllülerden oluşan bu grubların hedefinde, gazete satışını artırmak var. Hep birden toplu taşıma araçlarına binip, Zaman gazetesini açıp okuma ve manşetleri afişe dönüştürme girişimleri ve yanlarındaki yolculara konu hakkında kendi görüşlerini açıklama eylemi yapıyorlar.. Esnafı dolaşıp abone yapmak istiyorlar.. Abone olmayan esnaf hakkında seçim öncesi paralel yapıya bağlı maliyecilerin “teftiş” adı altında baskı uygulayacağı iddiası var..

Duruma göre, sosyal media grubları var. Abilerin - ablaların gönderdiği mesajlar çoğaltılarak belli adreslere postalanıyor.. Seçim öncesi, seçim sırası ve seçim sonrası, digital kayıtlarla ilgili, oy kullanacaklarla ilgili, seçmen sandık kurullarında görev alacak personelle ilgili bir sürü iddia var.. Olayı mahkemelik hale getirirlerse, kendi hakimlerine güveniyorlar. Yüksek Seçim Kurullarındaki il ve ilçelerdeki hakimler konusunda cemaatin şimdiden çalışmalar yaptığı ileri sürülüyor. Cemaat, bu konuların sonuçta yargının önüne geleceğini düşünüyor. O noktada kendilerinin sürece müdahil olacaklarını ve bu planları boşa çıkaracaklarını söylüyorlar..

Emniyette ciddi bir mevzi kaybına uğrasalar da savcılık ve mahkeme aşamasında, Yargıtay aşamasında paralel yapının sürece müdahale edeceği konusunda çok emin gözüküyorlar.. Tabii yargı yolunu kullanarak kendi aleyhlerinde olan kişilerin ve kurumların üzerine gitme planları da sözkonusu.. Seçim taktikleri belli olmuş durumda.. AK Parti’nin karşısındaki en güçlü partiye oy verecekler.. Bu durumda CHP’ye oy vermek istemeyenler ise, MHP ya da BBP’ye gidecek gibi gözüküyor.. CHP bütün seçim kampanyasını iktidar-cemaat hesaplaşmasına göre biçimlendirmiş gibi sanki.. Yolsuzluk dosyaları ve kasetler üzerinden iktidara vurmaya hazırlanıyorlar.. Kasım ayı içinde birçoğu kurmaca, montaj bir sürü dosya ve kaset servis edilecek..

Ama bu plan, daha önceki dosya ve yolsuzluk iddiaları gibi boşa çıkabilir. Çünki bu iddiaların zamanlaması, inanılırlık ve ciddiyetini gölgeleyecek nitelikte.. İktidar onların elindekini biliyor, ama onlar iktidarın sahip oldukları hakkında yeteri kadar bilgi sahibi değiller sanırım.. Onların her adımında iktidar daha büyük bir dosya ile cevap verecek gibi duruyor.. Kaldı ki, paralel yapı, bütün bunları dışarıdaki dostlarına güvenerek yapıyordu.. Artık dışarıdan da yeteri kadar destek bulamayacak. Kimse yenilecek ata oynamak istemez.. Deşifre oldukları için artık bu planın uygulanması pek mümkün değil.

Öyle olunca da, vefa duygusunun olmadığı bu arenada kimse ağlayanın gözyaşına bakmaz.. Şimdiye kadar kripto kadrolar ve profesyoneller direnç gösteriyorlardı, ama bu aşamadan sonra, özellikle de kasım ayından sonra merkezde ciddi bir çözülme beklemek pek de sürpriz sayılmamalı.. Yargıda durum belirsizliğini koruyor. Tabanda ve kripto kadrolarda çözülme başlarsa yargı da direnemez.. Bu da paralel yapının uluslararası desteğinin devam edip etmeyeceği ile ilgili bir konu.. Bana göre Amerika Gülen’i sınırdışı etmese bile, desteğini kesecektir. En azından eskisi kadar sıcak bir destek ve anlayış görmeyeceklerdir..

Vatikan sessizliğe gömülecektir. İsrail ve diğer ülkelerdeki Yahudi lobisi ise daha da agresifleşerek, krizi derinleştirme adına elinden geleni arkasına koymayacaktır.. Gelişmeler ne yönde olursa olsun, nasıl olursa olsun, bu yapının tasfiyesi hemen bugünden yarına olmayacaktır.. Şimdi önce seçim sonuçlarını görmek gerekiyor.. Sonrası ona göre şekillenecek.. AK Parti’de dayanışma ve hareketlilik en üst düzeyde.. Taban %50’nin üzerine çıkmak istiyor.. Aslında %40 bile geçen seçime göre bir ilerleme anlamı taşıyacak.. Şimdi sırada telekulak tartışmaları var.. Dinleme emrini kim verdi. Kim, niçin dinlendi ve yapılan dinleme kayıtları ne için kullanıldı, ya da kullanılmak isteniyordu.. Bu arada hayali “Selam Örgütü” ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıkacaktır herhalde.. Bu işin arkası gelecektir..

Bu dinleme olayı bir Wikileaks belgeleri gibi yarın parça parça sızdırılırsa şaşmamak gerek.. Yani bu dinlemelerin ayrı bir değerlendirmeye tabi tutularak hedef isimlerle ilgili senaryolar hazırlanmış olabilir.. Bu işin bundan sonraki seyri için sanırım kasımı beklemek gerek.. Bundan sonra her gün yeni bir sürprizle uyanmaya hazır olun. Türkiye sisli ve çalkantılı bir denizde doğru yönde ve ileri doğru yol almaya devam ediyor. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1154 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar